İlk Tüp Mide Ameliyatı Ne Zaman Yapıldı? Obezite, son dönemlerin en yaygın hastalıklarından biridir. İnsanları ölümle sonuçlanabilecek seviyelere getirebilen hastalıklarda en temel sebepler kategorisinde.
Obezitenin tedavi sürecinde diyet, tıbbi destek, spor gibi yollar her zaman istenilen sonuçları vermeyebilir. Böyle durumlarda cerrahi yöntemlere başvurmak bazen kaçınılmaz olabilir.
Obezite cerrahisi sayesinde de genel anlamda başarılı sonuçlar alınmakta. Son dönemler içerisinde en çok tercih edilen cerrahi yöntemlerden birisi de tüp mide ameliyatı.
Bu ameliyat ile obez tanısı konan biri gayet hızlı ve etkili bir yolla ayrıca da daha az bir risk ile kilolarından kurtularak sağlığına kavuşabilmekte. Fakat bu ilk tüp mide ameliyatı ne zaman yapıldı?
İlk Tüp Mide Ameliyatının Tarihi
Günümüz koşulları dahilinde tüp mide ameliyatı, gelişme sürecinde olan teknolojimiz ve ayrıca bilimsel araştırmaların da desteği ile çok daha ilerlemiş, güvenli koşullar altında yapılır hale geldi. Lakin bu ameliyat, şu anki durumuna gelmeden öncesinde bir sürü farklı aşamadan geçmiştir.
İlk obezlikle ilgili cerrahi işlem, ince bağırsağa uygulanan bypass işlemidir. Böyle ameliyatlarda kısa bir sürede kilo alma durumu ve ince bağırsağın neredeyse tamamının alınmasından ötürü ameliyat sonrası dilimde ölümcül noktalara ulaşacak vitamin ve mineral yetersizlikleri kendini göstermiştir.
Bu nedenle bu cerrahi müdahaleler durdurulmuştur ve 1967 yılında Dr. Mason tarafından, Gastrit By-Pass ameliyatı geliştirilmiştir.
1980’li dönemlerde Dual Switch, ameliyatlarına geçişler başlamıştır. Tüp mide ameliyatı ise 1988 yılında Dr. Doug Hess tarafından Duedonal Switch ameliyatına bağlı ayrı bir aşama olmakla beraber, açık bir ameliyat şekli olarak gerçekleştirilmiştir.
Dr. Hess, Duodenal Switch, ameliyatında orijinal kısıtlayıcı bileşen olması için tüp mide ameliyatının kullanımını yapan kişi olmuştur.
1997 yılında safra yollarında taş oluşan 13 yaşında bir kız çocuğuna üzerinde uygulanan Duodenal Switch ameliyatı taşların tam anlamıyla temizlenmesini ne yazık ki sağlayamamıştır. Bu nedenle de endoskopik yola erişimin açık kalması amacıyla ameliyatın sonrasında açık tüp mide ameliyatı kullanarak sınırlandırma yolu tercih edilmiştir.
Bu ameliyatın ardından 1997-2001 yılları arasındaki süreçte 21 morbid obezite hastası olan kişiye açık tüp mide ameliyatı yapılmıştır. Mideyi bu yolla küçülten tüp mide ameliyatı ardından, hastaların kilolarını daha hızlı verdiği ve daha az komplikasyona rastlanıldığı açık bir şekilde gözlemlenmiştir.
1999 yılı içerisinde ise Duodenal Switch ameliyat prosedürü, ilk defa laparoskopik yani kapalı yöntem kullanılarak Gagner isimli kişi tarafından deney maksadıyla uygulamaya konulmuştur. Ameliyat başarılı olduğu ve elde edilen sonuçların istenilenle paralel şekilde gelişmiştir.
Cerrahi uygulamalar, laparoskopik yöntem ile uygulanmaya başlanmıştır. Lakin yüksek seviye vücut kitle indeksine (VKİ) sahip olan hastalarda ileri derece komplikasyonlar gözlemlenmeye başlanmış ve kaydedilmiştir. Bu nedenle hastaların Duodenal Switch ameliyatı için hazır olmadıkları anlaşılmıştır.
Hastaları bu ameliyata hazırlama amacıyla laparoskopik tüp mide ameliyatı uygulanmaya başlanmıştır. Bunun sonucu olarak, hastalar arasında daha hızlı ve güvenli kilo kaybetme durumları gözlemlenmiştir.
2001-2003 yılları aralığında tüp mide ameliyatlı fazla kiloya sahip 7 hastaya ilk aşamada yapılıp ardından ikinci aşama olarak ise Roux-en-Y gastrik bypass uygulaması yapılmıştır ve ortaya çıkan sonuçlar dikkatli bir şekilde incelemeye alınmıştır.
Bu ameliyat sonrasındaki incelemeler ve kayıtlarda da aynı şekilde başarılı ve etkili oldukları açık bir şekilde gözlemlenmiştir.
2001 yılı süresince, 2009 yılına kadar olan sürede gastrik bypass ameliyatı öncesinde aşırı kiloya sahip hastalarda hasta kişiyi cerrahi müdahale için hazırlama amacıyla tüp mide ameliyatı uygulanmıştır.
Bu süreç içerisinde özellikle ilk aşama olarak bilinen tüp mide ameliyatı sonrasında, hızlı bir şekilde kilo verilmesi ve komplikasyonların daha az oluştuğunun gözlemlenmesi, istikrar sağlanmış bir şekilde gözlem yapılmaya devam edilmesini sağlamıştır.
Bunun sonucu olarak da 2009 yılı sonrasında tedavi amacıyla tüp mide ameliyatları tek başına uygulanmaya başlanmıştır.
Kısa şekilde özetlersek, tüp mide ameliyatı açık Duodenal Switch prosedürlerinden, açık tüp mide ameliyatına kadar ve oradan laparoskopik tüp mide ameliyatına kadar evrimleşmiştir. İlk denemeler, süper morbid obezite hastası olan yüksek risk oranına sahip hastalarda ameliyat için hazırlık sürecinde uygulanmıştır.
Lakin daha sonra olacak olan aşamalarda bu hızla çok daha düşük vücut kitle endeksi hastaları için tek aşaması olan bir seçeneğe evirilmiştir. Günümüz koşullarında ise obezite hastalığının tedavi sürecinde en çok tercih edilen tek aşamalı laparoskopik ameliyatların arasında kendini göstermektedir.
Kısaca İlk Tüp Mide Ameliyatı
İlk tüp mide ameliyatı, aslında başka cerrahi uygulamaların kolaylaştırılması amacıyla ortaya çıkmıştır. 1967 yılından bu yana sindirim sistemi ile alakalı ameliyatların gelişiminde uygulanan farklı metotlar olmuştur.
1997 yılında,13 yaşında bir kız çocuğunun safra yollarında oluşan taşın temizlenmesi için Duodenal Switch ameliyatı kullanılmıştır. Ne yazık ki yetersiz kalması nedeniyle ek olarak uygulanan bir yöntem olmuştur. Bu şekilde bile olsa kendi tarihini tam anlamıyla başlatmış ve bir ameliyatın farklı aşaması olarak karşımıza çıkmıştır.
Tek başına bir ameliyat olarak uygulanması 2009 tarihinde başlamıştır. Bu döneme kadar ise 1997 yılında başlayan deneyler yapılmaya devam edilmiştir. Ayrıca bu deneylerin verdiği meyveler sayesinde günümüzdeki haline gelmesi sağlanmıştır.
Çağımızda hala çok tercihen edilen bir ameliyat olarak varlığını korumakta ve gün geçtikçe daha fazla insan tarafından tercih edilen bir ameliyat olmuştur.