Gün geçtikçe hastalıkların çeşitleri de artış göstermekte. Bununla birlikte de tabi ki yeni çözümler de bulunmakta. Günümüz hastalıklarının artık çoğunun çözümü bulunmuş durumda.
Hatta çoğu hasta herhangi bir semptom gösterdiği taktirde, internetten bile yardım alarak kendi kendini iyileştirebilir hale geldi. Bu tabi ki de her durumda geçerli değil. Hala tıbbın gelişimiyle birlikte yeni ameliyat türleri veya tedavi yöntemleri bulunmakta ve uygulanmakta.
Bunlardan kulağımızın aşırı aşina olmamasına rağmen aslında bildiğimiz birisi de “Laparoskopik” terimi. Belki adını duymamış olabilirsiniz ancak laparoskopik terimi tıp dünyasında oldukça bilinen bir terim. Bunun en büyük nedeni ise çok işe yarar ve etkili bir yöntem olması.
Evet bu bir ameliyat ve tanı koyma yönteminin adı. Laparoskopik cerrahisi karın bölgenizde yapılan cerrahi inceleme ve tedavi yöntemine verilen isim. Peki laparoskopik cerrahisi hakkında neler biliyoruz? Eğer siz de meraklıysanız, yazımızı okumaya devam edin.
Yazı İçeriği
Laparoskopik Ne Demek?
Laparoskopik teriminin ne anlama geldiğini sorduğunuzu duyar gibiyim. Eğer “Laparoskopik Ne Demek?” diye içinizden geçiriyorsanız, gelin önce bu isim nereden geliyor ona bakalım. Laparoskopik cerrahisi adını temelinde laparoskop adı verilen bir cihazdan alır.
Bu cihaz eğer karın bölgenizde bir sorun yaşıyorsanız ve cerrahi müdahaleye ihtiyacınız varsa, karın bölgenizin muayene ve tedavisi için kullanılan cihazın ismidir. Laparoskopik ise bu yöntemin kullanıldığı işlemlerin genel adıdır. Bu şekilde karın muayene edilmek istenirse, karında açılan ufak bir kesikten içeri laparoskop yardımıyla bakılır.
Muayene süresince en çok yardımı dokunan alet laparoskop olduğu için ve ameliyatlar da bu aletin çevresinde gerçekleştiği için, böyle cerrahi işlemlere laparoskopik cerrahisi adı verilmektedir. Peki, laparoskop ne demek? Bunun cevabı ise şu şekilde özetlenebilir.
Eski Yunan dilinde “lapará” kasık veya karın bölgesinin yanlarındaki yumuşak kısıma verilen isimdir. Laparoskopi de bu kelimeden türetilmiştir ve karın içini gözleme anlamına gelmektedir. Yani laparoskopun “karın içi bölgesini gözlemleme aleti” anlamına geldiğini söyleyebiliriz.
Laparoskopik ise bu işlemi kullanılarak yapılan ameliyatlara verilen isim olarak geçer ve genelde laparoskopik cerrahisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Laparoskopik Ameliyat Nedir?
Peki laparoskopik ameliyat nedir? Yukarıdaki yazımızda da açıkladığımız üzere laparoskopik ameliyatlar, karın bölgesinin iç kısmını gözlemlememizi sağlayan laparoskop adı verilen cihaz ile yapılan ameliyatlardır. Bu ameliyatlarda karın bölgesinin belirli yerlerine açılan ve ortalama 1 milimetre çapa sahip delikler kullanılır.
Gördüğünüz gibi bu kesiklerin boyutları oldukça küçüktür ve iz bırakmayacak şekilde açılmaktadırlar. Bu deliklerden içeri sokulan laparoskop aleti yardımıyla karın içerisi görüntülenir ve muayene edilir. Bu aletin üzerinde fiber optik bir teleskop yer alır ve bu teleskop yardımıyla görüntüleme işlemi yapılır.
Teleskop yardımıyla doktor rahat bir şekilde karnın içindeki sorunu görüntüleyebilmektedir. Açılan farklı kesikler yardımıyla karnın iç kısmına cerrahi müdahaleler yapılarak ameliyat yürütülür. Görüntü yüksek çözünürlüğe sahip bir ekrana yansıtıldığı için ameliyat sırasında hata payı da çok düşüktür.
Bu yöntem sayesinde çoğu hastalığın tanısı konup, cerrahi müdahalesi de gerçekleştirile bilmektedir. Ameliyat için açılan kesiklerin boyutlarının küçüklüğü sayesinde hissedilen acı daha azdır ve hasta ameliyat sonrası daha az ağrı yaşar. Dokularda gelişen sorunlar ve organların yapışıklık düzeyleri de düşmektedir.
Ameliyat sırasında açılan deliklere trokar adı verilen tüpler yerleştirilmektedir. Doktor içeri sokulacak olan cerrahi materyal ve aletleri bu tüpler aracılığıyla kullanır. Bu sayede doktor rahatça ameliyatı gerçekleştirip yürütebilir.
Ameliyat sonrası etkenlerin azalmasıyla birlikte yara izlerinin de görülmeyecek seviyelerde az olması hastanın da rahatlamasına yardımcı olur. Açık ameliyatlarla kıyaslandığında, bütün komplikasyonlara daha az ve ameliyat sonrası oluşacak sıkıntılar da olabildiğince minimum seviyededir.
Ayrıca belirtmek gerek ki, bu şekilde uygulanan ameliyatlardan sonra kişi daha hızlı iyileşir. Böylece hastanın daha az ilaç kullanıp daha hızlı bir şekilde günlük hayata dönmesi sağlanır.
Laparoskopik ameliyat neden yapılır? Hangi hastalıklarda uygulanır?
Öncelikle gelin sizlere laparoskopik ameliyat neden yapılır onu açıklayalım. Bu sorunun en büyük yanıtı, ameliyatın kolaylıklarında ve avantajlarındadır. Çoğu komplikasyonun önüne geçmesinin yanı sıra iyileşme süreci, ameliyatın daha rahat ve kolay geçmesi, hastanın ameliyat sonrasında daha az ağrı yaşaması gibi örnekler verilebilir.
Bu yöntemin kullanıldığı yerler karın bölgesini kapsayan çevrede oluşan hastalık ve sorunlardır. Peki bunlar hangi hastalıklar? Size birkaç örnek vermemize izin verin. Laparoskopik ameliyatın uygulandığı başlıca hastalıklar şu şekildedir:
- Reflü ve Hiatal Herni hastalıkları
- Kolon, rektum, mide ve diğer karın içinde meydana gelen kanser türleri
- Obezite cerrahisi
- Safra kesesi kaynaklı hastalıklar
- Apandisit ile alakası olan hastalık ve rahatsızlıkların teşhisi ve tedavisi
- Kasık fıtığı ve diğer karın fıtığı çeşitleri
- Karın bölgesinde yer alan çeşitli organların çıkarılması gereken durumlar
- Yumurtalık kistlerine tanı koyma ve tedavisi
- İnfertilite nedenlerinin tespit edilmesi ve tedavisi
- Çeşitli nedenler nedeniyle yumurtalık, fallop tüpü ve uterusun alınması durumu
- Bağırsakların kesilmesinin gerektiği hastalıkların tedavisi ve teşhisi
- İnmemiş testis (skrotal orşiopeksi) durumunda teşhis konulması ve tedavisi
- Midede ülser tedavisi
- Karın ağrılarının araştırılması ve tanısının konulması
- Pelvik inflamatuar yani PID hastalığının teşhisi
- Batın bölgesindeki kistlerinin tedavisi
- Dış gebelik durumunun tedavisi
Laparoskopik Ameliyat Avantajları Nelerdir?
Öncelikle belirtmek isteriz ki laparoskopik ameliyat birçok hastalıkta uygulanmaktadır. Bu nedenle hepsinde farklı etkiler gösterebilir ancak genel olarak büyük avantajlara sahip bir ameliyat türüdür. Peki bu laparoskopik ameliyat avantajları nelerdir?
En büyük artısı açık ameliyat olmadığı için büyük kesikler veya karnın tamamının açılmasına gerek olmamasıdır. Küçük kesikler yardımıyla karına giriş yapılarak yapılan bu ameliyat, bu şekilde yara izlerinin de minimuma indirilmesini sağlamış olur.
Ameliyat sırasında, ileri seviye teknoloji kullanıldığı ve dışarıya net bir şekilde karın içinin görüntüsü aktarılabildiği için ameliyat daha kolay yapılır. Cerrahın kullandığı aletler açılacak olan kesiklerden içeri sokularak işlemler yapılır, böylece ameliyat insan eli temas etmeden gerçekleştirilebilmektedir.
Operasyon sonrası herhangi bir fıtık ihtimali minimuma indirgenmiş olup, ameliyat sırasında oluşacak komplikasyonların ihtimali da çok düşüktür.
Laparoskopik ameliyat sırasında kullanılan teknikten ötürü, ameliyat sonrasında ağrılar ve sızılar çok daha az olacaktır. Ayrıca yaralar ve doku hasarı çok hızlı iyileşeceği için ilaç kullanma ihtiyacı da azaltılmış olur. Hasta ameliyat sonrasında kısa süre içerisinde günlük hayatına dönebilmektedir.
Hastalığın iyileşme süreci, bu yöntemde daha hızlı olduğu için hastanede geçirilen süre de azaltılmış olur. Komplikasyonların az olmasıyla birlikte ameliyat sırasında kullanılan optiklerin yüksek çözünürlüğe ve büyütme kapasitesine sahip olması, ameliyatın daha hatasız ve kanama ihtimali düşük şekilde gerçekleştirmesine olanak sağlamış olur.
Yara izleri minimuma indirgense de bazı durumlarda, yara hiç iz bırakmadan kaybolabilir. Ameliyatın getirdiği konfor sayesinde, bu yöntem kullanılan cerrahi eğitimler daha kolay uygulanabilir. Bu kolaylık sayesinde yeni cerrahlar da rahatlıkla ameliyatları gerçekleştirebilmektedirler.
Açık ameliyata kıyasla daha kolay ve risksiz bir ameliyat olması, laparoskopik ameliyat tekniğini insanlar için daha tercih edilebilir bir hale getirir. Böylece hastalar, daha rahat ve stressiz bir şekilde ameliyat sürecini atlatabilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
1- Laparoskopi nedir ne için yapılır?
Laparoskopi, gelişen çeşitli hastalıkların tanı ya da tedavisi sürecinde karın bölgesindeki organları incelemek için kullanılan cerrahi bir teşhis prosedürüdür. Halk arasında kapalı ameliyat olarak da bilinen laparoskopi, batın içerisine küçük kesiler ile girilerek bir kamera ve cerrahi enstrümanlarla yapılan bir cerrahi yöntemdir. Laparoskopi sırasında karın bölgesindeki organlara bakmak için laparoskop adı verilen bir alet kullanır. Laparoskop, önünde yüksek yoğunluklu bir ışık ve yüksek çözünürlüklü bir kamera bulunan uzun, ince bir tüptür. Alet, karın duvarındaki bir kesiden karın bölgesine sokulur. Kamera ilerledikçe elde ettiği görüntüleri bir video monitörüne gönderir ve doktorun vücudun içini açık ameliyat olmadan gerçek zamanlı olarak görmesini sağlar. Bu işlem sırasında gerekli olduğu takdirde biyopsi örneği alınması da mümkündür.
2- Laparoskopi ameliyatı kaç saat sürer?
Teşhis amacıyla yapılan laparoskopik operasyonlar çoğunlukla yarım saat sürmektedir. Ancak öncesinde hastaya anestezi verileceğinden bu süre 45-50 dakikaya çıkabilir. Tedavi amaçlı laparoskopik operasyonlar ise yapılacak olan müdahalenin türü ve niteliğine göre 1 ila 3 saat sürebilir. Bazı ileri teknik gerektiren operasyonlarda ise bu sürenin daha da uzun sürdüğü görülmektedir.
3- Laparoskopi hangi hastanelerde yapılır?
İç organlar ile alakalı sağlık problemlerinin cerrahi müdahale ile tedavi edilmesine olanak tanıyan laparoskopik cerrahi yöntemi sıklıkla jinekoloji, gastroenteroloji, üroloji ve genel cerrahi hekimleri tarafından kullanılır. Hemen hemen her hastanede yapılır.
4- Laparoskopi kimlere yapılmaz?
Eğer kişide ileri seviyede kanser türlerinden herhangi biri varsa bu cerrahi yöntem genellikle uygulanmaz çünkü çok daha farklı ve kapsamlı bir tedavi yaklaşımı gereklidir. Ayrıca ameliyata engel olabilecek başka sağlık problemleri varsa aynı şekilde bu yöntem tercih edilmez. Örneğin hasta ağır kalp hastası ise endoskopik laparoskopik cerrahi uygulanmaz.
5- Laparoskopi açık ameliyat mı?
Halk arasında kapalı ameliyat olarak da bilinen laparoskopik cerrahi, hastanın daha çabuk iyileşmesini ve açık ameliyatlara göre çok daha az ağrı hissetmesini sağlayan cerrahi bir yöntemdir. Karın bölgesinde gelişen çeşitli hastalıkların tanı ya da tedavisi için kullanılan laparoskopik cerrahi yönteminde, cilt üzerindeki kesi boyutu son derece küçüktür. Laparoskopik cerrahi, ismini cerrahi işlem sırasında kullanılan laparoskoptan alır. Laparoskop, ucunda ışığı olan fiber optik bir teleskop olarak tanımlanabilir. Karın bölgesine açılan kesiden vücut içine sokulan laparoskop sayesinde hekim, operasyon sırasında rahat bir görüş elde eder. Karın bölgesinin farklı yerlerine açılan kesiler sayesinde operasyon bölgesine diğer cerrahi aletler sokulur ve cerrah, hareketlerini yüksek çözünürlüklü bir monitörden izleyerek yapar. Minimal invaziv cerrahi ya da kansız ameliyat olarak da bilinen laparoskopik cerrahi yöntemi ile pek çok farklı hastalığın tanısı koyulabilir ve tedavisi yapılabilir.
6- Laparoskopi ameliyatı ne kadar sürede iyileşir?
Laparoskopik cerrahi işleminden sonra kişi, ameliyathaneden çıkarılarak gözetim altına alınır. Kişinin bilincinin tamamen yerine gelmesinin ardından hasta odasına getirilir. Verilen anestezinin etkisi bir süre daha devam eder. Bu süre boyunca kişi, anesteziye bağlı olarak görülen mide bulantısından ve kesi bölgesindeki hafif ağrıdan şikayet edebilir. Laparoskopik cerrahi ile yapılan müdahale türüne bağlı olarak kişinin ayağa kalkma süresi farklılık gösterse de hasta çoğunlukla 3-4 saat içinde ayağa kalkabilir ve hafif bir yemek yiyebilir. Operasyon sırasında hastaya verilen karbondioksit gazına bağlı olarak kişi 24 saat süre ile omuz ağrısı hissedebilir. Operasyonun türüne bağlı olmakla birlikte kişi, çoğunlukla aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilerek evine gönderilir.
7- Laparoskopi sonrası iz kalır mı?
Tek giriş laparoskopi (single port) yöntemi, cerrahi aletlerin karın duvarında yapılan tek bir kesiden karın içerisine sokulması ile gerçekleştiriliyor. Bu kesi zaten doğal bir iz olan göbek deliğinden yapıldığı için de ameliyat sonrasında gözle görülen hiçbir iz kalmıyor. Single Port laparoskopi ile avantajlar daha da artmaktadır. Karın bölgesinde yapılan kesi sayısının azalması ile hem ameliyat izi kalmamakta, hem de laparoskopinin diğer avantajları da artmaktadır. Böylece tek giriş laparoskopi sonrasında hastalar daha az ağrı duymakta, enfeksiyon, fıtık gibi komplikasyonlar daha az görülmekte ve hastaların normal yaşantılarına dönme süresi azalmaktadır.
8- Laparoskopi sonrası kanama olur mu?
Yaklaşık olarak 2-5 gün lekelenme şeklinde vajinal kanama olabilmektedir. Laparaskopi sonrası 48 saat araç kullanılmamalıdır; çünkü genel anestezinin etkisi
devam edebilmektedir. Laparaskopi ameliyatının üzerinden 24 saat geçtikten sonra fiziksel aktivite kısıtlaması yoktur. Ağır egzersiz önerilmemektedir.
9- Laparoskopi sonrası karın şişliği nasıl geçer?
Laparoskopi, karın içine karbondioksit gazı doldurularak gerçekleştirilmektedir. Ameliyatın uygulanışı için bu uygulama gereklidir. Böylece laparoskopi aletlerinin kullanılabileceği bir ortam ve boşluk yaratılmış olur. Bu gaz, karın zarından kolay bir şekilde emildikten sonra akciğerlerden solunum ile atılabilmesi ve yanıcı olmaması sebebiyle tercih edilmektedir. Ameliyat sonrasında gazın büyük bir kısmı boşalmakta ve yüksek oranda herhangi bir problem yaşanmamaktadır. Fakat bazı durumlarda gazın tam boşalamaması sebebiyle gaz şikâyeti yani kapalı ameliyat sonrası karın şişkinliği meydana gelebilir. Buna bağlı olarak ameliyatı takip eden 1-2 günlük süreçte hasta ayağa kalktığı zaman omuzlarında ağrı hissedebilir, ancak bu durum geçicidir.