Obezite Cerrahisi Tüp Mide Ameliyatı Şeker Ameliyatı Mide Balonu İletişim

    • Şeker Ameliyatı Hakkında
      • Şeker Hastalığı Nedir?
      • Şeker Hastalığı Ameliyatı Nedir?
      • Şeker Hastalığı Ve Obezite İlişkisi
      • Ameliyat Şeker Hastalığı Tedavisinde Neden Etkilidir?
      • Şeker Ameliyatı ile Obezite Cerrahi Ameliyatları Arasında Ne Fark Var?
      • Kimlere Yapılır, Şartlar Nelerdir? Ameliyata Uygun Muyum?
      • Ameliyat Ekibi Kimlerden Oluşmaktadır?
      • Ameliyatın Yapıldığı Hastane Şartları Nelerdir?
      • Şehir Dışı ya da Yurtdışınlar Gelenler Ne Yapmalı?
      • Mutfak Hazırlığı
      • Ameliyattan Önce Sigara ve Alkol Bırakılmalı Mıdır?
      • Ameliyattan Önce Beslenme Nasıl Olmalıdır?
      • Doktorla Önceki Tedavi Geçmişinizin Paylaşılması
    • Şeker Ameliyatı Sonrası
      • Ameliyatın İlk İki Günü (Hastanede Kalış Dönemi)
      • Riskler, Yan Etkileri ve Komplikasyonları Nelerdir?
      • Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
      • İyileşme Süreci
      • Spor ve Egzersiz
      • Beslenme
    • Sık Sorulan Sorular

Şeker Hastalığı Ameliyatı (Diyabet Tedavisi)

Şeker ameliyatı, kapalı olarak genel anestezi altında yapılan ortalama 1,5 saat süren operasyonlardır.
Doç. Dr. Hasan Erdem, şeker hastalığı ameliyatları (tip 2 diyabet tedavisi) için transit bipartisyon metabolik cerrahi operasyonlarını gerçekleştirilmektedir.



Şeker Ameliyatı Hakkında



Şeker Hastalığı Nedir?

Midenin arkasında bulunan pankreas bezinden yeterli insülin salgılanmaması sonucu hücrelere şeker girmemesinden kaynaklanan rahatsızlıktır. Hücrelere erişimi olmayan şeker, kan değerlerinde olması gerekenden fazla miktarda bulunmaktadır. Şeker hastalığı (diyabet) kontrol altına alınamaz ise damarlarda ciddi sorunlara yol açar, başta kalp, böbrek, beyin olmak üzere, gözlere ve ayaklara zarar veren bir hastalıktır. Şu ana kadar tip 2 diyabet hastaları için ilaçla tedavi uygulanırken, ilerleyen hastalarda başlayan dışarıdan iğne takviyeleri kişilerin günlük yaşantılarını zor bir hale getirmektedir. Hastalar sürekli olarak saatlerini kontrol ederek yemek yedikten sonra aldıkları besinlere göre dıştan kendilerine takviye uygulamak durumunda kalmaktadırlar.



Şeker Hastalığı Ameliyatı Nedir?(metabolik cerrahi - transit bipartisyon, ileal interpozisyon, gastrik bypass)

Metabolik cerrahinin mantığı bağırsak sisteminde yer değiştirme veya bypass yöntemleri bağırsağı kısaltmaktadır. Şeker hastalığı ameliyatlarının en önemli özelliği ince barsaklardan GLP-1 (pankreasta insülin üretimi hücrelerini artırır) isimli hormonun salgısının artırılmasıdır. GLP-1 hormonunun ilaç olarak üretilmesi ile diyabeti düzenlemek amacıyla diyabet hastalarına kullandırılmaktadır ancak hiçbir zaman şeker ameliyatının düzenleyici etkisini göstermemektedir.

Şeker hastalığı ameliyatının obezite cerrahi ameliyatlarından farkı ince bağırsağın by-pass edilmesi yani devre dışı bırakılmalıdır. Şeker hastalığı ameliyatlarının tamamında kombine ameliyat yapılmaktadır. Hem tüp mide (mide küçültme) hem de bağırsakların kısaltılması veya yönlerinin değiştirilerek, hem ince bağırsağın son kısmı ile besinlerin buluşması sonucu emilim bozukluklarının düzelmesi ve hormon düzeylerindeki artış sağlanmaktadır. Böylelikle şeker hastalığı tedavisinde hem mideden emilim sağlar hemde bağırsağın tüm prosedürlerinde emilim gerçekleşmesi sağlanır. Şeker hastalığı ameliyatı da laparoskopik cerrahi yöntemi ile yapıldığı için hem ağrı az hissedilir hemde iyileşme süreci hızlı olmaktadır. Şeker hastalığı ameliyatı hem obezite problemine hemde diyabet hastalığı problemini çözmektedir.

Şeker ameliyatı genel anestezi altında yapıldığı için riskli bir ameliyattır ancak tip 2 diyabet hastalarına kazandırdıklarından dolayı bu kişiler için mucizevi bir operasyondur. Bu operasyon sayesinde kişi hem şeker hastalığından, hem fazla kilolarından hem de bu kiloların sebep olduğu metabolik sendromun etkilerinden zamanla kurtulmaktadır.



Şeker Hastalığı Ve Obezite İlişkisi

Obezite grubunda yer alan kişilerde aşırı kiloya bağlı insülin direnci gelişmektedir. Tip 2 diyabet hastalarında en büyük sorun insülin direncidir. İnsülin direnci gelişen kişilerde kan şekeri seviyesinin düzenlenmesi için normalde ihitiyaç duyulan insülinden çok daha fazla insülin gerekmektedir. İnsülin direnci olan kişilerde pankreastan normal miktarlarda salgılanan insülin bu direnç karşılığında yetersiz kaldığı için kan şekerini düzenleyemez. Kişinin kilosu arttıkça kandaki insülin direnci düzeyi artar ve pankreas daha fazla çalışarak bu durumu telafi etmeye çalışır. Buna bağlı olarak aşırı kilolu kişilerin kan insülin seviyeleri genelde yüksektir.

Belirli bir aşamadan sonra kişinin şeker hastalığını düzeltmek için dışarıdan anti diyabetik ilaçlar veya kişinin insülin kullanması gerekebilir. Vücutta yüksek düzeyde buluna insülin açlık merkezini uyararak kişinin daha sık aralıklarla acıkmasına buna bağlı olarak normalden daha çok yemesine ve şişmanlığının daha da artmasına neden olur. Bu kişilerin diyet programlarına uyması, kalıcı kilolar vermesi ve kilo ve şeker kontrolü oldukça zordur. Çünkü bu tip şeker hastaları çok zor bir kısır döngünün içerisinde bulunmaktadırlar.



Ameliyat Şeker Hastalığı Tedavisinde Neden Etkilidir?

Şeker hastalığı ameliyatında Öncelikle hastaya tüp mide (mide küçültme) ameliyatı uygulanır hemde gıdaların 2/3 ünün ince bağırsakların son 200 cm'lik bölümüne ulaşmalarını sağlayan 1/3 'ü ise oniki parmak bağırsağından (doğal yol) geçmesi sağlanır. Bağırsakların son bölümüne ulaşan gıdalar bu alanda yer alan hormonların etkisiyle pankreastan insülin salınımı başlatır. Hastalar artık dışarıdan şeker ilacı almak ya da iğne ile takviye kullanmak zorunda kalmayacaklarıdır çünkü kendi vücutlarından salgılanan insülini bu operasyon sayesinde kullanabilir hale geleceklerdir. Obezite (obesity) ve metabolik cerrahi ameliyatları olarak tıp literatüründe yer alan bu ameliyat sonrası hastalar vücutlarına dışarıdan insülin alımını çok büyük bir oranda hemen bırakırlar. Kişilerin büyük çoğunluğunun ameliyat sonrasında diyabet tedavisinde kullandıkları ilaçları da bıraktıkları görülmüştür.



Şeker Ameliyatı ile Obezite Cerrahi Ameliyatları Arasında Ne Fark Var?

Şeker ameliyatlarında obezite cerrahi ameliyatlarına göre şeker hastalığının iyileştirilmesi konusunda daha iyi sonuçlar alınmaktadır. Şeker ameliyatlarında ince barsağın bir kısmı devre dışı bırakıldığı için kişilerde yaşanabilecek emilim sorunu dolayısıyla vitamin ve mineral takviyelerine daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yüzden bu ameliyat sonrasında daha uzun süre takip ve tedavi gerekmektedir. Şeker ameliyatıyla hergün vücudunuza yapmak zorunda olduğunuz insülin iğnelerini bırakıyorsunuz, daha uzun ve sağlıklı bir yaşama adım atıyorsunuz.

Obezite ameliyatının (Tüp Mide) Şeker hastalığını iyileştirici etkisi görülmektedir ancak şeker ameliyatlarına göre daha az orandadır. Tüp mide ameliyatı geçirmiş kişilerde şeker hastalığının tekrardan görülme olaslıığı şeker ameliyatı geçirenlere göre daha çok olduğu belirlenmiştir.



Kimlere Yapılır, Şartlar Nelerdir? Ameliyata Uygun Muyum?

İnsülin rezervleri bitmemiş Tip 2 diyabet hastaları bu ameliyatı olabilirler. Şeker ameliyatının başarılı geçmesinin en önemli şartı kişinin az da olsa pankreasında insülin üretiliyor olmasıdır. Bu yüzden şeker ameliyatını düşünen kişilerin rezervlerinin bitmeden gerekli kurumlara başvurmaları gerekmektedir.18 ile 65 yaş arasında tüm şeker hastalığı ameliyat yöntemleri (ileal interpozisyon, gastrik by-pass, transit bipartisyon) uygulanabilmektedir.

Bu ameliyat sonrası hastalar kilo kaybı yaşayacağı için belirli vki oranının üzerinde olması istenmektedir. Vki (vücut kitle indeksi) değeri 30'un üzerinde yer alan hastalar için obezitenin getirdiği yandaş rahatsızlıklar (hipertansiyon, şeker, uyku apnesi vb.) için de büyük çözüm olmaktadır. Bmı (vücut kitle indeksi) 40 yani morbid obez (aşırı kilolu) hastalar obezitenin getirdiği yandaş rahatsızlardan çok daha fazla etkilenmektedirler, bu hastaların vücutta oluşabilecek zararlar olmadan obezite ve metabolik cerraji operasyonlarını olmaları önerilmektedir.



Ameliyat Ekibi Kimlerden Oluşmaktadır?

Şeker ameliyatı ekibi obezite cerrahı, genel cerrah, anestezi doktoru, anestezi hemşiresi, ameliyat teknisyeni ve yardımcı personelden oluşmaktadır.



Ameliyatın Yapıldığı Hastane Şartları Nelerdir?

Şeker ameliyatının yapılacağı hastanede diyabete eşlik eden hastalıkları ile ilgilenen ve kişinin ameliyat olabilmesi için tetkikleri derinlemesine inceleyecek uzman bir ekip, yapılan tetkiklerin doğruluğunun üst seviyede olması için iyi bir laboratuvar, son teknoloji tıbbi cihazlar (ultrason, ekg vs.), olmalıdır. Ayrıca hastanede üçüncü seviye erişkin yoğun bakım servisi ve endoskopi ünitesi ile şeker ameliyatı şartlarına uygun altyapı ve cerrahi donanım şartlarına sahip ameliyathane bulunması gereklidir. Hastanenin sterilizasyonunun, enfeksiyon riskini ortadan kaldırmak adına çok iyi olması gerekmektedir. Bu noktada hastanın ve doktorun bildiği, güvendiği hastanede ameliyat olunması gerekmektedir.

3. Seviye Yoğun Bakım Gerekliliği Neden Vardır?

Anestezi doktoru yapılan tetkikleri, diğer branş doktorların değerlendirmesini göz önünde bulundurarak ameliyatın komplikasyon risklerini değerlendiririr. Her hangi bir risk tablosu olmayan hastalar normal serviste yatarlar fakat bazı hastalarda anesteziye bağlı riskli bir durum gözlenirse anestezi doktoru hastanın ameliyat sonrasında 3. Seviye erişkin yoğun bakımında kalmasını isteyebilir. Bunun için hastanede yoğun bakım olma zorunluluğu vardır.

Refakatçi Gerekir Mi?

Şeker ameliyatlarından sonra yanınızda bir refekatçi olması önerilir.

Hastanede Yatış Süresi Ne Kadardır?

Şeker ameliyatından sonrada hastanede 2 gece kalınır, 3. gün hasta kaçak testinden, sıvı alımı başladıktan sonra herhangi bir komplikasyon gelişmediği takdirde taburcu edilir.



Ameliyat Öncesi Tetkikler

Şeker ameliyatından önce yapılması gereken tetkikler ve doktor muayeneleri ameliyatın en önemli unsurudur. Kan testİ (özellikle HOMA-IR, C-peptid düzeyi, açlık tokluk kan şekeri), SFT, EKG, endoskopi, tüm batın USG, akciğer grafisi çekilmedir. Bu testler sonuçlarına obezite cerrahı, anestezi doktoru, endokrinoloji doktoru, nöroloji doktoru, kulak burun boğaz doktorunun bakması ve onay vermesi gerekmektedir. .

Kan Tahlili

Hastada diyabete ek yandaş hastalık verlığını değerlendirmek, hücrelerinin değerleri, böbrek ve karaciğer fonksiyonları, kanama ve pıhtılaşma zamanları, kansızlık, enfeksiyon, ve kanama risklerini gözden geçirmek amacıyla detaylı kan tahlili yapılır. Tetkiklerden önce gece 12 den sonra yemek yeme ve içme eylemlerinin kesilmesi gerekmektedir. Diyabet için hastaya dekort verilerek ertesi gün damar yolu ile kan alımı gerçekleştirilir böylelikle diyabetliğin kortizol değeri kontrol edilmesi gerekir

Akciğer Grafisi

Akciğer grafisi; akciğerlerin sağlıklı olup olmadığını ve kemik rahatsızlıkları, yumuşak doku rahatsızlıkları, kalp sorunları ve bronşektazi olup olmadığını tespit etmek için çekilir.

Tüm Batın USG

Şeker ameliyatlarından önce tüm batın ultrason işlemleriyle safra kesesi taşları, safra kesesi iltihabı, pankreasın baş ve gövde kısmı değerlendirmesi, dalak , böbrek fonksiyonları, böbrek taşı, böbrek kumu, kisti ve belli başlı diğer yandaş hastalıkların incelemesi yapılır.

EKG (Elektro Kardiyografi)

Elektrokardiyografi ameliyat öncesinde yapılması gereken, kalbin işlevinin değerlendirilmesinde kullanılan önemli bir yöntemdir. Kalbin ritim değerlendirmesini, kalp atış hızını hesaplamayı, dalga aralıklarını ve kesitlerini ölçen bi cihazdır.

SFT (Solunum Fonksiyon Testi)

Solunum fonksiyon testi, genel anestezi ve ameliyata bağlı solunumsal komplikasyon risklerinin önceden belirlenmesi ve riskli hastalarda ameliyat öncesinde gerekli olan önlemlerin alınmasını sağlamak amacıyla yapılmaktadır.

C-peptid düzeyi

C –peptid düzeti şeker ameliyatı öncesinde yapılması gereken en önemli testlerden biridir. C- peptid düzeyi ile pankreasteki insülin rezervlerine bakılır. Hastanın bu ameliyattan fayda alıp alamayacağı c- peptid düzeyi ile belli olur.

Homa-IR B indeksi

Homa-IR şeker ameliyatından önce bakılması gereken önemli bulgudur. Homa-IR vücuttan salgılanan veya dışardan verilen insülinin hücre çeperini ne kadar sarabildiğini, kan şekerini düşürüp düşüremediğine bakılır.

Ameliyat öncesi yapılması gereken tetkiklerin biride Homa –IR dir. Homa-ır vücutta insülin direnci olup olmadığının tespiti çin yapılır. Obezitede insülin direnci, gizli şeker ve aşikar şeker hastalığı ve çoğunlukla gözlemlenmektedir. Bazı hastalarda tanısı konmamış şeker hastalığı ile karşılaşılabiliniyor. Bu durumun bilinmesi yapılacak ameliyat yöntemine karar verilmesi açısından son derece önemlidir.

Anestezi Doktoru Muayenesi

Yapılan tetkikler anestezi doktoru tarafından ameliyat sırasında anesteziye bağlı herhangi bir komplikasyon oluşma riskini tespit etmek adına detaylıca incelenir. İncelemeler sonucunda herhangi bir risk görünürse ameliyat öncesinde tedavi yapılması için diğer bölüm doktorlarıyla konsültasyon yapılır var ve tedaviye başlanır. Tedavi süreci tamamlandığında hastanın riskleri azaldığında ameliyat için onay verilir.

Endokrinoloji Muayenesi

Şeker ameliyatından öncesinde endokrinoloji muayenesi bu ameliyat için en önemli duraktır. Diyabeti olan hastanın C- peptid düzeyine bakılarak pankreas düzeyi hakkında bilgi edinilir. Bu da hastanın ameliyattan fayda görüp göremeyeceğini gösterir. Ayrıca hastanın diyabete ek yandaş bir hastalığı varlığı kontrol edilir.

Göğüs Hastalıkla Muayenesi

Ameliyat öncesi muayene olunması gereken bir diğer branşta göğüs hastalıklarıdır. Göğüs hastalıkları uzmanı gerekli önlemleri almak için veya ameliyata engel olan astım gibi göğüs hastalığı varlığı yapılan tetkikler, SFT, ultrasonografi sonuçları detaylıca incelenir.

Psikolog Muayenesi ve Psikolojik Değerlendirme

Şeker ameliyatından sonra alışık olunmayan bir beslenme programı uygulanacağından hastaların bu sürece hazır olmaları, ameliyat sonrası yaşabilecek komplikasyonların varlığının bilinmesi önemlidir. Psikolojik olarak genel anestezi altında yapılacak olan ameliyata , ameliyat sonrası sürece hastaların hazır olması gerekmektedir. Bu noktada psikoloğun değerlendirmesi önem kazanmaktadır.

Kulak Burun Boğaz Muayenesi

Şeker ameliyatından önce kulak burun boğaz muayenesinde hastanın diyabete ek uyku apnesi gibi yandaş bir hastalığı var mı diye muayene edilir. Ayrıca ameliyata engel olabilecek vücutta enfeksiyon varlığı kontrol edilir.



Şehir Dışı ya da Yurtdışınlar Gelenler Ne Yapmalı?

Tip 2 diyabet tanısı konmuş, beden kitle indeksi 35 olan şehir dışından veya yurt dışından şeker ameliyatı için gelecek olan hastaların öncelikle hastalık düzeyini öğrenebilmek ve bu ameliyattan fayda görüp göremeyeceklerini anlamak için yaşadıkları şehirde açlık tokluk kan şekeri, Homa- IR B indeksi ve C- peptid düzeylerine baktırıp bize sonuçları göndermelerini isteriz. Bununla beraber hastanın VKİ ölçümü önemlidir Sonuçlar incelenip ameliyatı onaylandığında diğer tetkikleri yapmak ve doktor muayenelerine girmek için hastayı İstanbul’a davet ederiz. Burda tetkikler yapılır ve doktor muayenelerine girer. Kurul onayını aldıktan sonra ameliyat gerçekleşir. Tetkikler, ameliyat ve kontrol süreleri için hastanın toplamda 10 gün ameliyat olduğu şehirde kalması gerekir.

Mutfak Hazırlığı

Hastaların ameliyat sonrasında sıvı dönemde içcekleri sıvılar için hazırlık yapmaları önerilir. Önceden et /tavuk sularını(salça, baharat, yağ, limon, soğan, sarımsak koymadan) hazırlayıp küçük küçük porsiyonlara ayırıp buzdolabında saklamak ameliyat sonrası dönemde çok rahatlık olur. Ameliyat öncesinde laktozsuz süt ve ayran yapabilmek için laktozsuz yoğurt alıp buzdolabına koymanız ameliyat sonrasında yük kaldırmamanız açısından size kolaylık sağlar.Bunun haricinde taze meyve suyu elde etmek için katı meyve sıkacağını önceden temin etmenizi öneriririz.



Ameliyattan Önce Sigara ve Alkol Bırakılmalı Mıdır?

Ameliyattan 1 hafta önce, ameliyatta anesteziye bağlı herhangi bir komplikasyon yaşama riskini düşürmek için sigara ve alkol tüketimine son verilmesi istenmektedir.



Ameliyattan Önce Beslenme Nasıl Olmalıdır?

Şeker ameliyatından önce hastaların özel bir diyet uygulanması gerekmemektedir. Ameliyattan bir gün önce hafif besinler tüketilmesi, bol su içilmesi ve operasyondan 12 saat önce katı gıdaların, 8 saat öncesindende sıvı gıdaların tüketimine son verilmesi gerekir.



Doktorla Önceki Tedavi Geçmişinizin Paylaşılması

Ameliyattan önce diyabet geçmişi, tedavisi için hangi ialçları hangi dozlarda kullandığını doktorla paylaşması oldukça önemlidir. Diyabete yandaş bir hastalık varsa o hastalıklarında öyküsünü ve hangi tedavi yöntemi izlendiği ile ilgili önemli bilgileri detaylı bir şekilde doktoruyla paylaşmalıdır. Örneğin hastanın astım, böbrek hastalıkları, kalp hastalıkları gibi sağlık sorunları varsa bunu doktoruna ilk görüşmede bildirmelidir.



Şeker Ameliyatı Sonrası



Ameliyatın İlk İki Günü (Hastanede Kalış Dönemi)

Ağrı

Metabolik Cerrahi operasyonları arasında yer alan Transit Bipartisyon ameliyatları genel anestezi altında laparoskopik bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Operasyon sonrasında genel anestezi etkisiyle kişinin ağrı eşiğide göz önünde bulundurularak ağrı hiç hissedilmeyebilir ya da minimum düzeyde ağrı oluşabilir. Laparoskopik cerrahinin en büyük avantajlarından bir tanesi doku hasarının minimum olmasıdır. Ameliyat esnasında 8 mm. genişliğinde 4 kesiden giriş yapılarak gerçekleştirilmesi ile de laparoskopik cerrahinin bir avantajını daha görmekteyiz.

Beslenme ve Diyet

Ameliyat sonrasında post op 2. gün itibariyle sıvı gıdalara başlanabilmekte 15. Gün itibariyle püre haline getirilen sulu-yumuşak gıdalara başlanılabilmektedir. Ekstra görülen bir problem olmadığı sürece hastalarımız post-op 3. gün itibariyle taburcu olabilmektedirler.

Ayağa Kalkma

Transit Bipartisyon operasyonundan sonra hastalar 4. saat itibariyle hemşireler tarafından hastalar mobilize edilerek ayağa kaldırılır ve kişilerin ameliyattan sonraki ilk yürüyüşleri gerçekleştirilir. Hastalar hastanede kaldıkları süre boyunca yaptıkları yürüyüşler sayesinde gaz problemlerini giderecekler ve iyileşme süreçlerini hızlandıracaklardır.

Anti Emboli Çorabı

Şeker ameliyatından sonrada, her ameliyatta olduğu gibi emboli riski vardır. Empoli riskini minimuma indirmek için hasatalara ameiliyattan sonra ilk 10 gün emboli çorabı giydirilir.

Tri-Flo Solunum Egzersizi

Genel anestezi altında akciğerlerin normal temizleme fonksiyonları durduğu için ameliyat sonrasında tri- flo solunum egzersizleri akciğerlerin açılmasına, akciğerde hava yollarının genişlemesine yardımcı olur ve bu sayede dokuların oksijenlenmesi artar. Böylelikle anestezinin etkisini atmak ve iyileşme çok daha hızlı olacaktır. Tri- flo solunum egzersizlerinde nefes çekerek ve vererek 3 topuda kaldırmak hedeflenmelidir. Solunum egzersizlerini doktorunuzun belirlediği aralıklarla, sayılarıuygulamalısınız.

Dren

Şeker ameliyatından sonra kaçak kontrolü ve kirli kanın vücuttan atılması için karın içi boşluğa dren bırakılır. Bu dren kontrolü ile hastanede kalınan sürede bireyin kanamama düzeyi kontrolüne yarar.

Kaçak Testi

Ameliyattan sonra iki kere kaçak testi uygulanır. İlki operasyon sonlandığında cerrah tarafından uygulandırılır. Eğer kaçak tespit edilirse hemen müdahele edilir. Diğeri ise taburcu oluncağı gün mavi su içirilir, drenin renk değişimi gözlenir. Kaçak testinden sonra hastalar sıvı tüketmeye başlarlar.



Riskler, Yan Etkileri ve Komplikasyonları Nelerdir?

Genel anestezi altında yapılan şeker ameliyatlarının riski( kanama, emboli vb.) diğer ameliyatlar kadardır. Spesifik olarak şeker ameliyatına bağlı görülebilecek en önemli komplikasyon kaçaktır. Kaçak düşük oranlarda gözlenmektedir. Kaçağa bağlı ölüm riski son gelişen teknoloji ve doktorların artan tecrübesiyle oldukça az görülmektedir. Her kaçak vakası ölüm demek değildir. Kaçağın erken teşhis edilmesi tedavisini mümkün kılar. Şeker ameliyatında kaçak riski tüp mide ameliyatına göre, mideden iki çıkış olduğu için basınç daha az olur, bundan dolayıda kaçak daha az görülmektedir.

Kanama ve embolki riski göz önünde bulundurularak ameliyata girerken anestezi doktoru gerekli önlemleri almaktadır. Ayrıca ameliyat sonra giyilen varis çorabı emboli riskini azaltmada etkilidir.

Bu ameliyattan sonra görülebilecek diğer problemler ise safra taşı oluşumu, reflü, mide bulantısı, kusma, saç dökülmesi ve yeterli düzeyde alınmayan vitamin minerallerin vücutta eksikliğine bağlı görülebilecek problemlerdir. Düzenli yapılan kan tahlilleriyle ve vitamin- mineral takviyeleri ve doktor muayeneleri bu problemlerin oluşmasını önlemeye ve tedavisine yardımcı olur.

Ölüm

Sağlık alanındaki gelişmeler, artan vaka sayıları ve doktorların tecrübesinin artması ile şeker ameliyatından ölen vaka sayıları oldukça azalmıştır. Her ameliyatta olduğu gibi anesteziye bağlı riskler bu ameliyattada vardır. Ameliyat öncesi yapılan detaylı tetkikler, doktor muayeneleri neticesinde anesteziye bağlı oluşabilecek komplikasyonlar ortaya çıkartılır ve gerekirse ameliyat öncesinden tedavi başlatılır. Bu da ölüm riskini oldukça azaltır. Bu ameliyatta ölüme sebep olabilecek narkoz haricinde iki önemli risk vardır bunlardan biri kaçak biride kanamadır. Kanamadan ölen kişi sayısı oldukça azdır, kolay müdahele edilebilir bi komplikasyondur. Kaçak tam sebebi belli olmayan bir komplikasyondur. Kişinin ameliyat sonrası diyetisyeninin, doktorunun önerilerine uymaması, operasyon malzemelerinin kalitesi ve kişiden kişiye değişen doku iyileşme süreci kaçağın olmasında etkendir. Kaçak müdahele oedilmesi zor bir komplikasyon değildir. Sadece kaçak hastanın iyileşme sürecinin uzamasına yol açar. Bu operasyonun kapalı yöntemle yapılmasıda yine ölüm riskini azaltan faktörler arasındadır.

Anestezi

Ameliyat genel anestezi altında yapılmaktadır. Genel anestezi almaya bağl olarak komplikasyon riskleri vardır. Fakat ameliyat öncesi yapılan detaylı tetkikler sonucunda anestezi doktorunun önlem almasıyla bu riskler aza indirgenmektedir. Anesteziye bağlı riskler, diğer ameliyatıların(bademcik, estetik, safra taşı vb. )anesteziye bağlı riskleri ile aynıdır. Hasta ameliyattan çıktıktıktan sonra ayılana kadar anestezi doktoru başındadır. Hasta ayıldıktan sonra servise çıkarılır. Hastanın tam anlamıyla kendine gelmesi 4 saati bulur. Kendine geldikten sonra ayağa kaldırılıp yürüme başlatılır.

Enfeksiyon

Bütün ameliyatlardan sonra enfeksiyon riski vardır. Şeker ameliyatından sonrada enfeksiyon riski mevcuttur. Bu durumun önlenmesi için sterilizasyonun iyi olduğunu bildiğiniz, güvendiğiniz hastanede ameliyat olmalısınız.

Pıhtı Oluşumu, Emboli Riski ve Varis Çorabı

Emboli her ameliyattan sonra görülebilecek bir komplikasyon olmakla beraber çok nadir görülür. Operasyondan 1 hafta öncesinde kan sulandırıcı ilaçlar kullanılıyor ise hastalara bıraktırılır. Emboli oluşmasını önlemek için operasyondan sonra ilk 10 gün kan sulandırıcı iğneler uygulanır ve hastanın varis çorabı giymesi istenir. Ameliyat öncesi emboli riski olan bireylere ameliyat öncesinde yapılan detaylı tetkiklerle bakılarak önceden bir tedavi uygulanır. Böylelikle ameliyat sırasında veya sonrasındaki komplikasyon önlenmiş olunur.

Reflü ve Mide Yanması, Bulanması

Şeker ameliyatlarından sonra küçülen mideye alışma döneminde olan hastalarda midede yanma, reflüsel şikayetler görülebilir. Taburcu olurken reçetelendirilen ilaçlar arasında mutlaka mide koruyucusu bulunur. Mide koruyucusu mide yanması gibi reflü şikayetlerinin azalmasına yardımcı olur.

Ateş ve Üşüme

Ameliyattan sonra yüksek ateş kaçağın habercisi olabilir. Tabi ki her çıkan ateş kaçak demek değildir. Vücuttaki herhangi bir enfeksiyona bağlı da ateş görülebilir. Bunun ayrımını yapmak için vücut ısınızda artış gözlemlerseniz hemen doktorunuzla iletişime geçmelisiz.

Halsizlik

Şeker ameliyatından sonrasında halsizlik 2sebepten dolayı görülebilir. Birincisi günlük içilmesi gereken su miktarından az su içmek, diğeride protein içeren besinleri yeterince tüketmemekten kayneklanır. Ameliyat sonrasında halsizlik yaşamamak için diyetisyeninizin ve doktorunuzun tavsiyelerine mutlaka uymalısınız

Ağız Kokusu

Şeker ameliyatından sonra bazı kişilerde ağız kokusu görülebilir. Bunun sebebi sadece ameliyatla ilgili olmamakla beraber ağızda salgılanan tükürük salgısının azalması, ameliyat sonrasında reflü şikayetlerinin artması ayrıca yağ yakımı sırasında açığa çıkan keton cisimcikleri ağızda kokuya sebebiyet verebilir. Ağız kokusunun önlenmesi için dişlerinizi iyi fırçalamalı ve sıklıkla gargara yapmalısınız.

Kabızlık

Operasyondan sonra beslenmenin değişmesine bağlı olarak (lifli gıdalar alınmadığı için) kabızlık görülebilir. Ameliyat olmadan öncede kronik kabızlığı olan bireyler bu dönemde mutlaka probiyotik takviyeleriyle desteklenmelidir. Kabızlığa sebep olan hareketsizlik, az su içmek gibi faktörleri elemek kabızlık yaşamayı önleyecektir. Ameliyattan sonra kabızlık problemi yaşarsanız mutlaka diyetisyeninizi veya doktorunuzu arayınız.

İshal

Ameliyattan sonra ilk 15 gün sıvı diyet döneminde tamamen beslenmenin değişmesine bağlı olarak ishal görülebilir. Bu durumda besin veya ilaç önerileri için diyetisyeninizle ve doktorunuzla iletişime geçiniz. Vücutta ishalin sebep olduğu elekotrolit kaybı olmaması için bol bol sıvı tüketilmelidir.

Saç Dökülmesi

Obezite cerrihisi ameliyatlarından sonra vücut katabolik bir sürece girmektedir. Saç dökülmesi bu sürecin getirdiği normal bir sonuçtur ve 3. ile 6. aylar arasında görülmektedir. Ameliyat sonrası diyetisyen ve doktor tavsiyelerine uymak bol proteinli beslenmek, gerekirse biotin takviyesi yapmak saç dökülmesini minimuma indirmenize yardımcı olacaktır.

Fıtık

Şeker ameliyatı laparoskopi yöntemiyle yapılır, karında sadece 4 adet küçük delik açılır. Bu da ameliyat sonrası fıtık olma ihtimalini minimuma indirir. Fıtık olma ihtimalini dahada aşağılara çekmek için ameliyat sonrası ilk 10 gün ağır kaldırmamak gerekmektedir.

Gaz

Ameliyat kapalı yöntemle yapıldığı için cihazların karın içerisinde daha rahat hareket etmesi için hava ile doldurulur. Bu hava ameliyat sonrasında hastalara gaz olarak yansır. Hastaların ağrı eşiğiyle doğru orantılı olmakla beraber ilk birkaç saat gaz sancısı çekmeleri mümkündür. Hastalar ameliyattan 4 saat hareket etmeye başlarlar ve bol bol yapacakları yürüyüş gaz sancılarının hafiflemesine iyi gelecektir.

Grip

Ameliyattan sonra gribal enfeksiyona yakalanmamak için çok dikkat edilmelidir. Bağışıklığın düşmemesi için hastaların beslenmelerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Yeterli düzeyde protein alımı, protein tozlarının diyetisyenin önerdiği ölçüde kullanmak ve vitamin mineral takviyesi yapmak önemlidir. Ayrıca hava değişimlerinden uzak durup kendilerine dikkat etmeleri gerekmektedir. Hasta ameliyattan sonra grip olduğunda doktoru ile iletişime geçmeli ve önerdiği ilaçlara bir an evvel başlanmalıdır.

Kaçak

Ameliyattan sonra oluşabilecek komplikasyonlar arasında en çok korkulan kaçak riskidir. Kaçak tam sebebi belli olmayan bir komplikasyondur. Kişinin ameliyat sonrası diyetisyeninin, doktorunun önerilerine uymaması, operasyon malzemelerinin kalitesi ve kişiden kişiye değişen doku iyileşme süreci kaçağın olmasında etkendir. Kaçak müdahele edilmesi zor bir komplikasyon değildir. Sadece kaçak hastanın iyileşme sürecinin uzamasına yol açar. Tüp mide ameliyatına göre bu operasyonda kaçak riski düşük seyreder.

Mide Bulantısı

Ameliyattan sonra sıvılar yada besinleri hızlı yemek, büyük yudumlar, lokmalar almak veya midenin hacminden fazla besin tüketmek mide bulantısının en önemli sebepleridir. Hastaların mide bulantısı yaşamaması için öğünlari yavaş, küçük porsiyonlarda ve küçük lokmalar halinde yemeleri gerekmektedir.

Öksürük

Ameliyat yapılırken karın bölgesinin gazla şişirilmesinden dolayı ve midenin kesilmesi ile gaz sıkışmasının oluşması sebebiyle öksürük gerçekleşebilir. Ayrıca anestezi vücuttan atılırken öksürük gözlenebilir.

Ödem

Ameliyattan sonra hastalar hastanedeki kaldıkları günler boyunca damar yolu ile beslendikleri için serumlar ödem yapabilir. Sıvı diyetlerine başladıklarında ödem vücuttan atılır.

Safra Kesesi Taşı

Şeker ameliyatından sonra safra taşı oluşumu beş hastadan birinde gözlenebilmektedir. Safra taşı oluşumunun başında fazla kilo yatar. Ameliyattan sonra artan kolesterol düzeyi safra taşı oluşumuna sebep olabilirken yetersiz sıvı alımıda safra taşı oluşunun etmenidir. Hastaların yeterli düzeyde sıvı almaları ve uzun süre kendilerini aç bırakmamaları önemlidir. Ameliyattan sonra rutin kan tahlillerine ek olarak safra kesisi oluşma ihtimaline karşı safra kesesi ultrasonu istenmektedir.

Uzun Dönemli Problemler

Şeker ameliyatında yaşanabilecek uzun dönemli problemlerin en önemlisi hem daha az beslenme hemde emilimin azalmasına bağlı olarak vitamin- mineral eksikliği görülür. Düzenli olarak yapılan yapılan kan tahlillerinde vitamin mineral eksikliği görüldüğü taktirde takviye mutlaka yapılmalıdır. Şeker ameliyatından sonra hastaların düzenli olarak kan tahlilleri yaptırması ve vitamin- mineral takviyesi yapmak uzun dönemli problemlerin önüne geçmek için çok önemlidir.

Kanama

Her ameliyatta olduğu gibi şeker ameliyatınında komplikasyonlardan biride kanamadır. Şeker ameliyatından sonra trokar yerlerinde birde zımba hattında olmak üzere iki yerde kanama olabilir. Stapler hattında olan kanama dren yardımıyla gözlemlenir. Son zamanlarda stapler teknolojisi çok gelişmiştir. Buda kanama komplikasyonun daha nadir görülmesini sağlamıştır. Kanama çok fazla olduğu taktirde doktor müdahelesi ve gerekirse hastaya kan takviyesi yapılır.

Kanser

Son yıllarda yapılan araştırmalar diyabetin meme, kolon, pankreas kanserini arttırdığı yönündedir. Bununla beraber diyabete ek olarak obeziteninde varlığı kanser riskini dahada arttırmaktadır. Şeker ameliyatı hem diyabete hemde obeziteye çözüm olacağı için kanser riski amelliyattan sonra günbegün azalıcaktır.

Psikoloji

Ameliyattan sonra ilk 2 hafta alışılmadık bir beslenme modeli uygulandığı (sıvı dönem) için hastalarda biraz mutsuzluk görülebilir ama ilerleyen dönemlerde kan şekeri regülasyonunun sağlanması, kilo verilmesi, insulin iğnelerin, antidiyabetik ilaçların hastanın hayatından çıkması hastanın psikolojisini, moralini fazlasıyla yerine getirir.



Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Ağırlık Kaldırmak

Ameliyattan sonra yara yerlerinde fıtık oluşumunu önlemek için ilk 10 gün ağırlık kaldırmamaya özen göstermek gerekmektedir.

Uçağa Binmek

Ameliyat sonrasında yapılacak olan doktor kontrolünden sonra herhangi bir engel görülmediği takdirde uçağa binmekte sakınca yoktur.

Araç Kullanmak

Taburcu olduktan sonra araç kullanmakta herhangi bir sakınca yoktur. Uzun süre seyahat edecek bireylerin mutlaka varis çoraplarını giymesi ve belirli aralıklarla mola verip kısa kısa yürüyüş yapmaları önerilmektedir.

Duş Almak

Taburcu olduktan 24 saat sonra ılık suyla duş alabilirsiniz.

Cinsel İlişki

Operasyondan sonra ilk 2 hafta cinsellik aktivitelerinden kaçınmak gerekmektedir. İkinci haftadan sonra karın içi basıncı arttırmayacak ve karın bölgesine darbe gelmesini önleyecek şekilde cinsellik aktiviteleri yapılmasında sakınca yoktur.

Hareket Kabiliyeti

Şeker ameliyatı hareketi kısıtlayıcı bir ameliyat değildir. Ameliyattan çıktıktan 4 saat sonra yürümeye başlayacaksınız. Bu ameliyattan sonra ne kadar hareket ederseniz sizin için o kadar iyi olacaktır.

İlaç Kullanımı

Ameliyat sonrasında taburcu olurken doktorunuz size ağrı kesici, mide koruyucu, antibiyotik gibi ilaçlarınızı ve kan sulandırıcı iğnelerinizi reçetelendirecekdir ve ne şekilde kullanacağınızı belirtecektir. Bunlar dışında düzenli kullandığınız ilaçlar varsa kullanmaya doktorunuza danışarak kullanmaya devam edebilirsiniz.

Dikişler

Ameliyatta uygulanan dikişler estetik dikiştir. Böylelikle dikişlerin alınmasına gerek yoktur, dikişler kendiliğinden 2 hafta içerisinde vücut tarafından emilecektir.



İyileşme Süreci

Şeker ameliyatlarının laparoskopik yöntemle yapılıyor olması iyileşme sürecinin hızlı ve konforlu olmasını sağlar. Hastalar genellikle ilk 4 saat ağrı çekerler. Ayağa kalkıp, yürüyüşlere başladıktan sonra gazın atılmasıyla her saat daha iyiye giden bir süreçtir. İlk hafta dikiş yerlerinde ağrı olabilir ama dayanılmayacak bir ağrı değildir. Bu süreçte doktorların reçetelendirdiği ağrı kesiciler, mide koruyucular iyileşme sürecini daha kolay atlatmaya yardımcı olur.



Spor ve Egzersiz

Şeker ameliyatından sonra spor, hayatına katmanız gereken en önemli alışkanlıkların başında gelir. Spor kas kütlesinin korunmasında ve kilo verirken sarkmalarınızın olmaması için hemde kalp- damar sağlığınız için oldukça önemlidir. Bu ameliyat evde dinlenmeyi gerektiren bir ameliyat türü değildir aksine kendinizi çok yormadan fiziksel aktivitenin yüksek olmasını istediğimiz bir ameliyattır. Operasyondan sonra ilk 1.5 ay sadece orta tempoda yürüyüşler önerilir. 1.5 aydan itibaren yüzmeye başlanabilir, 3. ay itibariyle fitness veya pilates gibi ağır spor aktiviteleri yapılabilir.



Beslenme

İlk 15 Gün (Sıvı Dönemi)

En Önemli Unsurları Nelerdir?

Sıvı dönemin en önemli unsuru komplikasyon riskini önlemek için taneli bir besin tüketmemektir. Bu dönemde kişilerin yeterli besinleri alabilmeleri için kendilerini aç bırakmamaları acıktıkça süt, protein içecekleri veya et/tavuk sularını içmeleri gerekmektedir. Su içme alışkanlığını kazanmak bu dönemde kazanılacak en önemli alışkanlıktır. Sadece sıvı ile doyma konusunda endişelenmenize gerek yoktur. Çünkü mide hacmi küçüldüğü için daha hızlı doyuma ulaşacaksınız.

Kahvaltı Önerileri

Bireyin ağzını tatlandırmak amacıyla taze sıkılmış meyve suyu olmalı (hazır konsantre tüketilmemeli) veya şekersiz ve tanesiz komposto suyu tüketilebilir. Meyve tercihi yapılırken dikkatli olunmalıdır portakal, mandalina gibi asit salgısını arttıran, vişne gibi ekşi meyveler mide rahatsızlıklarını arttıracağından tüketilmemelidir. Bu dönemde beslenmenin değişmesine bağlı olarak ishal veya kabızlık görülebilir. Kabızlık yaşandığı durumlarda kompostolarda meyve tercihiniz kayısı veya erikten yana olmalıdır.

Ara Öğün Önerileri

Sıvı dönemde ara öğünlerde günlük protein ihtiyacını karşılamak için süt, ayran ve protein tozları tüketilmelidir. Süt, laktoz içeriğinden dolayı gaz yapabilir, bu sebepten ötürü sütler laktozsuz veya soya sütü olarak, ayran ise laktozsuz yoğurt sulandırarak hazırlanması tercih edilmelidir.

Öğle ve Akşam Yemekleri

Sıvı dönemde öğle ve akşam yemeklerinde et suyu, tavuk suyu veya kemik suyu (yağsız) tüketilmelidir. Mide rahatsızlıklarını önlemek adına et/ tavuk sularına salça, baharat, yağ, limon, soğan sarımsak eklenmemelidir. Et/ tavuk suyunu içmekte zorlanan hastalarımız pişirme esnasında içine gaz yapmayan sebzeleri, piştikten sonra içinden çıkarmak kaidesiyle koyabilirler.

Neden İlk 15 Gün Kesinlikle Tanesiz Tüketilmeli?

Şeker ameliyatından sonra ilk 15 gün kaçak riski vardır ve bu sebepten dolayı hastaların midesini çalıştırmak doğru değildir. Komplikasyon riskinbi önlemek adına ilk 15 gün sıvılar kesinlikle tanesiz tüketilmelidir.

Protein Tozunun Önemi

Ameliyat sonrasında ilk 15 gün sıvı diyet uygulandığından, bu dönem günlük alınması gereken protein miktarını tamamlamakta protein tozlarını önemi büyüktür. Diyetisyenlerin hastanın kilosuna göre ayarladığı protein tozu miktarlarına mutlaka uyulması gerekmektedir. Bu operasyonu geçirmiş olan kişiler beslenme konusunda yeni bir başlangıç yaptıkları için günlük almaları gereken ihtiyaçlarını beslenmeyle tamamlayana kadar günlük protein tozu alımını özellikle ilk 1 ay ihmal etmemelidirler.

İkinci 15 Gün (Püre Dönemi)

En Önemli Unsurları Nelerdir?

Püre dönemi hastaların yaşam boyu uygulamaları gereken sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kazanmak için çok ideal bir süreçtir. Bu dönemde püre kıvamında da olsa katı besinler tüketilmeye başlanacağı için katı-sıvı ayrımına yapmaya bu dönemde başlanır. Porsiyon kontrolünü sağlamayı ve besinleri iyi çiğnemeyi, yavaş yemeyi hastalar bu dönemde öğrenirler.

Kahvaltı Önerileri

Püre döneminde kahvaltıda kaliteli protein kaynağı olan yumurta beyazı ile başlamak önemlidir. Yanına yumuşak, çok yağlı olmayan peynir (light süzme peynir) tercih edilebilir. Püre döneminde yumurta ve peynir çatalla ezilip, çok iyi çiğneyerek tüketilmelidir. Bu dönemde eski kahvaltı alışkanlıklardan uzaklaşmak gerekmektedir. Bu dönemde sebzelerin selüloz içeriği yüksek olduğu için mideyi çok fazla yorar ayrıca çok yer kapladığından protein alımınızı engellediği için domates, salatalık gibi çiğ sebzeler tüketilmemelidir.

Ara Öğün Önerileri

Püre döneminde blenderize edilmiş meyveler tüketilmesi vitamin mineral ihtiyacını karşılamak açısından önemlidir. Fakat portakal, mandalina, greyfurt gibi asitli meyveler; vişne gibi ekşi meyveler mide rahatsızlıklarına sebebiyet verdiği için tüketilmemelidir. Meyveyi püre olarak tüketmekte zorlanan hastalar yoğurt veya süt ile blenderdan geçirip tüketebilirler, böylelikle protein alımlarıda artmış olur. Meyve dışında ara öğünde tüketilebilecek bir diğer önemli besin kaynağı ise süt ve süt ürünleridir. Kabızlık yaşayan hastalar bu dönemde probiyotik yoğurtlar veya probiyotik sütler tüketebilirler.

İyice Çiğnemek Neden Önemlidir?

Püre döneminde hazımsızlık yaşanmaması için iyice çiğnemek çok önemlidir. Çiğnemeden büyük lokmalar halinde yutulduğunda tıkanıklık hissi, kramp, bulantı, kusma gibi yaşam kalitesini düşüren semptomlar görülür. Kişiler çiğnemeden hızlı yedikleri için daha geç doyuma ulaşırlar buda mideyi kapasitesini, dikişleri zorlar. Oysaki yemekler çok yavaş yenmeli her lokmada çatal masaya bırakılmalıdır. Her bir öğün 30 ile 45 dk arasında sürmelidir.

Öğle ve Akşam Yemekleri

Püre döneminde öğle ve akşam yemeklerinde et/tavuk/balık gibi protein içeriği yüksek olan besinlerle yapılan püreler tüketilebilir. Bu dönemde pirinçli, kremalı, unlu çorbalar dışında içerisinde yumurta akı veya et/ tavuk suyu içeren çorba tüketimine izin verilir. Kırmızı etlerin sindirimi beyaz etlere göre daha zor olduğu için ilk hafta beyaz etle başlayıp ikinci hafta kırmızı ete geçilebilir. Bazı besinlere karşı tolerasyonlar değişebileceğinden bu dönemde deneye deneye gitmek daha sağlıklı olacaktır.

Sebze yemekleri içerisine salça, baharat, yağ, limon , soğan, sarımsak konulmadan pişirilmelidir. Protein içeriğinin artması için içine tavuk, kıyma konulup blenderize edilmelidir. Sebze tercihleri önemlidir. Gaz yapan veya nişastalı sebzeler tercih edilmemelidir. Sebze yemeklerinin protein içeriğini arttırmanın bir diğer yoluda içene yumurta beyazı veya peynir katmaktır.

İlk Ay - 30 Gün Sonrası (Katı Dönemi)

Taburcu olduktan 30 gün sonra katı beslenmeye geçilir. Bu dönem püre dönemine yasaklar anlamında çok benzerdir. Sadece besinler blenderdan geçirilmez ama çatal bıçakla çok küçük parçalara ayrılıp çok iyi çiğnenmesi gerekmektedir. Salça, baharat, yağ, limon, soğan, sarımsak, çiğ sebzeler, kuruyemişler 3. aya kadar tüketilmemelidir. Öğünlerde her zaman öncelikle yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi protein içeriği yüksek besinlere yer verilmelidir yanına yoğurt veya pişmiş sebzeler tüketilebilir. Üçüncü aydan sonra yemeklerin yanında salatalar tüketilebilir. Bu dönemde katı sıvı ayrımı yapmak çok önemlidir ve az az, sık sık yeme alışkanlıklarını kazanmak önemlidir.



Beslenme ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Taburcu Olana Kadar Bir Şey Yemeyecek Miyim?

Ameliyat sonrasında hastalar ilk 2 gün sadece damar yolu ile beslenirler. 3. Gün kaçak testi yapıldıktan sonra oral yoldan sıvı alımına başlarlar.

Katı - Sıvı Ayrımı Nasıl Yapılmalı?

Şeker ameliyatoından sonra yekmeklerden yarım saat önce ve sonra sıvı alımı olmamalıdır. Bunun sebebi yemekten hemen önce içilen sıvıların midede yer kaplayıp kişinin yeterli beslememesine sebep olmasıdıır. Yeterli protein, vitamin, mineral almak için yemeklerden 30 dk önce sıvı alımını bırakmak gerekir. Yemekle beraber veya yemekten hemen sonra alınan sıvılar midenin genişlemesine sebep olmaktadır.

Vitamin Mineral Kalsiyum Takviyesi Almalı Mıyım?

Transit bipartisyon ameliyatlarından sonra bağırsaklardan emilim değişmediği için ömür boyu vitamin mineral takviyesine gerek yoktur. Yapılan araştırmalar hastalın %95 inde vitamin, mineral takviyesine gerek olmadığını göstermiştir. Ameliyattan sonra ilk zamanlarda normal beslenmeye geçene kadar vitamin eksiklikleri görülebilir. Bu durumda doktorun önerdiği multivitamin takviyeleri kullanılabilir. Hastaların vitamin mineral değerlerine belirli aralıklarla baktırması çok önemlidir.

Oruç

Şeker ameliyatından sonra 1 sene oruç tutulması tavsiye edilmez. Bu ameliyat sonrasında mide hacmi küçüldüğü için hastaların yeni beslenme modeli az az asık sık beslenme şeklindedir. Ramazan ayında iki öğün yapıldığı için uzun süreli açlığa bağlı olarak birden büyük lokmalarla hızlı bir şekilde yenildiğinde kişilerde hazımsızlık, bulantı, kusma şikayetleri oluşabilmektedir. Ancak 1. Senenin sonunda kişinin gıdaları tolere etme durumu arttığı için doktor ve diyetisyen kontrolü altında oruç tutmakta bir sakınca yoktur.

Kaçak Olursa Sonrasında Nasıl Beslenmeli?

Kaçağa stand ile müdahele edildikten sonra stand takılı olduğu süre boyunca kişi sıvı ile beslenmeye devam eder. Stand çıkarıldıktan sonra kişinin durumu iyi ise 15 gün sürecek püre dönemine geçilir. Sonrasında ise katı diyet dönemine geçiş yapılır.

Şeker Ameliyatından Sonra Sakız Çiğnenebilir Mi?

Sakız çiğnemek kişinin hava yutmasına sebep olacağından gaz problemleri yaşanmasına sebep olur. Ayrıca, mide asit salgısını arttırdığı için mide rahatsızlıklarına sebebiyet verebilir ve daha hızlı acıkmaya sebep olur. Bununla beraber kişilerin sakızı yutma ihtimalinide düşündüğümüzde ameliyat sonrası sakız çiğnemek önerilmemektedir.

Açlık Hissi

Şeker hastalığı ameliyatı sonrasında, başlayan kan şekeri regülasyonu sayesinde ameliyat öncesindeki gibi açlık hissedilmemektedir. Ameliyat sonrasında hormonel olarak açlık hissedilmediğinden iştahsızlık görülmeye başlanır.

İştah Durumum Nasıl Olacak?

Mide içerisinde yer alan iştah (ghrelin) hormonunun da büyük bölümünün alınması sonucu da iştahta azalma görülecektir, aynı zamanda mide hacminin küçülmesi erken doyma hissini hastalara kazandıracaktır.

Sigara ve Alkol Kullanımı

Ameliyattan sonra sigaraya bağlı mide rahatsızlıklarını arttırmaktadır. Ayrıca doku oksijenlenmesini engellediği için dokuların iyileşmesini geciktirir. Bu sebeplerden dolayı ameliyattan sonra ilk 1 ay sigara tüketimi önerilmemektedir. Alkol ameliyattan sonra hem mideye rahatsızlık verebileceği için hem de yüksek kalorili olduğu için ilk 3 ay önerilmemektedir.

Gazlı İçecek Tüketimi

Ameliyat sonrasında gazlı içecekler midede doygunluk hissettirir ve rahatsızlık verir. Gazlı içecek basit şeker içerdiği için ken şekeri regülasyonunuzu bozar vekalorileri alımınızı arttırır buna bağlı olarakta kilo vermeyi daha zor hale getirir. Çok hızlı şekilde midenize doygunluk hissi verdiği için sağlıklı günlük almanız gereken besinleri tüketmenizi engeller.

Sürekli Diyet Yapmak Gerekiyor Mu?

Şeker ameliyatında sonra uygulanıcak olan beslenme programı diyet değil komplikasyonları, mide rahatsızlıklarını önleyecek bir prosedürdür. Ameliyat sonrası beslenme tamamaen kişinin ihtiyacı olan proteinleri, vitaminleri mineralleri tamamlayacağı şekilde düzenlenecektir. Bir çok besinin yasaklanması karnı şişirip veya midede uzun süre kaldığından dolayı protein alımını engelleyeceği içindir. Salça, baharat, yağ, limon soğan sarımsak gibi uyarıcı besinler tamamen mide yanmalarını bulantıları önlemek içindir. 3 . aydan sonra mide artık kendini toparladığı için normal beslenmeye geçilir. İlk aylarda zaten sağlıklı beslenme alışkanlıkları kişide oturmaya başlar.



Şeker Ameliyatı Sık Sorulan Sorular



Şeker Ameliyatı Sonrasında Şeker Hastalığı Tamamen Biter Mi Ve Hastalık Tekrarlar Mı?

Hastanın pankreasdaki rezervi tükenmemişse kişi %90’ın üzerinde şeker hastalığından kurtulabilmektedir. Pankreas rezervi ameliyat öncesi yapılan tetkiklerle belirlenip ona göre operasyon gerçekleştirilmektedir.

Yapılan çalışmalar incelendiğinde şeker ameliyatı olmuş kişilerin sonrasındaki 5 yıllık takip süreçlerinde şeker hastalığının tekrarlamadığı görülmüştür. Diyabetin yol açtığı hastalıkların başında insülin direnci gelişimi nedeniyle kalp krizi risklerinin artmasıdır. Kalp krizi geçiren hastaların yarısından fazlasının diyabet hastası olduğu görülmektedir. İnsülin direnci nedeniyle metabolizmanın işleyişi değişir ve vücut enerjisini sağlamak amacı ile yağ biriktirmeye başlar. Diyabet ameliyatı ile geri döndürülme şansı olan problemli hücreler ve organlarda çok büyük oranlarda düzelme elde edilir. Şeker (metabolik cerrahi) ameliyatı (gastrik bypass, transit bipartisyon, ileal interpozisyon) olan kişiler ameliyattan hemen sonra dahi şeker oranlarının düştüğünü ve hızlı bir iyileşme süreçlerinin olduğu görürler. Ameliyatın hemen sonrasında dahi kullandıkları iğneler bırakılır, diyabet için kullanılan tabletler dahi maksimum 15 gün içerisinde bırakılır duruma gelir. Hatta ameliyattan sonra hipertansiyon için kullanılan ilaçlar dahi bırakılır yani metabolik sendromun etkileri yok olur.



Cerrahi Yönteme Gerçekten Gerek Var Mıdır?

Tip 2 diyabetin cerrahi yöntemlerden başka kalıcı bir çözümü yoktur. Hergün belirli zamanlarda yapılan insülin iğneleri kişilerin yaşam konforunu düşürmektedir. Bu noktada şeker ameliyatları oldukça etkilidir. Şeker ameliyatı sayesinde kişiler hem diyabetten hemde obeziteden kurtulmaktadır. Ameliyat diyabetin vücuta açabileceği hasarların(göz hastalıkları, kardiyovasküler problemler gibi) oluşma ihtimali önlenmektedir. Bu süreçte edinilen doğru beslenme alışkanlıkları kişilerin ömür boyu sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamaktadır.



Ameliyat Kaç Saat Sürer?

Şeker ameliyatı ortalama 1,5 saat sürmektedir. Operasyonun süresi anesteziye bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.



Ameliyatla Kaç Kilo Verilir?

Verilen kilo miktarı kişiden kişiye göre değişir. Şeker ameliyatından sonra ilk aylarda kilo verimi çok hızlı olmaktadır. İlk ay fazla kilonun %10 unun verilmesi hedeflenmektedir. Kilo verme süreci 12 ile 18 aylar arasında değişen bir süreçtir. Şeker ameliyatı sonrasında fazla kilonun %80 ni ilk bir yıl içinde verilir.



Ameliyat Yaş Sınırı Nedir?

Şeker ameliyatları 18 ile 65 yaş arasındaki bireylere uygulanmaktadır.



Zor Bir Ameliyat Mıdır?

Bu ameliyat türünün hastaya zorluk açısından tüp mide ameliyatından farkı yoktur. Kapalı yötemle uygulanan ameliyat hastalar için oldukça konforludur. Burada doktorun kapalı yöntemle ameliyatı uygulayabilirliği, doktorun vaka sayısı, tecrübesi önemlidir.



Şeker Ameliyatının Avantajları Nelerdir?

Şeker ameliyatı için gerekli öngörüşme ve tetkikler sonucunda uygun görülmüş kişiler bu operasyon sonrasında düzenlemeyen şeker sonuçları kontrol altına alınır ve kişi %90 oranında şeker hastalığından kurtulur. Kişi şeker ameliyatı sonrasında hastalığın gidişatı yavaşladığı için bu hastalığın sebep olabileceği komplikasyonları yaşamaktan kurtulmuş olur. Şeker ameliyatı sonrasında hastalar insülin iğneleri azaltır ve zamanla düzelen şeker seviyeleri sonrasında insülini tamamen bırakır hale gelir. Kişi kan şekerinin yüksek olmasından çıkabilecek göz, böbrek, kolestol, aşırı kilo alma, koroner arter hastalığı,polikistik over sendromu, gibi birçok hastalıktan şeker ameliyatı sayesinde kurtulmuş olacaktır.

Şeker hastalığı ameliyatı sonrasında beslenmenin de önemi büyüktür. Diyabet hastalarında kan şekerinin bir anda aşırı yükselmesi veya ağır bir şekilde düşmesi ile günlük aktivitelerinde ve metabolizmalarında problemler ve hasarlar oluşmaya başlar. Ameliyat ile beraber,bu hasarların engellenmesi için adım atılmış olur, çünkü ameliyatla kan şekeri değerinin durağanlaşması sağlanır artık dalgalanmalar görülmez. Şeker hastalığının vücuttaki tahribatlarının dışında sosyal ve cinsel hayata da olumsuz etkisi bulunmaktadır. Önemli olan metabolik cerrahi ameliyatının kararının diyabetin organlarınızın herhangi bir zarar görmeden alınmasıdır. vki değeri yüksek hastalarda hem diyabeti hemde şişmanlık'ı tedavi eder. Metabolik cerrahi ameliyatı içerisinde sleeve gastrektomi operasyonu da gerçekleştiği için hem kilo şikayetini hemde diyabetin bırakacağı hasar şansının azaltılmasını sağlıyor.



Kilo Verememe, Yeniden Kilo Almak Mümkün Müdür?

Şeker ameliyatından sonra kilo verimi ilk aylarda çok hızlı olmaktadır, hastalar 1. yıla yaklaştıklarında kilo verimi yavaşlamaktadır. Bu süreç içerisinde kilo veriminde ara ara durmalar yaşanabilir. Böyle zamanlarda hastanın diyetisyeni ile iletişime geçmesi gerekmektedir. Bu süreçte spor kilo vermeye ve kas kütlesinin korunmasına çok yardımcı olur. Ayrıca şeker ameliyatından sonraki süreç kişinin beslenmeyi öğrenmesi açısından çok önemlidir. Bu süreçte doğru beslenmeyi öğrenen hastalar ilerleyen dönemlerde tekrar kilo problemi yaşamamaktadır.



Ameliyat Sonrası İz Kalır mı?

Ameliyat esnasında karın bölgesinde 4 küçük delik açılır. Operasyon bittikten sonra estetik dikişle dikilir. Estetik dikişler sayesinde dikiş izi daha az gözlemlenir. Ameliyattan sonra 3. Ay ile 6. Ay arası gibi bir zaman diliminde izler kaybolur.



İstirahat Raporu Alabilir Miyim?

Şeker ameliyatından sonra istirahat raporu verilebilir.



Ameliyattan Sonra Ne Zaman İşe Dönebilirim?

Şeker ameliyatından sonra işe dönme süreniz yaptığınız işe göre değişmektedir. Masa başında çalışan hastalarımız taburcu olduktan sonra ertesi gün işe dönebilirken, ağır işlerde çalışan hastalarımız taburcu olduktan 5 gün sonra işlerinin başlarına dönebilmektedir.



Doktor Kontrolleri Ne Zaman Yapılır?

Şeker ameliyatından sonra doktor ve diyetisyen kontrolleri ilk 10-15. Gün, 1 ay, 3. ay, 6 ve 12. aylarda yapılmaktadır.



Ne Zaman Hamile Kalınabilir?

Hamilelikte anne karnında bebeğin beslenmesi ve annenin sağlığı için yeterli beslenme çok önemlidir. Şeker ameliyatından sonra alınan besin sınırlanacağı için vitamin mineral eksiklikleri görülebilir. Bu süreç anneyide bebeğide olumsuz etkileyeceği için ameliyattan 1 sene sonra hamile kalınması uygundur.



Emziren Kadınlar Ameliyat Olabilir Mi?

Doğumdan sonra ilk 6 ay bebek, ek gıdaya geçene kadar şeker ameliyatı önerilmez. Çünkü ameliyattan sonra bebeğin ve annenin ihtiyacı olan karbonhidrat, yağ, protein, vitamin mineralller yeterli miktarda alınamadığından anne içinde bebek içinde sağlıklı bir durum değildir. Bebeğin anne sütüne muhtaciyeti azaldığı zaman yapılan tetkiklerde herhangi bir engel görülmediği taktirde şeker ameliyatı uygulanabilir.



Ameliyat Fiyatları Neye Göre Belirleniyor?

Ameliyatın fiyatını etkileyen bir çok etmen vardır. Hastaların en çok merak ettiği unsur ameliyatın fiyatıdır. Operasyon fiyatını ameliyatın hangi hastanede yapıldığı, hastanenin tetkikler için belirlediği fiyat, hastanenin otelcilik hizmeti, operasyonda kullanılan malzemelerin kalitesi etkilemektedir. Örneğin vakıf hastanelerinde ameliyat fiyatları daha düşükken, özel hastanelerde daha pahalıdır. Bu tamamen hastane politikasına bağlıdır.



Ameliyat Olanların Yorumları Neden Önemlidir?

Ameliyat olmadan önce herkes mutlaka bir çok kez internetten araştırma yapar. Ameliyat olan bireylerin yorumları çok önemlidir. Hastanın ameliyat sonrasında nelerle karşılaşılacağını, ameliyatın risklerini, ameliyatın başarısını, ameliyat sonrası beslenmenin nasıl olacağını, sonrasında dikkat edilmesi gereken unsurları öğrenmesi ve hastanın kendini ameliyata hazırlaması yönünden çok etkilidir. Psikolojik olarak ameliyata hazır giren bireylerin ameliyattan sonraki süreci daha kolay atlattıkları gözlemlenmektedir.



Pişman Olanlar Var Mıdır?

Şeker ameliyatların başarısı %95tir, oldukça yüksek bir rakamdır. Bu ameliyatlar hastalar için yüz güldürü sonuçlar elde etmelerini sağlar. Hastalar hem diyabetten hemde kilo problemlerinden kurtulurlar. Ameliyattan sonra ilk 15 günlük sıvı dönemi alışık olunmayan bir beslenme süreci olduğundan hastalarda pişmanlık yaratabilir. Ama 10 gün sonra tartıdaki sonucu görmek, püre dönemine geçişle beraber bu pişmanlık yerini mutluluğa bırakır. Ayrıca gün içerisinde kan şekeri regülasyonunun sağlandığını fark etmek, antidiyabetik ilaçlardani insulin iğnelerinden kurtulmak kişinin en büyük mutluluk sebebidir.



Ameliyat Hangi Nedenlerden Dolayı İptal Edilebilir veya Ertelenir?

Şeker ameliyatı yapılan tetkikler sonucunda eğer pankreas rezervleri yeterli değilse kişi bu ameliyattan fayda göremeyecekse veya doktorların yaptığı muayenelerden sonra anesteziye bağlı komplikasyon yaratacak riskli bir durum tespit edilirse iptal edilir. Eğer kişinin pankreas rezervleri yeterli ve komplikasyon riski için tedavi edilebilir bir durum söz konusu ise, riski minimuma indirecek tedavi protokolü düzenlenir ve ameliyat ileri bir tarihe ertelenebilir.

Copyright All Rights Reserved © 2018 Bu sitede yer alan görsel, içerik ve bilgi anlamındaki tüm yazı ve makalaler bilgilendirme amaçlıdır. Herhangi bir şekilde asla tedavi unsuru ve tedavi önerisi taşımaz. Site içeriğini tanı ve tedavi aracı olarak kullanımından doğacak tüm sorumluluk ve sonuçlar kişiye aittir. Zira, tanı ve tedavi, hastanın durumuna bağlı olmakla birlikte her hasta için farklılık gösterebilir. Bunun yanında, tıpta tanı ve tedavi, teknolojinin gelişmesi ile her geçen gün farklılaşmaktadır ve gelişmektedir. Sitemizde verilen bilgiler her gün yenilenmediğinden, tüm bilgiler kişinin doktoruna danışılarak kontrol edilmelidir. (Son Güncelleme: 15.12.2017)