“Obezite önlenebilen bir rahatsızlıktır. Obeziteden korunmak yalnızca sağlıklı bir kiloya sahip olunmasını sağlamakla kalmaz kişinin hayat kalitesini ve genel sağlık durumunu da iyileştirir.”
Modern dünyaya özgü yaşam tarzı ve dengesiz beslenme alışkanlıkları dünya genelindeki milyonlarca kişinin sağlığını tehdit ediyor. Kronik ve ilerleyici bir hastalık olarak sınıflandırılan obezite ise birçok kişinin hayat konforunu azaltıp sosyal yaşamını etkilerken aynı zamanda çok ciddi tehlikelerin de ortaya çıkmasına neden oluyor.
Kişinin sağlığını etkileyecek ölçüde fazla kiloya sahip olması şeklinde kısaca tanımlanabilen obezite hastalığı aşırı kalorili beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, yeterince uyumamak, hormonal problemler, kullanılan ilaçların etkisi ve genetik yatkınlık gibi birçok farklı neden sonucu ortaya çıkabiliyor.
Obezite hastalığının kompleks bir yapıya sahip olması nedeniyle bu sağlık sorunun tedavisine de kapsamlı bir şekilde yaklaşılması gerekiyor.
Obezite hastalığı vücudu sadece fazla kilo ya da aşırı yağ birikimi ile etkilemiyor, neden olduğu ikincil hastalıklarla da hayatı tehlikeye atıyor. Bu nedenle de obezite hastalığı olanların kilo vermesi için uzun soluklu bir mücadeleyi başlatması gerekiyor.
Yazı İçeriği
Obezite Nasıl Oluşur?
Obezite, aşırı kalori alınması ve alınan kalorilerden daha azının harcanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Kişi harcadığından daha fazlasını tükettiğinde zaman içerisinde alınan ve harcanan kalori arasındaki denge bozulur.
Fazla kaloriler birikmeye ve vücuttaki yağ depoları artmaya başlar. Bu döngü fiziksel aktivite artışı ve kalori alımı kısıtlanması ile kırılmadığı takdirde obezite hastalığı yavaş yavaş ilerler.
Obezite nedenleri bireyden bireye değişiklik gösterse de genel olarak obeziteye yol açan faktörleri sınıflandırmak mümkündür.
- Aşırı Kalori Alımı: Yiyeceklerin enerji değerleri kalori adı verilen birimlerle ölçülür. Sağlıklı kilo dengesini korumak için normal şartlarda fiziksel olarak aktif bir erkeğin gün içinde 2500; kadının ise 2000 kaloriye ihtiyacı olduğu söylenebilir. Bahsedilen kalori değerleri oldukça yüksek gibi görünse de kişinin tercih ettiği besinler günlük kalori ihtiyacının büyük bir kısmını doldurabilir. Gün içerisinde aşırı kalori alımı söz konusu olduğunda kişinin kilosunu koruması için hareket etmesi gerekir. Fiziksel aktiviteler sırasında harcanan enerji alınan enerjiyi dengelendiğinde kilo korunabilir, ancak aradaki fark kapanmazsa enerji fazlası vücutta yağ olarak depolanır.
- Sağlıksız Beslenme: Obezite oluşumu yalnızca çok miktarda yemek yemeye indirgenemez. Miktar olarak az beslenen ancak sağlıksız yiyecek tercihi yapan kişiler de bu hastalığa yakalanabilir. Çok miktarda işlenmiş yağ ve şeker içeren fast food gıdalar, yüksek miktarda alkol, ihtiyaç duyulandan büyük porsiyonlar ve yeme bozuklukları obezite oluşumu için önemli risk faktörleridir.
- Sedanter Yaşam: Obezite oluşumunda hareketsiz yaşam da önemli bir etkiye sahiptir. Yürümeyen, düzenli egzersiz yapmayan ve konfor kavramını hareketsizliğe bağlayan bireyler için obezite tehdidi başlar. Hareketsiz yaşamla yüksek kalori alımı bir araya geldiğinde ise obezite kaçınılmaz son haline gelir.
- Genetik Faktörler: Ailesinde obezite hastalığı olan kişilerin obezite riski olduğu düşüncesi bir bakıma doğrudur. Kişide kilo vermeyi zorlaştıran genetik özellikler olabilir yine de bu genlerin varlığı obezite hastalığına yakalanmanın tek nedeni olarak görülmemelidir. Genellikle çocukluk döneminde öğrenilen kötü beslenme alışkanlıkları obezitenin genetik yatkınlıktan ziyade çevresel faktörlerle bağlantılı olduğu gerçeğine vurgu yapar.
- Tıbbi Nedenler: Kişinin tıbbi sorunları kilo alma riskini arttırabilir. Üstelik düzenli olarak kullanılması gereken ilaçlar da kilo alımına katkıda bulunabilir. Aynı şekilde hormonal dengesizliklerin de obezite nedenleri arasında yer aldığı bilinmektedir.
Obezite Nasıl Hesaplanır?
Fazla kilo problemi olan herkesin obezite hastalığı olduğunu söylemek doğru bir yaklaşım değildir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) obezite sınıflandırması için vücut kitle indeksi kriterini kullanır.
VKİ kişinin kilogram cinsinden vücut ağırlığının, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile belirlenir. VKİ hesaplaması sonucu ortaya çıkan değer ise kişinin kilosunun derecelendirilmesini sağlar.
Yetişkin bireyler;
- VKİ değeri 20 – 24.9 ise normal kilolu
- VKİ değeri 25 – 29.9 ise kilolu
- VKİ değeri 30 – 34.5 ise 1. derece obez
- VKİ değeri 35 – 39.5 ise 2. Derece obez
- VKİ değeri 40 – 49.9 ise morbid obez
- VKİ değeri 50 ve üzerinde ise süper obez olarak sınıflandırılır.
Obezite oranı belirlenmesinde VKİ hesaplaması önemli bir veri sunsa da tek başına yeterli gelmez.
Son yıllarda obezite değerlendirmesinde kişinin vücudundaki yağ miktarından ziyade vücuttaki yağ dağılımı da değerlendirilmeye başlamıştır. Bu nedenle de bel çevresi genişliği obezite değerlendirmesinde önemli bir dayanak haline gelmiştir.
Obezite Nasıl Tedavi Edilebilir?
Obezite tedavisinde en önemli unsur uygulanacak tedavi yöntemi değil hastaların göstereceği kararlılıktır. Hiçbir tedavi yöntemi obezite hastalığından tamamen kurtulmak için yeterli olmayacaktır.
Kişi kilo verme sürecine hazır değilse, kalori alımını kısıtlamazsa, daha aktif bir hayat sürmezse ve kilo verme aşamasında göstermesi gereken kararlılığı sergilemezse obezite tedavileri başarılı sonuçlar vermez.
Obezite tedavisi hastanın genel sağlık durumu, beklentileri ve cerrahların değerlendirmeleri neticesinde belirlenir.
Kendi çabasıyla kilo veremeyen, şimdiye dek yaptığı diyetler ve uyguladığı egzersiz programları ile kilo vermeyi başaramayan kişiler obezite cerrahisi şartlarını karşıladıklarında tüp mide ameliyatı, gastrik bypass, mide balonu ve mide botoksu gibi tedavi türleri gündeme alınabilir.
Hangi hastaya hangi bariatrik cerrahi yönteminin uygulanacağının belirlenmesi için operasyon öncesi dönemde tüm tetkiklerin detaylı olarak yapılması ve hastaların vermesi gereken kilo miktarının da göz önünde bulundurulması gerekir.
Obezite ile Nasıl Mücadele Edilir?
Obezite oranı arttıkça obezite ile mücadele daha önemli hale gelmiştir. Obezite kronik ve ilerleyici bir hastalık olsa da aynı zamanda önlenebilir nitelik de taşımaktadır.
Obezite ve obeziteye bağlı ortaya çıkan ikincil hastalıkların engellenmesi için bu hastalığın yol açtığı zararlar hakkında farkındalığın kesinlikle yükseltilmesi gerekir.
Aslına bakarsanız obezite ile mücadele oldukça basit kuralların benimsenmesi ile mümkündür. Önemli olan kişinin bu basit gerçekleri hayatına adapte edebilmesidir. “Obezite nasıl önlenir?”, “Obezite ile nasıl mücadele edilir?” ve “Obeziteden korunmak için neler yapılmalıdır?” gibi sorulara çok komplike yanıtlar verilmesi gerekmez.
Obeziteden korunmak, sağlıklı bir kiloya ulaşmak veya kilo kontrolünü sağlamak için herkesin;
- Aktif bir yaşam tarzı benimsemesi gerekir. Düzenli egzersiz yapılması ya da gün içerisinde daha fazla hareket edilmesi alınan kaloriler ile harcanan kaloriler dengesinin korunması adına en önemli faktörlerden biridir.
- Sağlıklı beslenmesi gerekir. Paketli gıdalardan uzak durulması, fast food beslenmekten kaçınılması, çok şeker ihtiva eden içeceklerden uzak durulması obezite ile mücadelede kritik derecede önemlidir.
- Kilosunu takip etmesi gerekir. Haftada 1 tartıya çıkılması kişinin kilosu hakkındaki farkındalığın yükseltilmesini ve kilo alımı başladığında sürecin geri döndürülmesi için adım atılmasını kolaylaştırır.
“Obezite ile nasıl savaşılır?” sorusunun yanıtları işte bu kadar basittir.
Unutmayın obezite hastalığı; kalp hastalıkları, felç, tip 2 diyabet, bazı kanser türleri (Endometriyum, yumurtalık, meme, prostat, pankreas, safra kesesi, kolon, böbrek ve karaciğer vb.), sindirim sorunları, cinsel sorunlar, uyku apnesi ve eklem hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarının en önemli tetikleyicisidir.
Kaynak: