Obezite ameliyatları olarak da bilinen mide küçültme ameliyatları, obezite sorununun ortadan kaldırılması ve mide hacmini kısıtlayarak kilo verme sürecinin kolaylaştırılması amacıyla gerçekleştirilir.
Tüp mide ameliyatı ve gastrik bypass ameliyatı dünya genelinde en çok tercih edilen mide küçültme ameliyatlarıdır.
Hızla kilo verilmesini sağlayan, midenin hacmini küçülten, iştahı azaltıp kişinin yaşadığı obezite kaynaklı sağlık şikayetlerini azaltan bu ameliyatlar kendi çabaları ile kilo veremeyen binlerce hasta için ikinci bir şans olarak yorumlanmaktadır.
Tüp mide ameliyatı ve gastrik bypass ameliyatı genel anlamda mide küçültme ameliyatları kapsamında değerlendirilse de her iki operasyonun farklı özellikleri bulunur.
Tüp mide ameliyatı sırasında yalnızca mide hacmi küçültülürken gastrik bypass ameliyatı ile mide hacminin küçültülmesinin yanı sıra besin emilim mekanizması da değiştirilir.
Yazı İçeriği
Tüp Mide Ameliyatı
Mide hacminin yaklaşık %80 oranında kalıcı olarak küçültüldüğü obezite cerrahisi türü tüp mide ameliyatı veya sleeve gastrektomi olarak adlandırılır. Tüp mide ameliyatının temel amacı midenin hacminin fiziksel olarak küçültülerek besin alımının kısıtlanmasıdır.
Çoğunlukla kapalı yöntemle gerçekleştirilen tüp mide ameliyatı sırasında mide dikey bir tüp haline getirilip midenin geri kalan kısmı vücuttan kalıcı olarak çıkarılır. Diğer bir deyişle tüp mide ameliyatının geri dönüşü yoktur.
Tüp mide ameliyatı olanlar midelerinin hacmi küçültüldüğü için az miktarda yemek yeseler dahi doyarlar. İştahlarında belirgin bir azalma meydana gelir ve ameliyatın sunduğu tüm avantajlar bireylere sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırma fırsatı sunar.
Tüp mide ameliyatı olanlar fazla kilolarının yaklaşık %60 – %70’ini operasyondan sonraki süreçte verebilirler.
Tüp mide ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi sahibi olup yeni ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimseyen hastalar hem obeziteden hem de obezite nedeniyle ortaya çıkan hastalıklardan kurtulabilirler.
Tüm obezite cerrahisi çeşitleri gibi tüp mide ameliyatı da hastaların istedikleri kiloya düşmelerini veya kilo verdikten sonra kilo kontrolü sağlamalarını garantilemez.
Hastaların hedeflerine ulaşabilmeleri adına sağlıklı beslenmeleri, obezite cerrahları tarafından sunulan önerilere uymaları ve sağlık durumlarına uygun egzersiz rutinine sadık kalmaları gerekir.
Gastrik Bypass Ameliyatı
En sık gerçekleştirilen obezite cerrahileri arasında yer alan gastrik bypass ameliyatı midenin küçültülerek besin alımının kısıtlandığı ve aynı zamanda besin emilim mekanizmasının değiştirildiği kombine bir operasyondur.
Seçilmiş hastalarda oldukça başarılı sonuçların alınmasını sağlayan gastrik bypass ameliyatı genellikle laparoskopik yöntemle gerçekleştirilir.
Operasyonda hastanın midesinin üst kısmında küçük bir kese oluşturularak doğrudan ince bağırsağa bağlanır. Tüp mide ameliyatından farklı olarak midenin devre dışı bırakılan kısmı vücuttan çıkarılmaz.
Oluşturulan yeni mide kesesi yaklaşık 28 gram ağırlığında besinleri barındırabildiği için gastrik bypass operasyonu sonrası hastalar çok az yemek yediklerinde dahi doygunluk hissederler.
Aynı zamanda ince bağırsağın bir bölümü sindirim yolundan çıkarıldığı ve besin emilim yolu kısaltıldığı için vücut alınan gıdalardan daha az kaloriyi emer. Bu nedenle gastrik bypass besin alımının ve besin emiliminin kısıtlandığı obezite cerrahisi çeşitleri içerisinde yer alır.
Tip 2 diyabet başta olmak üzere obezite nedeniyle yaşanan sağlık sorunlarına etkili bir çözüm sunan gastrik bypass ameliyatı sonrası besinlerin mideden ince bağırsağa geçişini kontrol eden pilor kapakçıkları korunmadığı için (kese oluşturulduktan sonra pilor kapacıklarını barındıran mide kısmı devre dışı bırakılır) bazı hastalarda dumping sendromu şikayetleri yaşanabilir.
Özellikle şeker içeren gıdalar tüketildikten 1 saat içerisinde ya da 2 – 3 saat sonra ortaya çıkabilen kusma, karın ağrısı, kramp ve mide bulantısı gibi dumping sendromu belirtileri kendiliğinden geçer.
Dumping sendromu şikayetleri geçmediği takdirde hastaların kontrollerini ihmal etmemeleri gerekir.
Obezite hastalığı olan kişilere uygulanan mide küçültme ameliyatları arasında mide balonu uygulamasına da yer verebiliriz.
Mide balonu uygulaması endoskopik yöntemle gerçekleştirildiğinden cerrahi nitelik taşımasa da mide hacmini küçülterek kilo verilmesini sağlayan etkin bir işlemdir.
Mide Balonu Uygulaması
Endoskopik yöntemle gerçekleştirilen mide balonu uygulaması, mide içerisine şişirilebilen bir balonun yerleştirilerek mide hacminin kısıtlanması prensibine dayanır.
Yaklaşık 20 – 25 dakika içerisinde işlem tamamlanır ve hastalar 2 saat gözetim altında tutulduktan sonra hastaneden taburcu edilirler.
Tüp mide ameliyatı ve gastrik bypass ameliyatı gibi mide küçültme ameliyatlarından farklı olarak mide balonu kalıcı değildir. Mideye yerleştirilen balonun türüne bağlı olarak 6 ay ya da 12 ay boyunca etkisini korur. Daha sonra yine endoskopik yöntemle mide balonu mideden çıkarılır.
Minimal invaziv bir yöntem olan mide balonu mide şeklinde kalıcı bir değişiklik yaratmaz ve cerrahi bir nitelik taşımadığı için post operatif riskler söz konusu olmaz.
Vücut Kitle İndeksi 25 ve üzerinde olan, uyguladığı diyetin sonuçlarını iyileştirmeyi hedefleyen, genel sağlık durumu cerrahi müdahaleler için uygun olmayan veya cerrahi alternatifleri değerlendirmeyi istemeyen hastalara mide balonu uygulaması yapılabilir.
Tüp Mide Ameliyatı Mı Gastrik Bypass Mı?
Mide küçültme ameliyatları ile ilgili bilinmesi gereken en temel unsur hastaların genel sağlık durumlarının, beklentilerinin, ikincil hastalıklarının ve cerrahların görüşlerinin ameliyat yöntemi seçiminde önemli olduğudur.
Mide küçültme ameliyatları öncesinde detaylı sağlık kontrolleri gerçekleştirilmeli ve elde edilen veriler hastaların tedavi süreçlerinin belirlenmesinde kullanılmalıdır.
Bu nedenle kendi gayretiyle kilo veremeyen ve mide küçültme ameliyatı olmak isteyen hastaların obezite cerrahları ile görüşmeleri önemlidir.
Tüm kontroller yapıldıktan ve hasta ile görüşüldükten sonra kişiye en uygun mide küçültme ameliyatı yöntemi belirlenebilir.
Mide Küçültme Ameliyatı Fiyatları
Mide küçültme ameliyatı fiyatları obezite hastalığından kurtulmak isteyen birçok kişi tarafından merak ediliyor. Ancak mide küçültme ameliyatı fiyatları ile ilgili birçok farklı değişken bulunuyor.
Hastaların tüp mide ameliyatı mı gastrik bypass ameliyatı mı istedikleri, hastanede kalmaları gereken gün sayısı, mide küçültme ameliyatlarının hangi hastanede gerçekleştiği, hastanelerin fiyat politikası, operasyonu gerçekleştiren cerrahın deneyimi, operasyona cerrahla birlikte katılan ekip üyelerinin sayısı, ameliyat sırasında kullanılan cerrahi malzemelerin kalitesi vb. unsurlar obezite cerrahisi fiyatları üzerinde etkili oluyor.
Etkisi En Yüksek Mide Küçültme Ameliyatı Hangisidir?
Tüp mide ameliyatıdır. Bu operasyonda midenin yaklaşık %80’i çıkartılır. Geri döndürülemez olduğu için en büyük dezavantajı da en büyük avantajı da budur.
Etkisi En Yüksek İkinci Mide Küçültme Ameliyatı Hangisidir?
Gastrik Bypass ameliyatıdır. Bu ameliyatta da midenin büyük kısmı devre dışı bırakılır, ancak tüp mide ameliyatında olduğu gibi çıkartılmaz. Bazı hastalara en uygun mide küçültme ameliyatıdır. Bu cerrahi girişimde devrede olan küçük mide ince bağırsağa bağlanır. Geri döndürülebilir bir operasyondur.
Kalıcı Zayıflatan Mide Küçültme Ameliyatları Nelerdir?
Tüp mide ameliyatı ve gastrik bypass ameliyatıdır.
Kalıcı Zayıflatmayan Mide Küçültme Ameliyatları Nelerdir?
Mide balonu ve mide botoksudur. Aslında bunlar birer ameliyat değil uygulama yöntemidir. Her iki yönteminde ortalama etkisi süresi 6 aydır. Yeniden yapılabilir.