Halk arasında genellikle tüp mide ameliyatı olarak bilinen Sleeve gastrektomi ameliyatı obezite cerrahi ameliyatları arasında en çok başvurulancerrahi yöntemdir.
Mide bandı ve gastrik bypass ameliyatlarına nazaran komplikasyon riski en düşük ameliyat türü olması ve hastanın ameliyat sonrası süreçte ömür boyu konfor düzeyini üst düzeyde tuttuğundan tüm dünyada kendisini bu konuda geliştirmiş cerrahlar tüp mide ameliyatını uzun yıllar önce tercih edip ağırlıklı olarak bu ameliyatı yapmaktadırlar.
Laparoskopik yöntem ile yapılan tüp mide ameliyatlarında karına 4 delikten küçük kesiler ile girilir ve midenin yaklaşık % 80 ini çıkarılır.
Ghrelin hormonu (iştah hormonu) ağırlıklı olarak salgılandığı midenin fundus bölümü çıkarılmış olur böylelikle ameliyattan sonra bireylerin iştahları kesilir.
Bununla beraber midenin hacmi oldukça küçülür ve yemek porsiyonları da ufalmış olur. Böylelikle ameliyattan sonra hızlıca kilo verilmeye başlanır.
Tüp Mide Ameliyatı Neden Yapılır ?
Tüp mide ameliyatı obezite cerrahisinde en etkili prosedürlerden biridir: altı ay sonra hasta fazla kilosunun yaklaşık yarısını ve bir yıl sonra fazla kilosunun yaklaşık % 70’ini kaybetmeyi bekleyebilir.
Mide küçültüldüğünde, hasta kendini tok ve doymuş hissetmek için daha az yiyeceğe ihtiyaç duyacağından normalden daha az yemek yiyecektir. Hastanın midenin yeni boyutuna alışması için porsiyon boyutlarını ayarlaması ve yeme alışkanlıklarını ayarlaması gerekir.
Bir beslenme planı sağlanır ve kesinlikle uyulmalıdır. Sürekli kilo vermeyi sağlamak için cerrahi tek başına yeterli değildir ve diyet ile yeme alışkanlıklarındaki uzun vadeli değişiklikler, düzenli egzersiz ile birleştirilmelidir.
İşlem genellikle laparoskopik olarak yapılır ancak hastanın durumuna göre açık ameliyat olarak da yapılabilir. Bir kesi yapılır ve mide ilk önce zımbalanır ve bölünerek büyük bir kısmı (genellikle yarısından fazlası) alınır.
Midenin bir kısmı çıkarıldığında, süreç geri döndürülemez ve bu nedenle kalıcı bir çözümdür. Tüp mide ameliyatından sonraki iyileşme süresi hastadan hastaya değişir, ancak çoğu kişinin yaklaşık 2 hafta evde iyileşmeden önce 2-3 gün hastanede kalması gerekir. Sıkı bir beslenme planı izlenmelidir.
Tüp Mide Ameliyatı Ne Kadar Sürer ?
Tüp mide ameliyatı bir buçuk ya da iki saat sürebilir. Ameliyat küçük de kesilerle yapılır ve dikiş atılmasına da gerek vardır. Mide küçültme genel anestezi ya da lokal anestezi yöntemiyle yapılır ve hasta ameliyat sırasında acı çekmez.
Tüp mide ameliyatı için öncesinde bazı testler ve belirli bir süre gerekir. Bazen hastaların belirli bir kiloya düşmesini beklemek gerekir. Ameliyat sonrasında da midede kaçak olup olmadığını anlamak için hasta bir ya da iki gün hastanede kalabilir.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Zayıflama
Tüp mide ameliyatı sonrasındaki ilk iki ay bazı hastalar on beş kiloya varan bir kilo kaybı yaşayabilir. Bazı hastalar ameliyattan sonraki ilk iki yılda 60 kilo kadar vermiş olabilir.
Ömür boyu etkisi devam eden bir ameliyat olmasa bile tekrar kilo alma durumu ise hastaların sadece yüzde onunda görülür. Bu durum da yine sağlıksız beslenme ve olumsuz yaşam koşulları ile bağlantılı olarak gelişir.
Tüp Mi̇de Ameli̇yatı Ki̇mlere Yapılır ?
Tüp Mi̇de Ameliyatının Avantajları Nelerdi̇r ?
Obezite hastalarının kalp hastalığı, diyabet ve diyabete bağlı komplikasyonlara yakalanma riskleri çok yüksektir. Yanı sıra yüksek kolesterol hipertansiyon uyku apnesi gibi hayatı olumsuz etkileyen bir çok yandaş rahatsızlıklar ile baş etmek durumundadırlar.
Tüp mide ameliyatı ile hızlıca kilo veren hastalar, fazla kiloya bağlı mevcut hastalıklarında % 90 iyileşme gözlenirken, ortaya çıkması muhtemel yandaş hastalıklarında önüne geçilmiş olunur.
Obezitenin fiziksel zorluklarının yanında birde psikolojik zorlukları vardır. Daha önce bir çok kez denenen ve olumsuz sonuçlanan diyetler, kişilerde başarısızlık hissi, düşük öz saygı, depresyona yol açmaktadır.
Tüp mide ameliyatı ile hızla kilo veren bireylerin özgüvenleri, özsaygıları artmakta, başarısızlık hissi ortadan kalkmakta ve sosyal ilişkileri kuvvetlenmektedir.
Ameliyatın laparoskopik yöntem ile yapılması ameliyat sonrası riskleri azaltırken, iyileşme sürecindede hastaların konforlu bir iyileşme süreci geçirmelerinde önemli bir faktördür.
Tüp Mi̇de Ameli̇yatının Ri̇skleri̇ Nelerdi̇r ?
Obezite ameliyatları kazanç ve risk düzeyleri karşılaştırıldığında, kazanç oranı önemli oranda yüksek gelmektedir. Ancak olası riskler hiç bir zaman göz ardı edilmemesi gerekir.
Tüp mide ameliyatı sonrasında olası ve hayati risk taşıyan komplikasyonları ameliyattan sonra ilk on beş gün görülebilmektedir. İlk iki hafta görülebilen komplikasyonlar şunlardır; zımba hattı kaçakları, kanama ve emboli riskidir.
Tüp mide ameliyatı sonrası ilk iki hafta hem cerrahi hem hasta psikolojisi açısından çok önemlidir. Hem önemli bir ameliyattan sonra toparlanma süreci ve bir anda değişen beslenme düzeni hastayı kısa vadede olumsuz etkileyebilmektedir.
Komplikasyonların belirtileri görüldüğünde hemen doktorunuza ulaşmanız gerekir çünkü;acil müdahale komplikasyonların tedavi sürecini kısaltmakta ve tedavinin başarısını olumlu yönde etkilemektedir.
Stapler yani zımba hattı dediğimiz kaçaklar bu ameliyatın en riskli komplikasyonudur. Hasta olası yaşadığı ters durumları hızlı bir şekilde doktoruna iletmesi hayati önem taşımaktadır.
Kaçak belirtileri yüksek ateş, şiddetli karın ağrısı, yüksek nabız, titreme halsizlik gibi bulgular meydana getirmektedir.
Doktorun da zamanında ve başarılı müdahaleleri olası kaçakların tedavisinde önemli rol oynamaktadır. Zımba hattı kaçaklarının belirlenmesi ve tedavisi tecrübeli bir obezite cerrahı tarafından oldukça kolaydır.
Emboli riski herhangi bir ameliyattan sonra oluşma riski vardır. Fakat obezite ameliyatları pıhtı emboli oluşumu açısından sıradan bir ameliyata oranla görülme ihtimali daha yüksektir.
Fakat emboli riskinini gerekli tüm önlemler alınarak kolaylıkla oluşma ihtimale neredeyse ortadan kaldırmak mümkündür.
Ameliyattan bir gün önce veya ameliyat günü kan sulandırıcı iğne başlanır ve emboli çorabı (varis çorabı) giydirilerek önlemler alınmış olur. Hasta ameliyat sonrasında emboli önleyici çorabı ve kan sulandırıcı iğnesini taburcu olduktan sonrada evinde on gün kadar kullanması gerekmektedir.
Kanama ise bu ameliyattan sonra en sık görülebilen komplikasyondur. Kanamaların tamamı hastanede meydana gelip gözlemlenmesi dren sayesinde çok kolaydır.
Kanama meydana gelmiş hastada halsizlik baş dönmesi ve düşük tansiyon meydana gelebilmektedir. Kanamanın tedavisi kanamanın miktarına göre sadece kan takviyesi ile kolayca üstesinden gelinebilmektedir.
Gastrik Bypass mı Tüp Mide mi ?
Tüp mide ameliyatı; VKİ yani vücut kitle endeksi 35’ın üzerinde olan bireylerde, VKI 35 – 40 aralığında ancak hem diyabet hem kolesterol hem de karaciğer yağlanma problemleri geçirmiş bireylerde, VKI 30 – 35 arasında olan bireylerde ise kontrolsüz şeker hastalığı olanlar için uygundur.
Risk bakımından Gastrik bypass ameliyatına nazaran daha iyi bir seçenektir. Tüp mide ameliyatı hasta ve hekim için daha kolaydır. Hasta için daha ucuzdur. Gastrik bypass ameliyatında zayıflama oranları daha yüksektir.
Tüp mide cerrahisinde midenin bir bölümü çıkartılır ve işlem geri döndürülemez yapıdadır. Gastrik bypass cerrahisinde ise işlem geri döndürülebilir niteliktedir.
Tüp Mi̇de Ameli̇yatı Sonrası Beslenme
Tüp mide ameliyatından sonra hastalar ilk iki gün damar yolu ile beslenmektedirler. 3. günün yapılan kaçak testi ardından sıvı diyet dönemine başlarlar. Ameliyattan sonra ilk 15 sıvı, ikinci 15 gün püre ve sonrasında katı diyete başlarlar.
Bu süreçte diyetisyenin önerilerine uymak ameliyat sonrasında yaşanılabilecek komplikasyonların önüne geçmekte büyük önem taşır.
Sıvı diyet döneminde içeceklerin küçük yudumlarla ve yavaş yavaş içilmesi kaçak komplikasyonunu önlemekte önemlidir. Bu dönemde içilen sıvıların:
- Ilık,
- Şekersiz,
- Şeffaf ve Tanesiz olmalıdır.
Hızlı iyileşmenin sağlanmasında proteinler önem taşır. Kişinin ihtiyacı olan protein miktarı bu dönemde süt, ayran, et suyu/ tavuk suyu ve protein tozlarından karşılanır. Protein tozlarının dozu ve kullanımı diyetisyeniniz tarafından belirlenecektir.
Püre diyet döneminde tüketilebilen tüm yiyeceklerin blenderdan geçirilmesi ve küçük lokmalarla tüketilmesi gerekmektedir. Bu dönemde
- Çiğ sebzeler
- Kuru yemişlere
- Salça
- Baharat
- Yağ
- Limon
- Soğan
- Sarımsak gibi mideyi uyaran lezzet vericilere yer verilmemektedir.
Katı diyet döneminde artık kişiler yemekleri çatal, bıçakla çok küçük lokmalarla yavaş yavaş yemeğe başlarlar. Besinlerin tüketilebilmesi, hazmın zorlaşmaması ve midenin büyümemesi için en önemli nokta katı-sıvı ayrımıdır.
Ameliyattan sonra yiyecekler ve içecekler bir arada tüketilmemeli ve araya en az yarım saat konulmalıdır.
Mide Küçültme Ameliyatı Kaç Kiloda Yapılır ?
Mide küçültme ameliyatları yapılabilmesi için pek çok ana kriter vardır. Ancak bunlardan en belirgini vücut kitle indeksi (VKİ) ve obeziteye ek olarak gelişen hastalıklardır.
Hastalıklardan kasıt; obeziteye ek olarak gelişen tansiyon, tip 2 diyabet, uyku apneleri ve kolesterol gibi hastalıkların gelişmesidir. Vücut kitle indeksi obesite hastasının mevcut kilosu ile toplam boy uzunluğunun bölünmesi ile elde edilmektedir.
Formülün kısacası kg / m2’dir. Mide küçültme ameliyatları genel olarak 35 ve üzeri VKİ değerini içeren hastalar içindir.
Ancak bu VKİ değerlerinden daha düşük obezite hastalarına da yapılabilmesi için obezite kaynaklı ek hastalıkların belirlenmesi, cerrahi yönteme geçmeden evvel gerekli tüm tedavi yöntemlerinin uygulanmış olması, uygulanan tedavilerin yeterli başarıya ulaşmamış ya da hiç başarı göstermemiş olması gereklidir.
Mide Küçültme Ameliyatı Yaş Sınırı Var mıdır ?
Mide küçültme operasyonları için herhangi bir yaş sınırı mevcut değildir. Yaş sınırı olgusundaki yanıt hem alt yaş sınırını hem de üst yaş sınırını kapsar.
Mide küçültme ameliyatlarının yapılabilmesi için obezite hastasının, ameliyat için yeterli sağlık durumuna sahip olması esas olarak kabul edilir. Aynı zamanda diğer obezite tedavilerinin uygulanmış olması arana şartlardan biridir.
İsteğe bağlı olarak her obezite hastasına mide küçültme ameliyatları yapılmamaktadır. Bunun için pek çok kriter mevcuttur. Belirli vücut kitle indeksi değerine sahip olmak gereklidir.
Vücut kitle indeksi 35’ın altında olan obeziteli hastalara yapılmamakla beraber bu sınırın altında olan obezite hastaları, obezite kaynaklı tansiyon, uyku apnesi, diyabet gibi rahatsızlıklara sahipse VKİ 30 – 39,9 arasında da gerçekleştirilmektedir.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Ağrı Olur mu ?
Laparoskopik cerrahi operasyonlarında, karın kasları ve karın zarlarına yönelik cerrahi kesikler gerçekleştirilmediği için tüp mide ameliyatlarından sonra çok şiddetli ağrılar gözlemlenmemektedir.
Buna karşın her cerrahi girişimde olduğu gibi ilk iki gün boyunca ağrılarınızı daha hafif atlatabilmeniz için gerekli ağrı kesiciler damar yoluyla verilecektir. Tüp mide ameliyatlarını geçiren hastalar ikinci günün bitiminden sonra ciddi düzeyde ağrılar hissetmemektedir.
Operasyonu geçiren hasta, ilk günün akşam saatlerinde yavaş yavaş yürümeye teşvik edilmektedir. Bu kısa adımlar hem bağırsakların hareketlenmesini aktive eder hem de gaz odaklı ağrıların giderilmesinde etkilidir.
Ciddi ağrılar iki gün sonra, hafif ağrılar yedi güne kadar tamamen son bulacaktır.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası İz Kalır mı ?
Tüp mide operasyonlarında kapalı teknikler kullanılmaktadır. Bu teknikle açılan minimal cerrahi kesiklerin gözle görülür izleri vardır.
Lakin kişinin yaşı, alkol – sigara tüketimi, beslenmesi gibi genel sağlığına olumsuz yönde etki edebilecek faktörleri ayrıştırmasıyla beraber iz kalma süreci de kısalmaktadır.
Sigara – alkol tüketmeyen hastalardaki ameliyat izleri birkaç ay içerisinde görünemeyecek duruma gelmektedir. Buna karşın genel sağlığını tehdit edebilecek bir yaşam tarzını taşıyan hastaların ameliyat izleri daha uzun sürede iyileşmektedir.
Bu tür hastalarda da ameliyat izi görünmeyecek seviyededir. Ancak iz kalmayacak duruma gelebilmeleri altı ayı bulabilmektedir.
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Spor Nasıl Yapılır ?
Tüp mide ameliyatından 10 gün sonra normal yürüyüşler yapmanızda sakınca yoktur. Lakin hafif programlı egzersiz içeren spor aktiviteleri için 2 ay beklemeniz gereklidir. Normal efor sarf edebileceğiniz egzersiz programları ve spor aktiviteleri için en az 3 ay beklemeniz gereklidir.
Daha yoğun spor eylemleri için de en az 4 ay beklemeniz yerinde bir karar olacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki yoğunluk seviyesi ne olursa olsun, operasyon sonrasında ve mümkün olan kısa sürede fiziksel hareketlilik eylemlerine başlamanız obezite ile mücadelenizde yardımcı bir etkidir.
Genel sağlığınıza ulaşmada, ameliyatın etkilerinin kalıcı olmasında ve sağlıklı bir hayat sürmenizde etkili bir faktördür.
Tüp mide ameliyatı fiyatı oldukça değişken bir cerrahi işlemdir. Ameliyat için tarafınızdan talep edilecek kesin miktar, büyük ölçüde çeşitli faktörlere bağlı olacaktır. Bu faktörler aşağıdakileri içerir:
- Cerrahın ücreti, ameliyatı olmayı planladığınız yere, seçtiğiniz cerrahın deneyimine ve gerçekleştirilecek prosedürün karmaşıklığına bağlı olarak değişecektir.
- Hastane maliyeti, diğer ücretlerin yanı sıra ameliyathane ve hastane odaları ile hastanede kalış süresine bağlı olarak farklılık gösterecektir.
- Ek Ücretler, Ana cerrahi prosedürün maliyetinin yanı sıra ek masrafları da göz önünde bulundurmalısınız. Bunlar danışman, cerrahi asistan, anestezi uzmanı, cihaz ve takip prosedürleri için geçerli olan ücretleri içerebilir.
- Bakım sonrası, Birçoğu, ameliyatın kilo verme programlarının son noktası olduğunu düşünür ve tedavi sonrası bakımın önemini gözden kaçırır. Optimal ve uzun vadeli sonuçlara ulaşmak için, kilo verme ameliyatı hastaları ayrıca beslenme danışmanlığı, psikolojik destek, takip randevuları ve bakım görmelidir.