Mide Fıtığı Ameliyatı
Mide fıtığı ameliyatı nedir? Laparoskopik mide fıtığı ameliyatı neden yapılır? Mide fıtığı ameliyatı yapan doktorlar hastaneler ve klinikler var mı? Mide fıtığı tedavisi nasıl yapılır? Mide fıtığı ameliyatı, diyafram bölgesinden geçen yemek borusu ile mide arasındaki kasların çeşitli nedenlerle zayıflaması sonucunda ortaya çıkan bir durumu düzeltmek amacıyla gerçekleştirilen bir cerrahi müdahaledir. Normalde, bu birleşim yeri diyafram hizasında bulunmalıdır; ancak kas zayıflığı sebebiyle mide, yemek borusuyla birleştiği kısımdan yukarıya ve sola doğru kayabilir. Bu duruma “mide fıtığı” adı verilir.
Mide fıtığı, mide içeriğinin karın boşluğundan çıkarak göğüs boşluğuna doğru sarkması anlamına gelir. Bu kayma, genellikle sola doğru olur ve hastalar tarafından çoğunlukla kalp rahatsızlıkları ile karıştırılarak kardiyoloji bölümlerine başvurulabilir. Ancak doğru bir yönlendirme sonrasında, gastroskopi ile midenin görüntülenmesiyle deformasyon, yırtık ve kayma gibi durumlar tespit edilir.
Mide fıtığı ameliyatı, bu kayma ve zayıflama problemini düzeltmeyi amaçlar. Bu cerrahi müdahale, hastanın yaşadığı semptomları hafifletmek ve genel sağlığına olumlu etkiler yapmak için gerçekleştirilir. Ameliyat sonrasında hastaların belirli bir süre dinlenmesi ve doktorun önerdiği talimatlara uyması önemlidir.
Mide Fıtığı Nedir?
Mide fıtığı nedir? Mide fıtığı, midenin üst kısmında bulunan büyük kasın, diyaframdaki bir açıklıktan geçip göğsünüze doğru şişmesi durumuna verilen bir isimdir. Mide fıtığının iki türü vardır: kayan tipte mide fıtığı ve paraösefageal mide fıtığı. Normalde yemek borusu, diyaframdaki boşluktan geçip mideye yapışır. Ancak kayan tipte mide fıtığı varsa, mide ve yemek borusunun alt kısmı diyafram aracılığıyla göğse kayar. Bu tür mide fıtığı, paraösefageal fıtığa kıyasla daha yaygındır ve ilerleyen aşamalarda paraösefageal versiyona dönüşebilir. Bu aşamaya geçmeden önce tedavi edilmesi daha iyidir.
Paraösefageal mide fıtığında, yemek borusu ve mide normal yerlerinde kalmaz; mide bir kısmı yemek borusunun yanına sıkışır. Bu durumda mide sıkışabilir ve kan akışında kesintilere neden olabilir. Bu tür mide fıtıkları genellikle kadınlarda daha sık görülür. Paraösefageal mide fıtığının ilerlemesi, yaşamsal risklere yol açabileceğinden tedavi asla ertelenmemelidir.
Mide Fıtığı Tedavisi
Mide fıtığı tedavisi nasıl yapılır? Mide fıtığı, midenin bir kısmının diyaframdan göğüs boşluğuna doğru kaymasıyla oluşan bir durumdur. Mide fıtığı, genellikle 50 yaş üstü ve fazla kilolu kişilerde görülür. Mide fıtığının nedenleri arasında yaşlanma, obezite, gebelik, ağır kaldırma, kabızlık, sigara kullanımı ve stres sayılabilir. Mide fıtığı, çoğu zaman belirti vermeyebilir veya mide ekşimesi, yemek borusunda yanma, ağza gıda kaçması, boğaz ağrısı ve öksürük gibi şikayetlere neden olabilir. Mide fıtığının tedavisi, hastanın durumuna ve şikayetlerine göre değişir. Bazı hastalarda, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olabilir. Bu hastalar, asitli, baharatlı, yağlı ve kafeinli gıdalardan kaçınmalı, yemekten sonra en az 3 saat yatmamalı, fazla kilolarından kurtulmalı ve sigarayı bırakmalıdır. Bazı hastalarda ise, mide fıtığı büyük, sıkışmış veya kanamalı ise cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi müdahale, laparoskopik veya açık yöntemle yapılabilir. Cerrahi müdahale, mide fıtığını tamamen ortadan kaldırabilir ve reflü şikayetlerini azaltabilir.
Mide Fıtığının Belirtileri Nelerdir?
Mide fıtığı belirtileri çeşitli olabilir. Yenilen yemeklerin geri ağıza gelmesi durumu, mide içeriğinin özofagus (yemek borusu) içine kaçması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan reflüye işaret edebilir. Reflü, mide fıtığına bağlı olarak gelişen yaygın bir durumdur ve vakaların %40-50’sini oluşturabilir. Göğüs arkasında baskı hissi ve bazen ağrı, mide fıtığının diğer belirtileri arasında yer alabilir. Ağza acı ekşi su gelmesi de mide fıtığına özgü belirtiler arasında sayılabilir.
Mide fıtığı olan hastalarda mide, karın boşluğundan göğüs boşluğuna doğru kaydığından karın boşluğunun iç hacmi giderek küçülür. Bu durum bazı hastalarda iştah kaybına neden olabilir.
Mide fıtığının oluşum sebepleri her bireyde farklılık gösterse de genel olarak bağırsak hareketliliği, stres, aşırı ağırlık kaldırma, kusma, hamilelik ve fazla kilo gibi faktörler etkili olabilir.
Mide Fıtığında Tek Çözüm Ameliyat mıdır?
Her fıtık ameliyat edilir mi? Her mide fıtığı ameliyat edilmesi gereken bir durum değildir. Genel olarak, göğüs boşluğuna doğru kayan midenin anatomik yapısının bozulması durumunda, cerrahi müdahale gerekebilir. Bu tür ameliyatlar literatürde “laparoskopik hiyatal herni” olarak adlandırılır.
Ancak, her mide fıtığının hemen ameliyat edilmesi gerektiğini söylemek doğru değildir. Öncelikle, bir hekim tarafından muayene edilmesi ve hastanın şikayetlerinin değerlendirilmesi gereklidir.
Eğer mide fıtığı, hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemiyorsa, semptomları çok hafifse veya hiç yoksa, bu durumda cerrahi müdahaleye hemen başvurmak yerine ilaç tedavisi ve semptomatik tedavi düşünülebilir. Bu hastalar düzenli olarak takip edilmelidir.
Mide fıtığının derecesi ve yemek borusundaki deformasyonun şiddeti önemlidir. İlaçlara rağmen şikayetler devam ediyorsa veya belirli bir noktada cerrahi müdahale gerekiyorsa, bu durumda cerrahi seçenekler değerlendirilmelidir. Proton pompa inhibitörleri gibi mide asidini azaltan ilaçlarla etkili sonuçlar alınıyorsa ve ciddi yan etkilere neden olmuyorsa, cerrahi müdahale düşünülmeyebilir.
Bazı durumlarda, midenin önemli bir kısmının yer değiştirmesi durumunda, cerrahi müdahale kaçınılmaz olabilir. Ancak, her durum bireyseldir ve kararı vermek için hasta özelinde bir değerlendirme yapılmalıdır.
Mide Fıtığı Ameliyatı Kesin Çözüm Mü?
Mide fıtığı ameliyatı kesin çözüm mü? Mide fıtığı ameliyatı, mide fıtığının sebep olduğu belirtileri ve komplikasyonları gidermek için gerçekleştirilen cerrahi bir müdahaledir. Ameliyat yöntemi, fıtığın büyüklüğü, tipi, konumu ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Mide fıtığı ameliyatının kesin bir çözüm olup olmadığı, bireyden bireye değişebilir. Bazı hastalarda ameliyat sonrasında fıtığın tekrar oluşma riski bulunmaktadır. Bu riski azaltmak için hastaların ameliyat sonrası dönemde doktorun tavsiyelerine uyması, sağlıklı beslenmesi, aşırı kilo almamaya özen göstermesi, sigara içmemesi ve ağır kaldırmaması önemlidir.
Mide fıtığı ameliyatı, genellikle güvenli ve etkili bir prosedür olmasına rağmen, her cerrahi müdahalede olduğu gibi bazı riskler ve yan etkiler içerir. Enfeksiyon, kanama, yara iyileşmesinde gecikme, mide veya yemek borusunda yara veya ülser, yemek borusunun daralması (stenoz) gibi riskler arasında yer alabilir.
Mide Fıtığı Ameliyatı Olmazsam Ne Olur?
Mide fıtığı ameliyatı olmazsam ne olur? Mide fıtığı ameliyatı gerçekleştirilmezse, çeşitli ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Mide fıtığı, mideden yemek borusuna doğru kayma veya sarkma durumunu ifade eder. Bu durum, mide asidinin yemek borusuna kaçmasına ve reflü hastalığına yol açabilir. Reflü hastalığı, yemek borusunda iltihaplanma, ülser, kanama, daralma ve kanser gibi komplikasyonlara neden olabilir. Ayrıca, mide içeriğinin solunum yollarına kaçması, ses kısıklığı, astım, KOAH, zatürre ve solunum yetmezliği gibi solunum problemlerine sebep olabilir. Mide fıtığı ayrıca kalp ritim bozuklukları, kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi kalp problemlerini de tetikleyebilir.
Mide fıtığı ameliyatı, bu sağlık sorunlarını önlemek veya tedavi etmek amacıyla uygulanabilir. Laparoskopik yöntemle gerçekleştirilen bu ameliyat, karın duvarına küçük delikler açılarak yapılır. Bu yöntem, açık ameliyata göre daha az ağrı, daha kısa iyileşme süresi ve daha az komplikasyon riski sunar. Mide fıtığı ameliyatı, fıtığın boyutu, tipi, yerleşimi ve hastanın genel sağlık durumuna göre çeşitli şekillerde gerçekleştirilebilir. Ameliyatın temel hedefi, midenin normal yerine yerleştirilmesi, yemek borusu ile mide arasındaki basınç farkının düzeltilmesi ve fıtığın tekrar oluşmasını önlemek için diyaframın güçlendirilmesidir.
Mide Fıtığı Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Mide fıtığı ameliyatı nasıl yapılır? Mide fıtığı ameliyatı nasıl olur? Mide fıtığı ameliyatında en sık tercih edilen yöntem laparoskopik cerrahidir. Bu tür ameliyatlar genel cerrahlar tarafından gerçekleştirilir. Ameliyat sırasında karın içi bir miktar genişletilir, bu da genellikle 4 küçük delik açılmasıyla sağlanır. Laparoskopik yöntem, daha küçük kesilerin kullanılmasını ve daha hızlı iyileşmeyi sağlayarak geleneksel açık cerrahiye göre avantajlar sunar.
Bu ameliyatta herhangi bir kısım çıkarılmaz; yalnızca midenin yerine yerleşmesini sağlayan bir operasyondur. Mide fıtığı ameliyatı yaklaşık 2 saat sürmektedir. Hastalar, ameliyat sonrası bir veya iki akşam yatış verildikten sonra daha sonra taburcu edilirler.
Klasik açık ameliyat, mide fıtığı için uygulanabilirse de, zorunda kalınmadıkça tercih edilen bir yöntem değildir. Laporoskopik mide fıtığı ameliyatı, klasik yönteme göre çok az risk taşıdığı, özellikle kanama riskinin çok daha az olduğu, büyük kesilere ihtiyaç duyulmadığı için tercih edilen bir yöntemdir. Bu nedenle, hastalar genellikle laporoskopik cerrahi işlemi tercih etmektedir.
Ameliyat Sonrasında Oluşabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?
Mide Fıtığı Ameliyatı Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir?
Bu ameliyatı geçiren hastaların ıkınmaktan ve karın basıncını artıran her türlü hareketten kaçınmaları önemlidir. Kabızlık durumu söz konusuysa, bol su tüketimi ve beslenme düzenlemeleri ile kontrol altına alınmalıdır. Beslenmede lifli ve posalı gıdalara, sebze ve meyveye ağırlık verilmesi uygun olacaktır. Kabızlıktan kaçınmak için gerekli önlemler alınmalıdır. Hafif yürüyüşler ise hekim önerisi doğrultusunda gerçekleştirilmelidir.
Mide Fıtığı Ameliyatı Riskleri
Mide fıtığı ameliyatı riskleri nelerdir? Mide fıtığı ameliyatları çoğu hastada başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Yine de her hastada aynı olamayacağı gibi ameliyat sonrası riskler arasında ;
- Midede kramp ve ağrı
- Yutmada güçlük
- Kusmada güçlük
- Geğirme gibi etmenler görülebilir.
Mide Fıtığı Ne Zaman Ameliyat Edilmelidir?
- Mide tabakasında bulunan asit yemek borusunda hasara neden olur. Eğer bu durum kronikleşirse yemek borusunda kanser oluşumuna sebep olur. Bu durumda ameliyat şarttır.
- Ömür boyu ilaç kullanmak istemeyen hastalar için ameliyat şarttır.
- Eğer fıtık boğulması durumu söz konuysa reflünün şiddetine bakılmaksızın hemen ameliyata alınması gerekir.
- Eğer hasta doğum kontrol hapı, tansiyon ilacı, kemik erimesi ilacı, ağrı kesici gibi ilaçlar kullanıyorsa reflüsü tetiklenir. Bu ilaçları bırakamayan hastalar için ameliyat şarttır.
- Kilo vermekte zorluk çeken, sürekli stres altında olan ve bu durumdan çıkamayan hastalar için ameliyat şarttır.
Mide fıtığı ameliyatı, mide fıtığının sebep olduğu belirtileri ve komplikasyonları ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirilen bir cerrahi müdahaledir. Fıtığın boyutu, tipi, yerleşimi ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak çeşitli yöntemlerle uygulanabilir. Ancak, her cerrahi müdahalede olduğu gibi mide fıtığı ameliyatının da belirli riskleri bulunmaktadır. Bu riskler hastadan hastaya farklılık gösterebilir ve bazıları şunlardır:
- Enfeksiyon: Ameliyat sırasında veya sonrasında, yara bölgesinde veya iç organlarda enfeksiyon riski bulunmaktadır. Bu durum genellikle antibiyotik tedavisi ile kontrol altına alınabilir, ancak nadiren tekrar ameliyat gerekebilir.
- Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama meydana gelebilir. Kanama durumunda, kan transfüzyonu veya nadiren tekrar ameliyat müdahalesi gerekebilir.
- Yara İyileşmesinde Gecikme: Ameliyat sonrasında yara bölgesinde iyileşme gecikebilir. Bu durum genellikle pansuman, ilaç tedavisi veya nadiren tekrar ameliyat ile düzeltilmeye çalışılır.
- Mide veya Yemek Borusunda Yara veya Ülser: Ameliyat sırasında veya sonrasında mide veya yemek borusunda yara veya ülser oluşabilir. İlaç tedavisi veya nadiren tekrar ameliyatla tedavi edilebilir.
- Yemek Borusunun Daralması (Stenoz): Ameliyat sonrasında yemek borusunun daralması meydana gelebilir, bu da yutma güçlüğüne neden olabilir. Bu durum genişletme işlemi veya nadiren tekrar ameliyatla tedavi edilebilir.
- Kalp Yanığı, Geğirme, Gaz, Şişkinlik: Ameliyat sonrasında bu gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Diyet düzenlemeleri, ilaç tedavisi veya nadiren tekrar ameliyatla tedavi edilebilir.
Mide fıtığı ameliyatının riskleri, hastanın genel sağlık durumuna, ameliyatın tipine ve uygulanan cerrahi yönteme bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Mide fıtığı Ameliyatı Ne Kadar Sürer?
Mide fıtığı ameliyatı ne kadar sürer? Mide fıtığı ameliyatı kaç saat sürüyor? Mide fıtığı midemizin üst tarafının, karın ve göğüs boşluğunu ayıran, büyük kasın üstüne doğru kasmasıdır.
Mide fıtığı ameliyatı süresi, genellikle ameliyatın tipine, hastanın durumuna ve fıtığın büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Laparoskopik mide fıtığı ameliyatları genellikle 1-2 saat sürer. Bu ameliyatlar, karın bölgesine küçük kesiler açılarak özel bir kamera ve aletler kullanılarak gerçekleştirilir.
Mide fıtığı, mide ve karın boşluğunu ayıran büyük kasın üst kısmının zayıflaması sonucu ortaya çıkar. Yemek borusu, mide ile birleşmeden önce diyaframdaki küçük bir delikten geçer. Mide fıtığında bu delik genişler ve midenin bir kısmı göğüs boşluğuna geçebilir.
Küçük mide fıtıkları genellikle sorun teşkil etmez ve rastlantısal olarak fark edilmez. Ancak büyük mide fıtıklarında, yiyecek ve mide asidi yemek borusuna geri kaçabilir, bu da ciddi şikayetlere neden olabilir.
Ameliyat, genellikle göğüs boşluğuna kaçan mide bölümünü karına geri alarak ve diyaframdaki açıklığı daraltarak temel alır. Laparoskopik yöntemler, küçük kesilerle ve özel aletlerle gerçekleştirilen cerrahi müdahaleleri ifade eder. Ameliyat sonrası hastalar genellikle 1-2 gün hastanede kalır ve 1 hafta içinde normal yaşamlarına dönebilirler. Ameliyat sonrasında hastalara sıvıdan katıya geçişi içeren bir diyet programı önerilir.
Mide fıtığı ameliyatı, mide fıtığının türüne, büyüklüğüne ve komplikasyonlarına göre değişen bir sürede tamamlanabilir. Genellikle, mide fıtığı ameliyatı laparoskopik olarak yapılır. Laparoskopik ameliyat, karın bölgesine küçük kesikler açılarak, içeriye bir kamera ve cerrahi aletler sokularak gerçekleştirilen bir yöntemdir. Laparoskopik ameliyatın avantajları arasında, daha az ağrı, daha az kanama, daha az enfeksiyon riski, daha kısa hastanede kalış süresi ve daha hızlı iyileşme sayılabilir. Laparoskopik ameliyat, yaklaşık 1-2 saat kadar sürer. Hastalar genellikle 1-2 gün hastanede kalırlar. 1 hafta içerisinde normal yaşamlarına dönebilirler.
Açık ameliyat, karın bölgesine büyük bir kesi açılarak, mide fıtığının manuel olarak düzeltilmesi ve diyaframın onarılması şeklinde yapılır. Açık ameliyat, laparoskopik ameliyata göre daha uzun sürer, daha fazla ağrı, kanama, enfeksiyon riski, daha uzun hastanede kalış süresi ve daha yavaş iyileşme gibi dezavantajlara sahiptir. Açık ameliyat, yaklaşık 2-3 saat kadar sürer. Hastalar genellikle 3-5 gün hastanede kalırlar. 4-6 hafta içerisinde normal yaşamlarına dönebilirler.
Mide Fıtığı Ameliyatı Sonrası
Mide fıtığı ameliyatı sonrası, hastaların iyileşme süreci ve beslenme alışkanlıkları önemlidir. Ameliyat sonrası dönemde, hastaların aşağıdaki noktalara dikkat etmeleri gerekir:
• Ameliyat sonrası ilk birkaç gün, hastaların sadece sıvı gıdalarla beslenmeleri önerilir. Bu gıdalar arasında su, bitki çayları, meyve suları, sebze suları, çorba, yoğurt, ayran, kefir, süt, puding, muhallebi, komposto, jöle, dondurma sayılabilir. Sıvı gıdalar, hastaların yemek borusu ve mide üzerindeki baskıyı azaltır, yara iyileşmesini hızlandırır ve kabızlığı önler.
• Ameliyat sonrası ilk birkaç hafta, hastaların yumuşak gıdalarla beslenmeleri önerilir. Bu gıdalar arasında haşlanmış veya ızgara et, balık, tavuk, yumurta, peynir, ekmek, makarna, pilav, patates, havuç, kabak, brokoli, ıspanak, elma, armut, muz, kavun, karpuz sayılabilir. Yumuşak gıdalar, hastaların yemek borusu ve mide üzerindeki baskıyı azaltır, yara iyileşmesini hızlandırır ve kabızlığı önler.
• Ameliyat sonrası ilk birkaç ay, hastaların asitli, baharatlı, yağlı, kızartmalı, kafeinli, gazlı, alkol içeren gıdalardan kaçınmaları önerilir. Bu gıdalar, hastaların mide ekşimesi, yanma, ağrı, bulantı, kusma, reflü gibi şikayetlere neden olabilir. Ayrıca, hastaların sigara içmemeleri, çiklet çiğnememeleri, sakız kullanmamaları, pipetle içecek içmemeleri, karbonatlı içecekler tüketmemeleri de önerilir. Bu alışkanlıklar, hastaların mide ve yemek borusunda gaz birikmesine ve buna bağlı olarak ağrı ve rahatsızlığa neden olabilir.
• Ameliyat sonrası dönemde, hastaların yemeklerini küçük porsiyonlar halinde ve yavaş yavaş yemeleri önerilir. Bu şekilde, hastaların mide ve yemek borusunda baskı oluşmasını, yemek borusuna gıda kaçmasını, şişkinlik ve gaz oluşumunu önler. Ayrıca, hastaların yemeklerden sonra en az 3 saat yatmamaları, yastıkla başlarını yüksekte tutmaları, ağır kaldırmamaları, sıkı kıyafetler giymemeleri de önerilir. Bu alışkanlıklar, hastaların mide ve yemek borusunda baskı oluşmasını, yemek borusuna gıda kaçmasını, reflü oluşumunu önler.
• Ameliyat sonrası dönemde, hastaların doktorunun önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanmaları, kontrollerini aksatmamaları, doktorunun verdiği tavsiyelere uymaları gerekir. Bu şekilde, hastaların ameliyat sonrası komplikasyon riskini azaltır, iyileşme sürecini hızlandırır, yaşam kalitesini artırır.
Mide Fıtığı Ameliyatı Sonrası Ağrılar
Mide fıtığı ameliyatı sonrası ağrılar normal mi? Mide fıtığı ameliyatı sonrası ağrılar, hastaların en sık karşılaştığı sorunlardan biridir. Ağrının şiddeti ve süresi, ameliyatın yöntemine, hastanın yaşı, sağlık durumu, ağrı eşiği ve ağrı kesici kullanımına göre değişir. Genellikle, laparoskopik ameliyat sonrası ağrı daha az ve kısa sürelidir. Açık ameliyat sonrası ağrı daha fazla ve uzun sürelidir. Ağrı, genellikle ameliyat bölgesinde, karın içinde, omuzlarda, sırtta ve göğüste hissedilir. Ağrı, özellikle öksürme, hapşırma, gülme, yürüme, yatma ve kalkma gibi hareketlerle artar. Ağrı, ameliyat sonrası ilk birkaç gün en şiddetli seviyededir. Sonra zamanla azalır ve birkaç hafta içinde tamamen geçer. Mide fıtığı ameliyatı sonrası omuz ağrısı nadir de olsa görülebilir.
Mide fıtığı ameliyatı sonrası ağrıların azaltılması ve önlenmesi için hastaların aşağıdaki noktalara dikkat etmeleri gerekir:
Doktorunun önerdiği ağrı kesicileri düzenli olarak kullanmaları. Ağrı kesiciler, hem ağrıyı hafifletir hem de iyileşmeyi hızlandırır. Ağrı kesicilerin dozunu ve sıklığını doktor belirler. Ağrı kesicilerin yan etkileri olabilir. Bu nedenle, doktorun talimatlarına uymak ve gereksiz yere fazla kullanmamak gerekir.
Ameliyat bölgesine buz uygulamaları. Buz, hem ağrıyı hem de şişliği azaltır. Buz, ameliyat bölgesine 15-20 dakika boyunca, günde 3-4 kez uygulanabilir. Buz, cilde direkt temas ettirilmemeli, bir bez veya havlu ile sarılmalıdır.
Ameliyat bölgesine sıcak kompres uygulamaları. Sıcak kompres, hem ağrıyı hem de kas spazmlarını azaltır. Sıcak kompres, ameliyat bölgesine 15-20 dakika boyunca, günde 3-4 kez uygulanabilir. Sıcak kompres, cilde çok yakın olmamalı, bir bez veya havlu ile sarılmalıdır.
Ameliyat bölgesine masaj yapmaları. Masaj, hem ağrıyı hem de kan dolaşımını artırır. Masaj, ameliyat bölgesine hafifçe, yuvarlak hareketlerle, günde 2-3 kez yapılabilir. Masaj, yara iyileşmeden önce yapılmamalı, yara üzerine baskı uygulanmamalıdır.
Yeterli miktarda su içmeleri. Su, hem ağrı kesicilerin yan etkilerini azaltır hem de vücudun toksinlerden arınmasını sağlar. Su, günde en az 8-10 bardak içilmelidir. Su, aynı zamanda kabızlığı da önler. Kabızlık, hem ağrıyı hem de fıtığın tekrarlama riskini artırır.
Hafif egzersizler yapmaları. Egzersiz, hem ağrıyı hem de kas gücünü artırır. Egzersiz, ameliyat sonrası ilk birkaç gün yavaş yavaş başlanmalı, doktorun önerdiği şekilde artırılmalıdır. Egzersiz, ağrıyı artırmamalı, nefes darlığına neden olmamalıdır. Egzersiz, özellikle yürüme, germe, nefes alma ve gevşeme egzersizlerinden oluşmalıdır.
Dinlenmeleri. Dinlenme, hem ağrıyı hem de yorgunluğu azaltır. Dinlenme, ameliyat sonrası ilk birkaç gün daha fazla olmalı, sonra zamanla azaltılmalıdır. Dinlenme, uyku ve istirahat şeklinde olmalıdır. Uyku, günde en az 7-8 saat olmalıdır. İstirahat, yatarken veya otururken yapılmalıdır. İstirahat ederken, ameliyat bölgesine baskı gelmemesine dikkat edilmelidir.
Mide Fıtığı Ameliyatı Sonrası Beslenme ve Diyet
Mide fıtığı ameliyatı sonrası beslenme ve diyet, hastaların iyileşme sürecini etkileyen önemli bir faktördür. Ameliyat sonrası dönemde, hastaların belirli bir süre sıvı veya yumuşak gıdalarla beslenmeleri, asitli, baharatlı, yağlı, kızartmalı, kafeinli, gazlı, alkol içeren gıdalardan kaçınmaları, yemeklerini küçük porsiyonlar halinde ve yavaş yavaş yemeleri, yemeklerden sonra en az 3 saat yatmamaları, yastıkla başlarını yüksekte tutmaları, ağır kaldırmamaları, sigara içmemeleri, doktorunun önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanmaları ve kontrollerini aksatmamaları önerilir. Bu şekilde, hastaların ameliyat sonrası komplikasyon riskini azaltır, iyileşme sürecini hızlandırır, yaşam kalitesini artırır.
Mide Fıtığı Ameliyatı Riskleri
Mide ameliyatı riskleri nelerdir? Mide fıtığı ameliyatı, genellikle güvenli ve etkili bir prosedür olmasına rağmen, her cerrahi müdahalede olduğu gibi bazı riskler ve yan etkiler içerir. Mide fıtığı ameliyatı riskleri arasında şunlar sayılabilir:
Anesteziye bağlı reaksiyonlar: Anestezi, ameliyat sırasında ağrıyı önlemek için kullanılan bir ilaçtır. Anestezi, bazı hastalarda alerjik reaksiyonlara, nefes darlığına, kalp ritim bozukluklarına, kan basıncı düşüklüğüne veya yüksekliğine neden olabilir. Bu durumlar, anestezi uzmanı tarafından izlenir ve gerekli müdahaleler yapılır.
Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında, mide veya yemek borusunda kanama oluşabilir. Kanama, aşırı miktarda kan kaybına, anemiye, şoka veya ölüme neden olabilir. Kanama, ameliyat sırasında veya sonrasında fark edilir ve gerekirse kan transfüzyonu veya tekrar ameliyat yapılır.
Enfeksiyon: Ameliyat sırasında veya sonrasında, mide veya yemek borusunda enfeksiyon oluşabilir. Enfeksiyon, ateş, kızarıklık, şişlik, akıntı, ağrı veya kötü koku gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Enfeksiyon, antibiyotikler veya gerekirse tekrar ameliyat ile tedavi edilir.
Yara iyileşmesinde gecikme: Ameliyat sonrasında, mide veya yemek borusunda yara iyileşmesinde gecikme oluşabilir. Bu durum, hastanın beslenme durumu, ilaç kullanımı, sigara içmesi, diyabet veya bağışıklık sistemi bozukluğu gibi faktörlere bağlı olabilir. Yara iyileşmesinde gecikme, enfeksiyon, kanama, yara yeri fıtığı veya yara yeri açılması gibi komplikasyonlara neden olabilir. Yara iyileşmesinde gecikme, yara bakımı, ilaçlar, beslenme desteği veya gerekirse tekrar ameliyat ile tedavi edilir.
Yara yeri fıtığı: Ameliyat sonrasında, karın bölgesinde açılan kesilerin iyileşmesinde zayıflık oluşması sonucunda, karın içi organların bu kesilerden dışarı çıkması durumudur. Yara yeri fıtığı, şişlik, ağrı, karın içi basınç artışı veya bağırsak tıkanıklığı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Yara yeri fıtığı, tekrar ameliyat ile tedavi edilir.
Mide veya yemek borusunda yaralanma: Ameliyat sırasında, mide veya yemek borusunda istem dışı yaralanma oluşabilir. Bu durum, kanama, enfeksiyon, yara iyileşmesinde gecikme, yara yeri fıtığı, yemek borusu veya mide delinmesi, yemek borusu veya mide daralması gibi komplikasyonlara neden olabilir. Mide veya yemek borusunda yaralanma, ameliyat sırasında veya sonrasında fark edilir ve gerekirse tekrar ameliyat yapılır.
Yemek borusu daralması (stenoz): Ameliyat sonrasında, yemek borusunun çapında azalma oluşabilir. Bu durum, yutma güçlüğü, ağrı, tıkanma, kusma veya kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Yemek borusu daralması, endoskopik olarak balon dilatasyonu veya stent yerleştirilmesi gibi yöntemlerle tedavi edilir.
Gaz sancısı, şişkinlik, mide boşalmasında gecikme: Ameliyat sonrasında, mide ve yemek borusunun fonksiyonlarında geçici veya kalıcı bozulma oluşabilir. Bu durum, gaz sancısı, şişkinlik, mide boşalmasında gecikme, bulantı, kusma, iştahsızlık veya kilo kaybı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtiler, genellikle zamanla azalır veya ilaçlarla kontrol altına alınabilir.
Reflü: Ameliyat sonrasında, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması durumudur. Bu durum, mide ekşimesi, yemek borusunda yanma, ağza gıda veya asit gelmesi, boğaz ağrısı, öksürük, ses kısıklığı veya astım gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Reflü, genellikle ilaçlarla veya yaşam tarzı değişiklikleriyle tedavi edilir.
Mide fıtığının tekrarlama ihtimali: Ameliyat sonrasında, mide fıtığının tekrar oluşması durumudur. Bu durum, ameliyatın başarısız olması, ameliyat bölgesinde zayıflık, karın içi basınç artışı, yaşlanma, obezite, gebelik, ağır kaldırma, kabızlık, sigara kullanımı ve stres gibi faktörlere bağlı olabilir. Mide fıtığının tekrarlama ihtimali, ameliyat yöntemine, hastanın durumuna ve doktorun tecrübesine göre değişir. Mide fıtığının tekrar oluşması, ilaçlarla veya tekrar ameliyatla tedavi edilir.
Mide Fıtığı Ameliyatı İçin Hangi Bölüme Gidilir?
Mide fıtığı ameliyatı İçin hangi bölüme gidilir? Mide fıtığı ameliyatı için hangi bölüme gidilir, sorusunun cevabı, ameliyatın yöntemine ve yapıldığı hastanenin kapasitesine göre değişebilir. Genel olarak, mide fıtığı ameliyatı için iki bölüm arasında seçim yapılabilir: Gastroenteroloji ve Genel Cerrahi.
Gastroenteroloji, sindirim sistemi kanalını oluşturan tüm organların hastalıklarıyla ilgilenen bir branştır. Mide fıtığı da bu organlardan biri olduğu için, gastroenteroloji bölümü mide fıtığı ameliyatı yapabilir. Gastroenteroloji bölümü, mide fıtığı ameliyatlarını genellikle laparoskopik yöntemle yapar. Laparoskopik yöntem, karın bölgesine küçük kesikler açılarak, içeriye bir kamera ve cerrahi aletler sokularak gerçekleştirilen bir yöntemdir. Laparoskopik yöntemin avantajları arasında, daha az ağrı, daha az kanama, daha az enfeksiyon riski, daha kısa hastanede kalış süresi ve daha hızlı iyileşme sayılabilir. Laparoskopik yöntem, bütün fıtık derecelerinde güvenle kullanılabilir.
Genel Cerrahi, karın içi organların cerrahi müdahalelerini yapan bir branştır. Genel Cerrahi bölümü, mide fıtığı ameliyatlarını hem laparoskopik hem de açık yöntemle yapabilir. Açık yöntem, karın bölgesine büyük bir kesi açılarak, mide fıtığının manuel olarak düzeltilmesi ve diyaframın onarılması şeklinde yapılır. Açık yöntem, laparoskopik yönteme göre daha uzun sürer, daha fazla ağrı, kanama, enfeksiyon riski, daha uzun hastanede kalış süresi ve daha yavaş iyileşme gibi dezavantajlara sahiptir. Açık yöntem, genellikle laparoskopik yöntemin uygun olmadığı veya başarısız olduğu durumlarda tercih edilir.
Mide fıtığı Ameliyatı İyileşme Süreci
Mide fıtığı ameliyatı sonrası iyileşme süreci, ameliyatın türüne ve hastanın durumuna göre değişir. Genellikle, hastalar ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kalkabilir ve yürüyebilirler. Ameliyattan sonra, hastaların belirli bir süre sıvı veya yumuşak gıdalarla beslenmeleri, ağır kaldırmamaları, sigara içmemeleri, alkol kullanmamaları, asitli ve baharatlı gıdalardan kaçınmaları, bol su içmeleri, yemekten sonra en az 3 saat yatmamaları, yastıkla başlarını yüksekte tutmaları, doktorun önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanmaları ve kontrollerini aksatmamaları önerilir. Ameliyattan sonra, hastaların yaşadıkları ağrı, şişkinlik, gaz, bulantı, kusma, yutma güçlüğü gibi şikayetler zamanla geçer. Ancak bu şikayetler şiddetli veya uzun süreli ise, doktora başvurmak gerekir.
Mide Fıtığı Ameliyatı Fiyatı
Mide fıtığı ameliyatı fiyatı, hastanın durumuna, fıtığın türüne ve büyüklüğüne, ameliyatın yöntemine ve yapıldığı hastanenin kapasitesine göre değişebilir. Dr Hasan Erdem, mide fıtığı ameliyatı konusunda uzmanlaşmış bir genel cerrahidir. Bu nedenle, net bir fiyat vermek mümkün değildir. Mide fıtığı ameliyatı yapan doktorlar, Türkiye’de birçok hastane ve klinikte hizmet vermektedir. Dr Hasan Erdem, mide fıtığı ameliyatı fiyatları konusunda hastalarına detaylı bilgi vermektedir. Dr. Hasan Erdem kliniğimizi arayarak mide fıtığı hakkında daha detaylı bilgi alabilirsiniz.