Bariatrik Cerrahi Ameliyatları Sonrasında Bağışıklığı Arttırmaya Yardımcı Besinler Nelerdir? Ülkemizde ve dünyada yaşanan, Dünya Sağlık Örgütü’nün de bir pandemi olarak kabul ettiği ‘ Korona virüs salgını’ ile tüm dünya mücadele ediyor. Korona virüs ile ilgili birçok bilim adamı tedavi ve iyileşme süreçleri ile ilgili yoğun bir şekilde çalışıyor. Covid-19, bağışıklık sistemi zayıf ve kronik hastalıkları olan kişileri daha çok etkisi altında bırakıyor.
Bariatrik cerrahi geçiren hastalarımızın aklında ise tek bir soru var “Acaba bariatrik cerrahi ameliyatı geçirdiğim için bağışıklığım yetersiz mi? Yediğim besin miktarları bağışıklığımı güçlendirmek için yeterli mi?”
Öncelikle hepinizin bağışıklığında, şimdi ve ameliyat olmadan önceki zamanla kıyasladığımızda ciddi bir artış olduğunu vurgulamak isterim.
Bağışıklığı düşüren faktörlerden biri de aşırı kilodur. Ayrıca ameliyat olmakla beraber artık çok daha sağlıklı ve kaliteli beslenmeye başladınız. Eski kötü beslenme alışkanlıklarınızdan neredeyse tamamen uzaklaştınız ve hayatınıza yeni, güzel alışkanlıklar kattınız; etiket okumak, farkındalıklı beslenmek, besinlerin içeriğini öğrenmek vb…
Bu salgın sürecini atlatırken panik olmadan sadece doğru besinleri seçerek bağışıklık sistemimizi güçlendirmenizin yollarını anlatacağım.
Unutmamak gerekir ki sadece bir tıbbi beslenme planı ile korona virüsünün çözümü mümkün değil, ancak sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve fiziksel aktivite bağışıklık sistemimizi güçlendirmenize yardımcı olacaktır.
Biz bariatrik diyetisyenler olarak ağzımızdan çıkan en çok kelime hangisi diye sorsam hep bir ağızdan ‘PROTEİNLER’ diye cevap verirsiniz herhalde. Evet, ameliyat sonrası süreçte proteinlerin sizler için önemini bir çok kez vurguluyoruz.
Bağışıklığınızı arttıracak en önemli besin kaynağı, vücudunuzun savunma kalkanı olarak görev yapan proteinleri her öğününüzde mutlaka tüketmeliyiz. En çok tükettiğimiz protein kaynakları; yumurta, peynir, et, tavuk, balık, hindi, süt ve süt grubudur. Bu listeye birde bitkisel protein kaynağı olan kurubaklagilleri de eklemeliyiz.
Bariatrik cerrahi geçiren ve 1. ayını dolduran hastalarımız haşlanmış olarak kurubaklagil yemeğe başlayabilirler. Ayrıca kurubaklagiller uzun süre dayanıklı olduğu için, stok yaptığımız bu dönemde uzun süre bozulmadan kalacak iyi bir besin kaynağıdır.
Bağışıklık deyince aklımıza ilk gelen vitamin C vitamini oluyor. C vitamini kandaki lökosit fonksiyonlarını güçlendirerek, serbest radikallere ve mikroplara karşı savaşan antikor sayısını ve antikorların etkinliğini artırır. Bu dönemde C vitaminin zengin besinlere yönelmelisiniz.
C vitaminini sadece portakal, mandalina, greyfurttan aldığımızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Kapya biber, yeşil biber, maydonoz, nane, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler çok iyi C vitamini kaynaklarındandır.
İlk 3 ay portakal, mandalina, limon gibi asitli meyve ve sebzelerden uzak durması gereken dönemde olan bariatrik ameliyat geçiren hastalarımızın yeşil yapraklı sebzeleri haşlanmış olarak daha çok tüketmeleri gerekmektedir.
Araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre, D vitamini eksiği olan kişilerin enfeksiyona yakalanma riski daha yüksektir. D vitaminin en büyük kaynağı ise güneştir.
D vitamini için her gün 10-15 dakika balkonunuzda el ve dirsek içlerinizi açıkta kalacak şekilde güneşlenebilirsiniz. Besinler maalesef vücudumuz için gerekli olan D vitamini miktarını yeterince karşılayamaz.
Bu nedenle D vitamini eksikliği durumunda, besin desteği alınması gerekir. Eğer rutin kan tahlillerinizde D vitamini eksikliği görüldüyse hekiminiz ile görüşerek D vitamini takviyesi alabilirsiniz.
Çinko bağışıklık sistemini güçlendiren en etkili minerallerden biridir. Çinko özellikle et, balık, yumurta gibi hayvansal protein kaynaklarında ve bunun yanında kuruyemişlerde bulunur. Ameliyatınızı üzerinden üç ay geçtiyse artık ara öğünlerinize kuruyemişleri tüketebilirsiniz.
Ancak söz konusu kuruyemiş olunca porsiyon kontrolü çok önemlidir. Günlük beslenmenize 1 küçük avuç kabak çekirdeği veya 8 adet badem ilave edebilirsiniz. Fazla miktarda kuruyemiş yemeniz gereksiz kalori almanıza ve kilo verim sürecinizi duraklamaya neden olacaktır.
Probiyotikler de bu süreçte oldukça önemlidir. Bağırsak mikrobiyotası, bağırsaktaki bağışıklık hücrelerinin sayısını ve yoğunluğunu düzenleyerek bağışıklık sistemini destekler.
Unutmayın bağışıklık sistemimizin %70’i bağırsaklarımızda yer alır. Probiyotiklerin en iyi kaynakları yoğurt, kefir gibi fermente besinlerdir. Günde iki öğününüze mutlaka probiyotik içeren besinleri tüketmelisiniz.
Bağışıklık sistemimizi düzenlemeye ve güçlendirmeye yardımcı olan Omega-3 yağ asitlerini içeren besinleri de bu dönemde günlük beslenmenize ilave etmeniz gerekir .
Omega-3’ün en iyi kaynakları balık, ceviz, avokado ve semizotudur. Balık, avokado ve semizotunu püre diyet döneminden itibaren tüketmeye başlayabilirsiniz; ancak hazmı zor olan ceviz için 3. ayınızı doldurmayı beklemelisiniz. Sosyal izolasyon sürecinde konserve balıklar sizin için iyi bir omega-3 kaynağı olacaktır.
Yeterli su tüketimi bağışıklık sistemi elemanlarının çalışması için çok önemlidir. Katı-sıvı ayrımına dikkat ederek günde en az 2 litre su içmelisiniz.
Su içmekte zorlanan hastalarımız sularınızın içerisine aromalandırmak için 1-2 dilim elma, maydanoz, nane, kabuk tarçın koyabilirsiniz veya ıhlamur, papatya gibi bitki çaylarını tüketebilirsiniz.
Uzm. Dyt. Serra Uçtum