İnsan vücudunda sağlığı tehdit edecek ölçüde aşırı yağ birikimi ile karakterize obezite, dünya genelinde en yaygın kronik hastalıklardan biri olma özelliği gösteriyor.
Obezite hastalığı kişide aşırı kilonun yanı sıra tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, eklem rahatsızlıkları, infertilite, yüksek kolesterol, kalp ve damar hastalıkları gibi çeşitli ikincil rahatsızlıkların oluşmasını tetiklerken bazı kanser türlerinin ortaya çıkma riskini de artırıyor.
Yazı İçeriği
Obezite Kansere Neden Olur Mu?
Yapılan bilimsel çalışmaların hemen hepsinde obezite hastalarında çeşitli kanser türlerinin gelişme riski yüksek olduğu gösterilirken obezite ve kanser türlerinin oluşumu özelinde kesin bir bağlantı henüz bulunabilmiş değil. Çünkü fazla kilolu ya da obez bireyler zayıf kişilerden yalnızca vücutlarındaki yağ oranı fazlalığı ile ayrışmıyor.
Fazla kilo vücudun hormon salınım mekanizmasını da hücrelerin beslenme süreçlerini de yakından ilgilendiriyor. Yine de obeziteyi yalnızca vücuttaki yağ fazlalığına indirgediğimizde dahi kanser riskinin nasıl arttığı yönünde yapılan çalışmaların sonuçlarını sizlerle paylaşabilirim.
İç organ yağ hücreleri sayıca fazla ve büyüktür. Yağ hücrelerinin bu yapısı hücrelere oksijen iletilme sürecini engelleyebilir. Vücuttaki hücrelere daha az oksijen ulaşması ise enflamasyon oluşumuna yol açabilir.
Kişi uzun süre iç organ yağlanması yaşadığında inflamasyon kronikleşirse kanser oluşumu için uygun ortamı yaratabilir. Vücuttaki enflamasyon zaman içerisinde vücudun insüline verdiği tepkiyi değiştirerek insülin direncine yol açabilir ve bu durum hücre bölünmesini hızlandırabilir.
İnsülin arttıkça östrojen gibi hormonların salınımlarının kontrol mekanizması zarar görür ve kanser riski yeniden gündeme gelir.
Obeziteni ile İlişkili Kanser Türleri
- 1. Obezite ve Endometriyal Kanser: Obez hastalığına sahip aşırı kilolu kadınlarda rahim zarı kanseri görülme riskinin normal kilolu kadınlara göre 2 ila 4 kat fazla olduğu kabul edilir. Endometriyal kanser riski özellikle menopoz hormon replasman tedavisi kullanmayan kadınlarda artış gösterir.
- 2. Obezite ve Özofagus Kanseri: Aşırı kilolu kişilerin özofagus adenokarsinomu adı verilen bir özofagus kanserine yakalanma riski normal kilolu insanlarla oranla 2 kat daha fazladır. Bu oran morbid obezite hastalarında 4 kata ulaşabilir.
- 3. Obezite ve Meme Kanseri: Obezite ile çok ilişkili görülmemesine rağmen özellikle karın bölgesinde yağlanma sorunu yaşayan kadınlarda meme kanseri riskinin arttığı bilinmektedir. Kadınların menopoz sonrası dönemde kilo artışları da meme kanseri riskini arttırmaktadır. Kilolu kadınların kitle oluşumlarını daha geç fark etmesi de obez kadınlarda meme kanseri kontrollerinin önemini arttırmaktadır.
- 4. Obezite ve Kolon Kanseri: Obezite ve kolon kanseri arasında bir bağ olduğu gösterilmiştir. Ancak bu kanser türünde cinsiyet de önemli bir faktördür. Yapılan bilimsel araştırmalar erkeklerde kilonun artması ile kolon kanseri arasındaki ilişkinin kadınlara oranla daha güçlü olduğunu göstermektedir. Bu konuda ilginç bir bilgi de kadın vücudundaki östrojen hormonunun kolon kanserine karşı koruyucu bir role sahip olduğu yönündedir. Yine de abdominal obezite söz konusu olduğunda kadınlar için de kolon kanseri riskinin göz ardı edilmemesi gerektiği unutulmamalıdır.
- 5. Obezite ve Prostat Kanseri: İleri yaş erkeklerde prostat kanseri oluşma riski artar. Erkeklerde karın bölgesi yağlanması ve bel ile kalça oranı arttıkça prostat kanseri riski de çoğalır. Spesifik olarak metastaz yapan prostat kanserinin obez bireylerde görülme sıklığının daha yüksek olduğu kabul edilir. Prostat kanseri ve iyi huylu prostat büyümesi belirtilerinin hemen hemen aynı olması özellikle 50 yaş üzeri erkeklerin düzenli ürolojik muayene olma gereksinimlerini de arttırmaktadır. İdrar yaparken yanma, sık idrar yapma ihtiyacı, gece idrara sıkışma gibi belirtiler yaşayan erkeklerin zaman kaybetmeden muayene olmaları gerekir.
- 6. Obezite ve Karaciğer Kanseri: Cancer Research dergisinde yayımlanan bir araştırma sonucunda yüksek vücut kitle indeksi ve geniş bel çevresi ile karaciğer kanseri riski arasında doğrusal bir bağlantı olduğu gösterilmiştir. Obeziteye bağlı oluşan tip 2 diyabet hastalığının da karaciğer kanseri riskini arttıran faktörler arasında olduğu düşünüldüğünde obezite hastalarının karaciğer kanseri hakkında farkındalığının yükseltilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. 1970’li yıllardan bu yana karaciğer kanseri vakalarının yaklaşık 3 kat artmasının obezite artış oranları ile ilişkili olduğu düşünülüyor. Normal kiloya sahip bireylerin karaciğer kanserine yakalanma riskinin %21 az olduğu bilgisinin de göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Sonuç olarak obezite hem saydığımız hem de yazımızda yer vermediğimiz birçok kanser türüne neden olabilen bir salgın olarak nitelendirilebilir. Kanser riskinin azaltılması için kilo verilmesi obezite hastalarının önündeki en mantıklı seçenektir.
Sağlıklı beslenerek, özel diyet programları ve egzersiz planları uygulayarak kilo veremeyen ancak obezite nedeniyle genel sağlık durumu bozulan kişilerin obezite cerrahisi yöntemlerini denemesi kilo verme süreçlerinde önemli bir fark yaratabilir.
Kaynak: