Tüp mide ameliyatı günümüzde en çok gerçekleştirilen operasyonlardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yüksek kilolara varan bireylerin çeşitli sağlık sorunları hızlı bir şekilde boy göstermektedir. Bunların önüne geçmek ve bireyin sağlık durumunu korumak için çeşitli cerrahi işlemler yapılabilmektedir.
Yapılan işlemlerden bazıları da mide küçültme ameliyatlarıdır. Mide küçültme ameliyatları günümüzde çeşitli yöntemlerden oluşmaktadır. Hastanın durumuna ve koşuluna göre hareket edilmektedir. Bu sayede bireyin sağlık durumunun korunması hedeflenmektedir.
Tüp mide ameliyatı bilindiği üzere çeşitli riskleri barındırmaktadır. Bu riskler sadece tüp mide operasyonları için geçerli olmadığını bilmekte fayda var.
Günümüzde hemen hemen tüm operasyonlar için çeşitli riskler bulunmaktadır. Elbette ki bu riskler hastanın durumuna göre ve ameliyatın niteliğine göre değişebilmektedir. Günümüzde tüp mide ameliyatı risklerini genel olarak sıralamak gerekirse şu detaylar karşımıza çıkmaktadır:
Yazı İçeriği
Kanama Riski
Mide küçültme ameliyatı esnasında mide küçültilmektedir. Bunun için stapler yani diğer bir isimle zımba kullanılmaktadır. Ameliyat sırasında ve sonrasında bu hatlar kontrol edilmektedir ve bu kontrollerde kanamanın olup olmadığı belirtilmektedir.
Kanamanın olmaması durumunda hem fikir olunduğu durumda ameliyat sonlandırımaktadır. Fakat operasyonun yani mide küçültme ameliyatının sonlanmasından sonra ortalama 24 ila 48 saatler arasında kılcal damarın kanaması gibi bir durumda belli oranı geçme ihtimali oluşmaktadır.
Bundan kaynaklı olarak çeşitli ve önemli riskler doğabilmektedir. Keza günümüzde bu tarz bir kanamanın oluşması durumunda hastanın tekrar ameliyat edilmesi son derece önemlidir.
Stapler’de Kaçak
Stapler hattında kaçak günümüzde en sık görülen sorunlardan birisidir. Bilindiği üzere eski midenizin büyük bir kısmı giderilmektedir. Ortalama olarak %15’i kadar olan yeni midenizin oluşuturmasıyla birlikte ameliyat sonrasında kaçak testi yapılmaktadır.
Test sayesinde farkına varılamayan herhangi bir kaçak riskini azaltmaktadır. Ameliyat içerisinde kaçak görülmesi durumunda da çeşitli yöntemler uygulanır.
Yağlı Karaciğer
Obezite operasyonları sırasında büyük ve yağlı karaciğerler oldukça popülerdir. Sık, sık rastlanan bir durum olduğunu belirtmekte fayda var.
Operasyon öncesinde bu durumdan kaynaklı 13 günlük bir preo diyetin uygulanması sağlıklı olabilmektedir. Fakat bunlara rağmen çeşitli risklerden kaynaklı olumsuz tabloların yaşanması oldukça mümkün olabilmektedir.
Enfeksiyon
Mide küçültme ameliyatları sonrasında çeşitlli enfeksiyonlar gelişmesi oldukça mümkündür. Bilindiği üzere enfeksiyon sadece mide küçültme ameliyatları için olmayıp tüm operasyonlar için geçerli nedenlerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Enfeksiyon riskinin azaltılması için çeşitli önlemler hekim tarafından alınması gerekmektedir. Aksi takdirde istenmeyen sonuçların oluşmasına zemin hazırlanacaktır. Keza günümüzdeki hekimler eksiksiz olarak bu gereklikleri yerine getirmektedir.
Mide Küçültme Ameliyatındaki Risklerin Belirtileri Nelerdir?
Mide küçültme ameliyatında çeşitli riskler bulunmaktadır. Bu riskler duruma ve koşula göre değişebildiğini bilmekte fayda var. Günümüzde ortaya çıkan çeşitli komplikasyonlar ve riskler hastanın durumuna göre değişmektedir.
Hastanın sağlık sorunlarına göre oldukça etkili olabilmektedir. Bunların yanı sıra operasyonun nasıl geçtiği de oldukça önemlidir.
Günümüzde ameliyat olmak isteyen bireyler operasyon sonrasında ortaya çıkacak olan komplikasyonlar sonrasında neler yapılacağını oldukça merak etmektedir. Çeşitli önlemlerin alınması durumunda oldukça sorunsuz bir şekilde operasyon sonrası yaşanabilmektedir.
Mide küçültme ameliyatları sonrasında oluşabilecek herhangi bir riskteki belirtiyi kolaylıkla anlayabilmeniz mümkündür.
Mide kısmınızda normalin üzerinde bir ağrı hissetmeniz, farkı hissetmeniz ve olağandışı bir durumun olması durumunda direk hasteneye başvurmanız gerekmektedir. Bu detayların son derece önemli olmasının yanı sıra hayatı önem taşımaktadır.
Operasyon sonrasında da hekimin ile bire bir ki görüşmenizde önemlidir. Hekiminiz operasyonu tahlil etmesinin ardından nelerin olabileceğini, hangi komplikasyonların görülebileceği hakkında sizlere bilgi verecektir. Bu sayede de olası bir sorunu öngörebilme şansınız olacaktır. Bundan kaynaklı olarak hekiminizin öngörülerine dikkat etmeniz gerekmektedir.
Mide Küçültme Ameliyatı Sonrası Riskler Nasıl Yok Edilir?
Mide küçültme ameliyatı olacak olan bireyler veya olan bireylerin en büyük tedirginlikleri olası bir sorunun baş göstermesidir.
İlk olarak mide küçültme ameliyatı sonrasında risklerinizin yok edilmesi birçok noktada mümkündür. Olası risklerin ortaya çıkma sebepleri operasyonun doğru bir şekilde yürütülmemesi veya sizlerin olan sağlık koşulunuzdur.
Operasyon sonrasında ameliyat olan kişinin n e denli dikkat ettiği de oldukça önemlidir. Eğer ki birey tüm direktifleri eksiksiz olarak yerine getiriyorsa bu son derece önemlidir. Doktorun söylemleri ve oluşabilecek sorunların için önlem olmakta riski azaltan detaylardan birisi olarak karşımız çıkmaktadır.
Mide küçültme ameliyatı sonrasında riskleri yok etmek için ilk olarak sağlık koşullarınızı dengelemeniz ve kendinize dikkat etmeniz gerekmektedir.
Hekiminizin sizler için önerdiği direktifleri eksiksiz olarak yerine getirmeniz gerekmektedir. Çünkü hekiminizn operasyonunuzda olabilecek sorunları en sağlıklı bir şekilde öngörecek isimdir.
Günümüzde hekim direktiflerini pek önemsemeyen ve dikkat etmeyen birçok kişi çeşitli sorunlarla baş, başa kalmaktadır. Bunların yanı sıra iyi bir dinlenmeniz, doğru beslenmeniz ve ağır kaldırıp kaldırmamanız gibi detaylarda son derece önemlidir.
Tüp mide ameliyatı sonrası kaçak belirtileri nelerdir?
Semptomlar her kişide biraz farklı olabilir. Şunları içerebilirler:
- Hızlı kalp atış hızı,
- Ateş,
- Titreme,
- Karın ağrısı,
- Göğüs ağrısı,
- Nefes darlığı (hızlı nefes alma veya nefes almada güçlük),
- Kesi yerinden sıvı sızıntısı,
- Mide bulantısı ve kusma,
- Sol omuz bölgesinde ağrı,
- Düşük kan basıncı,
- Daha az idrar,
- Genel rahatsızlık hissi (halsizlik).
Tüp mide ameliyatından sonra kaçak sızıntısının semptomları diğer sağlık koşullarına benzeyebilir. Teşhis için sağlık uzmanınızla görüşün.
Doktorunuz belirtilerinizi soracak ve size fiziksel bir muayene yapacaktır. Üst GI serisi veya CT taraması gibi görüntüleme testlerine de sahip olabilirsiniz. Her iki test için de kontrast boya adı verilen bir sıvı içeceksiniz. Bu, görüntülerin daha kolay görünmesine yardımcı olur.
Bir makine sizi X ışınları veya mıknatıslar ve radyo sinyalleri ile tarayacak ve görüntüler oluşturacaktır. Görüntüler, boyanın anastomozdan sızıp sızmadığını gösterebilir.
Görüntüleme testi sızıntı göstermiyorsa ancak hala semptomlarınız varsa, sağlık uzmanınız bir sızıntı aramak için acil bir ameliyat önerebilir.