Meme Kanseri Ameliyatı
Günümüzde en sık rastlanan kanser türlerinden biri olan meme kanseri, yaklaşık 9 milyon kişide bulunmaktadır. Farklı türleri bulunan meme kanserinin aynı zamanda farklı tedavi yöntemleri ve ameliyatları da bulunmaktadır. Her ne kadar meme kanserinin ameliyatsız tedavi yöntemleri de bulunsa günümüzde en çok tercih edilen meme kanseri tedavi yöntemi ameliyattır. Bunun nedeni ise ameliyatlı tedavi yöntemlerinden daha iyi verim alınabilmesidir.
Meme kanserinde iki türlü cerrahi tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemlerden ilkinde memenin hepsi alınmaz sadece tümörün olduğu bölgeye işlem yapılır. Bu tarz cerrahi tedavi yöntemlerine meme koruyucu ameliyatlar da denir. İşte meme koruyucu ameliyatlar:
Lumpektomi
Lumpektomi ameliyatı, günümüzün meme kanseri tedavisinde en çok tercih edilen yöntemlerinden birisi olarak bilinmektedir. Lumpektomi ameliyatında sadece tümör ve çevresinde bulunan meme dokusu çıkarılır. Operasyon sonrasında meme dokusunun hepsinin alınmaması da mümkündür. Bu gibi durumlarda ise kalan meme dokusuna ışın tedavisi uygulanır ve koltuk altı lenf bezleri de çıkartılır.
Segmental Mastektomi
Segmental Mastektomi yöntemi de bir hayli ilgi görmektedir. Bu meme kanseri ameliyat türünde ise memede bulunan tümör kitlesi ve çevresindeki meme dokusu vücuttan dışarı çıkartılır. Aynı zamanda kitle ve meme dokusu ile birlikte tümörün hemen altında bulunan ince zar da çıkartılır. Bu ameliyat türünde de operasyon sonrasında ışın tedavisi uygulanmaktadır.
Bunlar dışında ikinci grupta ise memenin hepsinin alındığı ameliyat türleri bulunur. Bu ameliyatlarda genelde ışın tedavisinin uygulanıp uygulanmayacağı patoloji raporuna göre belirlenmektedir. Bu grupta yer alan ameliyatlar ise şu şekilde sıralanmaktadır:
Basit Mastektomi
Basit mastektomi ameliyatında meme ve çevresindeki yağ dokusu, deri ile birlikte vücuttan çıkarılır. Çoğu zaman aynı seansta lenf bezleri de çıkarılmaktadır.
Modifiye Radikal Mastektomi
Meme kanseri tedavisinde en yaygın uygulanan ameliyat türlerinden biridir. Bu ameliyat türünde bütün meme, lenf bezleri, kitlenin altında bulunan ince zar ve göğüs duvarı kaslarının bir kısmı vücuttan çıkarılır. Yani basit mastektomiye göre çok daha detaylıdır. Bu ameliyat türünde de ışın tedavisi uygulanıp uygulanmayacağı yine patoloji raporuna bağlıdır.
Radikal Mastektomi
Radikal Mastektomi, eskiden daha sık tercih edilen meme kanseri ameliyatlarından bir tanesidir. Bu ameliyat türünün en büyük özelliği, sadece tümörün göğüs kaslarına sıçradığı durumlarda uygulanmasıdır. Radikal Mastektomi sürecinde memede bulunan göğüs kasları ve lenf bezleri alınır.
Meme Koruyucu Ameliyatı
Meme koruyucu ameliyatı, meme kanseri ameliyatları arasında en çok tercih edilenlerden birisidir. Bu ameliyat sürecinde meme dokusundaki kanserli hücreler çıkarılır ve hastanın memesinin korunması amaçlanır. Meme koruyucu ameliyatı, genelde erken teşhis konulmuş hastalar tarafından tercih edilmektedir.
En Uygun Ameliyat Seçeneği Nasıl Belirlenir?
Eğer meme çevresinde bulunan tümör, bir nedenle başka bir organa bulaşmamış ise meme kanseri türlerinin tedavisinde tercih edilen ilk yöntem genelde ameliyat olur. Ameliyat sonrasında gözle görülür bir şekilde ilerleme kaydetmiş hastalara ise ek olarak adjuvan tedavisi uygulanır.
Her ameliyat türünden sonra hastalara duruma göre ek olarak bazı farklı tedaviler de uygulanabilmektedir. Örneğin çoğu meme kanseri cerrahi operasyonundan sonra hastalara ışın tedavisi uygulanır. Yani hastalar, en uygun ameliyat seçeneğini ameliyat türlerinin evrelerini araştırarak bulabilir. Meme kanseri ameliyatının evrelerini ve ameliyat sonrası sürecini öğrenenen hastalar, sonuçlara göre kendilerine en uygun ameliyat seçeneğini belirleyebilir.
Cerrahi Tedavinin Yan Etkileri Nelerdir?
Meme kanseri için uygulanan ameliyat yöntemleri, her ne kadar oldukça etkili olsa da doğal olarak bu ameliyatların bazı yan etkileri de bulunmaktadır. Genelde hasta, ameliyat sonrası ameliyatlı tarafındaki kolunda göğüs kaslarında bir güçsüzlük hissedebilir. Aynı zamanda hastalar, ameliyat bölgesinde yanma, batma ve karıncalanma gibi rahatsız edici şikayetlere de sahip olabilir.
Bu tarz şikayet ve yan etkiler, genelde birkaç ay içinde geçer fakat bazı durumlarda hasta, çeşitli yan etkilere ömür boyu katlanmak durumunda da kalabilmektedir. Bunun dışında hastanın koltuk altı lenf bezleri de alındığı için ameliyatlı tarafta bulunan kola herhangi bir hasar gelmemesi için dikkat edilmesi gerekir.
Meme Kanseri Ameliyatı Sonrasında Nelere Dikkat Edilmeli?
- Her şeyden önce meme kanseri ameliyatı, oldukça önemli bir ameliyattır ve hasta, bu ameliyata karar vermeden önce zor bir dönemden geçer. Bu sebeple hastaların ameliyattan sonra psikolojik bir destek alması önerilmektedir,
- Meme kanseri ameliyatı geçirmiş olan hastalar, beslenmelerine dikkat etmeli ve kilo almamak adına yağlı yiyeceklerden de uzak durmalıdır. Aynı zamanda hastaların egzersiz yapmasında da fayda var,
- Bilindiği gibi alkol, meme kanserine yakalanma riskini bir hayli arttırmaktadır. Bu sebeple meme kanseri ameliyatı geçirmiş hastaların alkolden olabildiğince uzak durması tavsiye edilir, özellikle de ilaç tedavisi süreci boyunca,
- Hastaların düzenli olarak hafif kol egzersizleri yapması ve beklenmedik şekilde oluşan durumlarda doktora başvurmaları gerekir,
- Son olarak hastaların ameliyatlı tarafta bulunan kollarından kan vermemeleri ya da serum taktırmamaları gerekmektedir.
Meme Kanseri Kaç Yıl Sonra Metastaz Yapar?
Meme kanseri kadınlarda en çok ölüme neden olan hastalıklardan birisidir. Meme kanseri yerel bir hastalık olarak başlar ama uzak organlara da metastaz yapabilir. Primer tümörün ilk tespitinden yaklaşık üç yıl sonra uzak organlara metastaz olabilmektedir. Tüm ömrü boyunca bir kadının meme kanserine yakalanma ihtimali 1/10 dur. Aynı zamanda meme kanserinin görülme sıklığı her geçen yıl artmaktadır. Burada kadınlarımızı düzenli olarak mamografi çekmek karşılıyor.
Meme kanserinin bilinen net bir sebebi yoktur. Bazı sebepleri arasında ise virüsler, hormonal etkiler, çevre kirliliği vesaire karşımıza çıkıyor. İnsan vücudunun ve her vücudun özelliklerinin birbirinden farklı olması nedeni ile birtakım özellikleri taşıyan kadınlarda risk faktörleriyle daha çok karşılaşıyoruz. Yine de meme kanseri hastalığına yakalanan kadınların büyük bir kısmı hiçbir risk faktörünü taşımamaktadır.
Memenizde bir kitle tespit ettiğinizde hemen endişelenmemek gerekir. Unutmayın ki her kitle kanser değildir. Memede bir kitle tespit etmeniz durumunda bir sağlık kuruluşunuza başvurup hekim tarafınca muayene olmanız en güzeli olacaktır.
Meme Kanseri İçin Ameliyat Şart mıdır?
Araştırmalar, her 10 kadından 1’inin meme kanserine yakalandığını gösteriyor. Meme kanserinde olumsuz sonuçları önlemenin en etkili yolu; erken tanı ve tedavi, bunu sağlamanın yolu ise uygun tarama yöntemleridir.
Meme kanserinin ortaya çıkmasında genetik, önceki kanser öyküsü, adet düzensizlikleri, östrojen tedavisi ve kötü beslenme etkili olmakla birlikte, tipine ve evresine göre iyi huylu veya kötü huylu olsun yavaş veya hızlı bir ilerleme gösterebilir.
Klinik olarak göğüste bir yumru ile başlayabilir ve ciltte kızarıklık, yaralar, ödem ve buna bağlı portakal kabuğu görünümü ve akıntısı gibi semptomlar gelişebilir. Bu belirtileri hissettiğinizde doktorunuza başvurmayı ihmal etmeyin. Muayeneden sonra doktorunuz gerekli görürse yardımcı laboratuvar tetkikleri ve biyopsi yapılacaktır. Erken teşhiste hastaların kendilerini elleri ve gözleri ile kontrol etmeleri çok önemlidir. Bazı metastatik meme kanserleri hariç, her meme kanserinin tedavisinde cerrahi gereklidir. Ancak tedavi sıralamasındaki yeri hastalığın ilk tanısındaki evresine ve tümörün biyolojisine göre farklılık gösteriyor.
Meme kanseri ameliyatı zor mu?
Meme kanseri ameliyatları birçok ameliyatla kıyaslandığında daha az ağrılı ve temiz bölge ameliyatları olduğu için iltihabi komplikasyonların nadir görüldüğü ameliyatlardır.Ameliyattan sonra hastanın yakın takibi çok önemlidir.Çünkü bu hastalık,evresine göre nüks edebilmektedir.Evre ne kadar erkense,tekrar ihtimali de o kadar düşük olmaktadır.
İki üç sene üç ayda bir,daha sonraki iki sene altı ayda bir,beş yıldan itibaren de senede bir hastanın görülmesi şarttır.Hastanın bu takibini yapacak kişilerin,öncelikle ameliyatı yapan cerrah ve tedaviye katkıda bulunan medikal onkolog ya da radyasyon onkoloğunun birlikte takip etmesinde büyük yarar vardır.Takipte,hem muayene etmek,hem bir takım fimleri çektirmek,hem de bazı kan tetkiklerini yaptırmak gerekir.Genellikle bir gece hastanede kalmayı gerektiren girişimlerdir.Operasyon sonrası yara iyileşmesi ve patoloji raporunun çıkması beklenir.Patoloji raporu hastalığın evresini belirlemek için çok önemlidir.
Patoloji raporuna göre meme koruyucu cerrahi ve bekçi lenf bezi yapılan ve ameliyat esnasında patolog tarafından belirlenemeyen sınır problemleri ve lenf bezi tutulumları için ikinci bir ameliyat gerekebilir.Bu olasılık %5’den daha azdır.
Kaynak: