Cerrahi operasyonlar ve ameliyatların sayısı tıp geliştikçe artıyor. Bunun en büyük artısı da insanların artık hayati tehlikelerden ve komplikasyonlardan korkmadan rahatça ameliyat olmaları olarak düşünülebilir.
İnsanlar artık bir sağlık sorunu yaşadıklarında korkmadan ameliyat ve tedavi olabiliyor. Ameliyatların gelişen tıbbi teknoloji ve yeniliklerle daha kolay olması sanırım herkesin içini rahatlatıyordur. Peki hiç kendinize sordunuz mu? Ameliyat sonrasındaki durumlar için aynısı geçerli mi? Buna cevabımız evet.
Tıptaki gelişmeler sadece ameliyat sürecini değil, ameliyat sonrasındaki komplikasyon ve süreci de iyileştirdi. Bu tıbbi gelişmelerden birisi de kateterler.
Nedir peki bu kateter? Gelin sorunuzun cevabına bakalım. Kateter nedir? Kateter çeşitleri nelerdir? Kateter nasıl takılır? Bu soruların ve aklınızı kurcalayan diğer soruların cevabını sizler için veriyoruz.
Kateter Nedir?
Ameliyatlar sonrasında vücudumuz bir tür şoka uğrar. Bunun dışında da kanımızda toksik maddeler ve daha birçok bedenin atmak isteyeceği şey birikebilir. “Kateter nedir?” sorunuzun cevabı da burada devreye giriyor.
Kateter, bu maddelerin kandan atılmasına yardım eden ve kanı temizleyen bir alettir. Kateter ayrıca vücuttaki fazla sıvının da atılmasında rol oynar. Kısaca kateteri drenaj işlemi uygulayan bir cerrahi tüp olarak da adlandırabiliriz. Genelde esnek bir forma sahip olsa da, boyutları ve sertliği değişen türleri de mevcuttur.
Kateter farklı çeşitlere ve işlevlere sahip bir gereçtir. Kullanıldıkları alana göre farklılık gösterebilirler. Temelde öğrenmemizin faydası dokunacağı kateterleri sizin için aşağıda sıraladık.
Kateter Çeşitleri Nelerdir?
“Kateter çeşitleri nelerdir?” gelin görelim:
Santral Venöz Kateter hayati olan fonksiyonlarımızın takibini, kan alma işlemini, serum takılmasını sağlamakta olan ve ana toplardamarlara takılan bir kateter türüdür. Port kateter ise, kanser olan hatalar için kullanılır. Cildimizin altına yerleştirilmektedir.
Üriner kateter türüne gelirsek, altı tane farklı türe sahiptirler. Mesaneye yerleştirilirler. Epidural kateter ve son kateter türümüz de son dönemlerdeki kanser hastalarının omurilik kanalı içerisinde anestezi işlemleri nedeniyle kullanılmakta olan bir kateter türüdür. Şimdi de gelin hepsine tek tek ayrıntılı bakarak biraz daha bilgi edinelim.
Santral Venöz Kateter Nedir?
Santral venöz kateter, kan basıncı gibi önemli hayati faaliyetlerimizi takip etme olanağını bize sağlamakta olan, kandan örnek alınmasını, serum takılmasını, hastaya ilaç verilebilmesini ve kişiye özel olan tedavilerin uygulanmasını sağlayan ana toplar damarımıza yerleştirilen bir kateter türüdür.
Santral kateter olarak da bilinmektedir. Takılması en uygun olan toplar damarlar ise boyun ve köprücük kemiğinin hemen altında bulunmakta olan veya alternatif olarak düşünürsek de kasık bölgesinde bulunan ana toplardamardır.
Özellikle kanser hastaları, yoğun bakımdaki hastalar, diyaliz hastaları ve diğer sürekli olarak damar yolu açılması gereken veya düzenli tedavi gören hastalara takılması gerekir.
Yoğun bakım hastalarına özel olarak, Kalp ile ilgili sahip olunan bilgilerin sürekliliğinin sağlanması, kan basıncının düzenli takibi, oksijen durumu ve akciğer damarlarını kapsayan durumların gözlemi için santral venöz kateter önemli bir yere sahiptir.
Bazı hematolojik ve nefrolojik hastaların, plazmaferez, aferez veya hemodiyaliz tedavilerini sürdürebilmeleri için santral venöz kateter kullanmaları gereklidir.
Kalp pili, vena cava inferiora, yani kalbe alt taraftan gelen toplar damara filtre takılması, pıhtı eritici tedavileri türünden toplar damar ile ilgili müdahalelerin yapılabilmesi için de santral venöz kateter takılması gerekmektedir.
Bunlar dışında da, kanser sürecindeki kemoterapi için, düzenli bir şekilde damar yoluyla alınması gereken ilaçlar ile tedavisini sürdüren hastalarda, kollardaki damarların kullanılması soruna yol açtığında venöz tüpleri, onkolojik tedavilerde sürekli damar yolu bulma sorunu oluşmadan uyulama yapılmasını sağlamıştır.
Port Kateter Nedir?
Port kateter, kanser hastası olan kişilerde venöz port adı verilen özel bir santral venöz kateter türüdür. Venöz port türünün diğer klasik santral venöz kateter türlerinden farklılığı, port bölümünün cildin altına konulmasıdır. Bu şekilde uzun vadede sorun çıkarmadan kullanılabilmektedir.
Periferik venöz kateter ise çoğu zaman ön kol ve elin sırt tarafında bulunan toplar damarların kullanılmasıyla, kısa vadeli damarın içinde yapılacak ilaç tedavileri sırasında kullanım gören kateter türüdür. Hastanede yatışta olan hastaların neredeyse tamamına bu tür kullanılmaktadır.
Periferik venöz kateter IV kateter olarak da bilinir. Bu nedenle çok fazla kullanılır ve tercih edilmektedir. Dolaşım sisteminizde enfeksiyon veya bir sorun oluşturma ihtimali düşüktür. Yine de zaman zaman büyük sorunlara yol açabilmektedir. Yetmiş iki saatten uzun süre kaldığında çeşitli enfeksiyon ve komplikasyonlara sebep olabilmektedir.
Üriner Kateter Nedir?
Çok sayıda üriner kateter çeşidi bulunmaktadır. Foley kateter, mesanenin içine konulan ve en fazla kullanılmakta olan bir üriner kateter çeşidi olarak geçer. Geçici ve kalıcı olacak şekilde türleri de vardır.
Birbirinden farklı malzemelerden üretilen, iki ya da üç kanalı olan, değişik çaplara sahip, uç kısmında şişirilebilir bir balona sahip olan bir kateterdir. Çeşitli ve oldukça yaygın alanlarda kullanılmaktadırlar.
Lavaboya çıkmakta sorun yaşayan hastalarda mesanelerindeki idrarı boşaltmaları amacıyla, idrar yoluyla ilgili ameliyat olan hastalarda, mesanenin alttan olacak şekilde dolumunu gerektiren durumlarda, idrar çıkışlarına bakılması gereken yoğun bakım hastalarında yaygın bir şekilde foley kateter kullanımı mevcuttur.
Üriner sistemimizde kullanılmakta olan bir başka kateter türü ise, nefrostomi adıyla bilinen böbreğe kateter takma işlemidir. Böbrek normal bir şekilde işini yapsa da oluşturulan idrarın üreter vasıtasıyla mesaneye aktarımında sorun çıkan çeşitli durumlarda böbrekte idrarın birikmesine bağlı olarak şişmeler görülebilir.
Üreterin tıkanmasına neden olan bir sorun, tümör, taş ya da bir hasar olabilmektedir. Böyle durumlarda böbrekte süzülen idrar atılamazsa, böbrek sahip olduğu işlev ve fonksiyonlarda kayıp yaşayabilir.
Bu duruma sahip hastalara dışarıdan, ciltten böbrek içine olacak şekilde bir kateter takılarak yani nefrostomi işlemi ile idrar dışarıya alınmış olur. Bu şekilde böbrek korunur. Bir başka üriner kateter çeşidi ise double j kateter olarak bilinir.
Bazı hastalarda böbrekle mesanenin arasında yer alan üreterin içine kateter yerleştirilerek kişi dış kateter taşıma sorunundan kurtarılabilmektedir. Bu nedenle üreterin içerisine koyulan ve böbrekte bulunan idrarın mesaneye taşınmasında görev alan katetere double j kateter denir.
Bu kateter iki uç kısmı da J harfine benzer şekilde kıvrılmış olması nedeniyle bu şekilde isimlendirilmiştir. Hastanın fiziksel büyüklüğüne göre kateterin de büyüklüğü hesaplanıp ona göre takılmaktadır.
Epidural Kateter Nedir?
En yaygın olan kateter çeşitlerinden bir diğeri de epidural kateter çeşitidir. Omurilik kanalı içine, epidural bölgeye uygulanmakta olan ilaçla, anestezi, veya sürekli epidural analjezi, yeni kanser hastalarında çokça talep gören ağrı kontrol yöntemlerindendir.
Epidural kateter ile epidural bölgesine uygulanmakta olan ağrı kesici ilaçlar ağrının iletilmesini omurilik seviyesinde keserek ağrı oluşumuna engel olur.
Epidural, ağrının meydana geldiği yere göre sırt ve bel noktalarına skopi cihazı kullanılarak alınan görüntülerin eşliğinde doğru iğne yardımıyla ile epidural aralık bölgesine girilerek ve iğnen deliğinden kateteri geçirerek takılmaktadır.
Kateter Nasıl Takılır?
Kateter bedenimizde pek çok farklı yere uygulanılabilen bir şeydir. Bundan kaynaklı olarak kateterin takılma metotları değişiklik göstermektedir. “Katater nasıl takılır?” sorusunun bu nedenle aslında tek net bir cevabı yoktur.
Vücuttaki komplikasyon, ağrı bölgesi, sorunun ortaya çıktığı yerler belirlendikten sonra uygun bir şekilde bölge iğne yardımıyla uyuşturulur. Ardından kateterin o bölgeye yerleştirilme işlemine geçilir. Vücuttaki bir kanala, boşluğa veya damara kateter takılabilmektedir.
Çeşidine göre yapılan uygulamalar, belirli kateter kullanımını zorunlu kılabilmektedir. Kateter ucu, vücudun dışına bağlıdır. Bu kısımda bedenimizdeki fazla sıvı ve kirli kan gibi maddelerin atılması sağlanmaktadır. Üriner kateterde ise mesanenin içerisine sistoskopi adı verilen bir alet ile girilir.
Üreterin çıkıştaki delik kısmı görülebildiği taktirde bu yol kullanılarak aşağıdan yukarıya doğru, böbrek tarafına takılır. Görüntüleme işlemi mümkün değilse, cilt üzerinden böbreğe doğru takılmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
1- Kateter nedir, ne işe yarar?
Kateter, ameliyat sonrasında vücuda takılan ve vücut boşluğunda biriken sıvılarla kanın drenajında kullanılan cerrahi tüptür. Bu tüp genellikle dar ve esnek yapıda olur. Ancak bazı durumlarda geniş ve sert yapıda olan kateterler de kullanılabilir. Kateterin kullanım amacına bağlı olarak pek çok çeşidi bulunur. Santral venöz kateter; yaşamsal fonksiyonları takip etmeyi, kan almayı, serum vermeyi sağlayan ve ana toplardamarlara yerleştirilen bir kateterdir. Port kateter, kanser hastalarında kullanılır ve cilt altına yerleştirilir. Üriner kateter; kendi içinde alt türlere ayrılan ve mesaneye yerleştirilen bir kateter türüdür. Epidural kateter; son dönem kanser hastalarında omurilik kanalı içinde anstezi uygulamaları için kullanılan bir kateter çeşididir.
2- Kateter nereye takılır?
Kateter vücutta farklı bölgelere uygulanabilir. Bu nedenle kateter takım işlemi de takılan kateterin türüne göre değişebilir. Vücuttaki ağrının veya hastalığın yerinin detaylı görüntülemeyle incelenmesi ve uygun iğneyle uyuşturulması sonucu bölgeye uygun kateter vücut içine gönderilir. Kateter; vücut boşluğuna, direkt olarak damar içine veya kanala takılabilir. Farklı uygulamalar farklı kateter kullanımını zorunlu hale getirir. Kateterin ucunda vücut dışında kalan kısımda bir torba bulunur ve bu torba kateterin girdiği bölgedeki pis kanın ve ameliyat sonrası oluşan fazla sıvının vücuttan dışarıya atılmasını sağlar.
3- Kateter kaç gün kalabilir?
Girişi kolaydır. Hareketli hastalarda güvenliği, girişimi, temizliği ve korunması zordur. Hasta bu sürede hastanede kalmalı, ağırlık kaldırmamalı ve 45 dereceden daha dik bir açı ile oturmamalıdır. Zorunlu hallerde ideal olanı kateterin 2-3 haftadan daha uzun süre tutulmamasıdır.
4- Kateter takılması ne kadar sürer?
Vücuttaki komplikasyon, ağrı bölgesi, sorunun ortaya çıktığı yerler belirlendikten sonra uygun bir şekilde bölge iğne yardımıyla uyuşturulur. Ardından kateterin o bölgeye yerleştirilme işlemine geçilir. Vücuttaki bir kanala, boşluğa veya damara kateter takılabilmektedir. Çeşidine göre yapılan uygulamalar, belirli kateter kullanımını zorunlu kılabilmektedir. Kateter ucu, vücudun dışına bağlıdır. Bu kısımda bedenimizdeki fazla sıvı ve kirli kan gibi maddelerin atılması sağlanmaktadır. Üriner kateterde ise mesanenin içerisine sistoskopi adı verilen bir alet ile girilir. Üreterin çıkıştaki delik kısmı görülebildiği taktirde bu yol kullanılarak aşağıdan yukarıya doğru, böbrek tarafına takılır. Görüntüleme işlemi mümkün değilse, cilt üzerinden böbreğe doğru takılmaktadır.
5- Kaç çeşit kateter vardır?
Santral venöz kateter, kan basınçları gibi yaşamsal fonksiyonları takip etmemizi sağlayan, ayrıca kan örneği almayı, serum veya ilaçları vermeyi, bazı özel tedavi uygulamalarını sağlayan ana toplardamarlar içerisine yerleştirdiğimiz bir kanüldür. Santral venöz kateter (veya santral kateter) takılması için en çok tercih edilen ana toplar damarlar boyundaki veya köprücük kemiği altındaki ana toplar damar ve bunlar uygun durumda değilse kasıktaki ana toplar damardır. Özellikle bazı yoğun bakım hastaları, hemodiyaliz hastaları ve kanser hastaları gibi sık tedavi uygulanan ve kan örneği alınan hastalar bu uygulamaya ihtiyaç duyarlar. Port kateter, kanser hastalarında venöz port denilen özelleşmiş bir santral venöz kateterdir. Venöz portların standart santral venöz kateterlerden farkı, port haznesinin cilt altına yerleştirilmesidir, böylece uzun süreli kullanıma olanak sağlamaktadır. Üriner kateter çeşitleri çok fazladır. Foley kateter, mesane içine yerleştirilen ve en sık kullanılan bir üriner kateter çeşididir. Geçici ve kalıcı türleri vardır. Değişik malzemelerden üretilmiş, iki veya üç kanallı, farklı çaplarda, ucunda şişirilebilir balonu olan kateterlerdir. Foley kateterlerin çok yaygın kullanım alanları vardır; İşeme sıkıntısı olan hastalarda mesane içindeki idrarı boşaltmak amacıyla, idrar yollarına yönelik ameliyatlarda, mesanenin alttan doldurulmasını gerektiren bazı tetkiklerde, idrar çıkışlarının takip edilmesi gereken bazı yoğun bakım hastalarında yaygın olarak foley kateter kullanılmaktadır. Yaygın kullanımı olan bir diğer kateter türü de epidural kateterdir. Omurilik kanalı içerisinde, epidural bölgeye uygulanan ilaçlarla anestezi, veya devamlı epidural analjezi, son dönem kanser hastalarında sıkça tercih edilen bir ağrı kontrol yöntemidir. Epidural kateter uygulaması ile epidural bölgeye uygulanacak ağrı kesici ilaçlar bu ağrı iletimini omurilik düzeyinde kesintiye uğratır ve ağrının ortaya çıkışı engellenir. Epidural kateter, ağrının yerine göre sırt veya bel bölgesine skopi cihazı ile görüntüleme kılavuzluğunda uygun iğne ile epidural aralığa girilerek ve iğnenin içinden kateter geçirilerek takılır.
6- Katetere hangi bölüm bakar?
Kemoterapi PORTU yaygın olarak bir çok branş doktoru tarafından takılmaktadır. Başta Girişimsel radyoloji uzmanları, Genel Cerrahlar ve Anestezistler olmak üzere bir çok uzmanlık branşı Kemoterapi PORTU nu takabilmektedir.
7- Kateter nasıl takılır?
Epidural bölgeye uygulanacak ağrı kesici ilaçlar bu ağrı iletimini omurilik düzeyinde kesintiye uğratır ve ağrının ortaya çıkışı engellenir. Epidural – Spinal Kateter uygulaması akut ve kronik ağrının kontrolünde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Epidural bölge kafa tabanından başlar, kuyruk sokumuna kadar uzanır. Bu bölge içinde yağ dokusu ve kan damarları bulunur. Hasta yüz üstü veya yan pozisyonda yatırılır. Ağrının yerine göre sırt veya bel bölgesinde girişimin yapılacağı yer steril olarak temizlenir. Skopi kontrolü ile müdahalenin yapılacağı bölge görüntülenir. Girişimin yapılacağı seviyedeki omurgada spinöz çıkıntılar belirlenir ve iki çıkıntı arasından uygun iğne ile epidural aralığa girilir. Epidural aralıkta iğnenin içinden kateter geçirilir. İğne çıkartılıp kateter epidural alandan çıkmaması için deriye tespit edilir.