Obezite Cerrahisi Öncesinde Hangi Tetkikler Yapılıyor? Obezite tedavisi, cerrahi ve cerrahi olmayan iki şekilde tedavi edilebilmektedir. Her ne olursa olsun, uzun vadede kalıcı kilo kaybı sağlamak ve ek hastalıkları azaltarak, yaşam kalitesini üst seviyeye çıkarmak, her iki obezite tedavisi için de gereklidir.
Hangi obezite cerrahisine uygun olduklarını tespit etmek için cerrahi operasyon geçirecek olan kişilerin, obezite cerrahisi öncesi tetkikler yapılır. Tetkikler öncesi 10 saat aç ve 8 saat susuz kalmak gerekmektedir.
Ameliyattan önce EKG, SFT, akciğer grafisi, tam sayım kan tahlili, detaylı endoskopi, alt batın ultrasonografi kontrolleri yapılmaktadır. Hasta operasyona uygunsa ameliyat gerçekleşir.
Obezite Cerrahisi Nedir?
Vücut Kitle İndeksi 35 – 40 arasında olmakla birlikte obeziteye bağlı hastalıkları bulunan kişilerde kardiyovasküler hastalıklar, yoğun diyabet, kısırlık, eklem rahatsızlıkları, solunum problemleri görülmektedir.
Bu oranın 40 veya üzerinde olduğu kişilerde obezite hastalığını tedavi etmek için sindirim sistemlerine cerrahi girişimde bulunulmasına obezite cerrahisi adı verilmektedir. Obezite cerrahisinde hangi yöntemin tercih edileceği hastadan hastaya göre değişkenlik göstermektedir.
Cerrahi operasyon öncesinde diğer tüm tedavi yöntemlerini uygulandığı (diyet programı, egzersiz programları, davranış modifikasyonu ve ilaçlar) fakat başarı sağlanamayan hastalar için obezite cerrahisi devreye girmektedir.
Bariatrik cerrahinin başarısı büyük ölçüde kişinin ameliyat sonrası kabullendiği davranış ve yaşam tarzı değişikliklerine bağlıdır. Hastalar cerrahi prosedür sonrası diyetisyen tarafından belirlenen diyet planına özenle uymalı ve ayrıca beslenme ve egzersize karşı tutumlarını değiştirmek için davranışsal terapilere katılmalıdırlar.
Obezite Cerrahisi için Kimler Uygun Adaydır?
Obezite cerrahisi için, en önemli kriterlerin başında, obezite olan kişilerin vücut kitle indeksinin uygun olup olmadığı yer almaktadır. İkinci en önemli kriter de yaş sınırıdır.
Obezite hastaları 18 ila 60 yaş arasında kabul edilmektedir, obezite hastalarının çoğu, bariatrik cerrahi operasyonlarının, sihirli değnek vurulmuşçasına, ameliyat sonrasında herhangi bir şey yapmalarına gerek kalmayacağını düşünmektedirler.
Bariatrik cerrahi bir tedavi olmanın yanında, kalıcıdır ve sonuçları, bir ömür boyu devam etmektedir. Morbit obezite hastalığı kontrol altına alınırken;
- Hipertansiyon
- Uyku apnesi
- Diyabet
Şeker hastalığı gibi obeziteye bağlı diğer hastalıklarda, ölüm riskini azaltmak için uygulanmaktadır.
Bariatrik Cerrahi Öncesinde Hangi Temel Testler Uygulanır?
Obezite cerrahisi öncesi tetkikler içinde, bazı temel testler bulunmaktadır. Bu testlerin amacı, obezite hastasının ameliyata uygun olup olmadığı, ameliyat sonrasında herhangi bir komplikasyonun gelişip gelişmeyeceğini, kişinin ameliyat sonrası genel yaşam standartlarında değişiklik yapıp yapamayacağı konusunda bilgi vermektir.
Ameliyat öncesi uygulanan temel testler şu şekildedir;
- Tam kan sayımı
- Safra kesesi ultrasonu
- Kimya paneli
- İdrar tahlili
Ameliyat öncesinde istenen kimya paneli testi, ortalama 20 kan kimya değerini verdiği için önemli testler arasında yer almaktadır.
Temel Testler Dışında Başka Testler İstenir Mi?
Bu testlerin dışında uygulanan birçok farklı test bulunmakta ve her biri kendi alanında ki özellikleri taşır. Temel testlerin dışında, ameliyatı gerçekleştirecek olan cerrah tarafından başka testler de istenebilmektedir.
- Göğüs röntgeni
- Ekokardiyagram
- Uyku apnesi değerlendirmeleri
- Pulmoner fonksiyon testi
- GI değerlendirmesi
- Kardiyolojik değerlendirme
- Psikiyatrik değerlendirme…
Preoperatif Bariatrik Cerrahisinde Yapılan Testlerin Amacı Nedir?
Obezite cerrahisi öncesinde yapılan tetkikler, ameliyattan önce hastanın durumunu doğru şekilde değerlendirmek ve en doğru bariatrik cerrahi tedavisini uygulamak için yapılmaktadır.
Olası komplikasyonları önlemek, bu noktada en önemli kriterlerden biridir. Tiroid fonksiyonunun yeterli olup olmadığı, şeker hastalığı varsa, kan şekerinin kontrol altına almak için, bazı özel prosedürlerin uygulanıp uygulanmayacağı yapılan bu tetkikler sayesinde ortaya çıkmaktadır.
Yapılan tetkikler sonucunda; nefes alma zorluğu, anormal kan yağ seviyeleri, karaciğer yetmezliği, dokularda aşırı sıvı olup olmadığı, vücut sıvılarında bulunan tuz ya da minerallerde anormalliklerin olup olmadığı da belirlenmiş olur.
Obezite cerrahisinin riskleri nelerdir?
Her cerrahi prosedürde olduğu gibi obezite cerrahisinde de hem kısa hem de uzun vadede bazı sağlık sorunları ortaya çıkabilir, nitekim obezite ameliyatları herhangi bir cerrahi prosedürden daha fazla risk taşımaz. Cerrahi prosedürle ilişkili riskler şunları içerebilir:
- Enfeksiyon
- Anesteziye karşı olumsuz reaksiyonlar
- Kan pıhtıları
- Akciğer veya solunum problemleri
- Gastrointestinal sisteminde sızıntılar
- Hayati risk
Obezite cerrahisinin daha uzun vadeli riskleri ve komplikasyonları, ameliyatın türüne göre değişkenlik gösterir. Uzun süreli komplikasyonlar ve riskler şunları içerebilir:
- Bağırsak tıkanıklığı
- İshale, kızarıklığa, baş dönmesine, mide bulantısına veya kusmaya neden olan dumping sendromu (Dumping Sendromu bazı obezite cerrahisi tiplerini geçiren hastalarda, cerrahi sonrası aşırı şekerli veya aşırı yağlı yemeğe bağlı olarak oluşabilecek bir komplikasyondur.)
- Safra veya böbrek taşları
- Fıtıklar
- Düşük kan şekeri (Hipoglisemi)
- Ülser-Asit reflü
- İkinci bir ameliyat ihtiyacı
- Hayati risk