Tüp mide ameliyatı yani mide küçültme ameliyatı diğer obezite cerrahisi yöntemlerine nazaran avantaj bakımından daha fazla kaynağa, dezavantaj bakımından da daha az kaynağa sahip olması nedeniyle en sık tercih edilen yöntemdir. Diğer obezite cerrahisi uygulamalarına nazaran bünyelere daha uygundur.
Tüp Mide Ameliyatının Avantajları Nelerdir?
- Bedene yabancı bir materyal yerleştirilmemektedir.
- Sindirim sisteminde var olan doğal işleyişe zarar verilmemektedir.
- Kapalı ameliyat teknikleri uygulandığı için vücut yüzeyinde çok daha az ve küçük yaralar meydana getirilir. Bu nedenle iyileşme evresi oldukça hızlıdır.
- Tüp mide ameliyatı olduktan sonraki ilk 1 yıl içerisinde sahip olunan fazla kiloların büyük bir kısmına kolayca veda edebilir yani zayıflayabilirsiniz.
- Diğer bariatrik cerrahi yöntemlere nazaran hastanede kalma süresi çok daha kısadır.
- Diğer mide ameliyatlarında olabilecek ağrı seviyelerinden daha düşük ağrılar oluşur.
- Pilor kapağı yani mide kapağı muhafaza edildiği için tokluk hissinin sağlanma süresi daha uzundur.
- Ülser benzeri problemlerin ortaya çıkış ihtimalleri en aza indirgenir.
- Anemi, kemik erimesi, vitamin eksikliği gibi muhtemel ihtimaller olmaz.
- VKİ 55 kg / m2 değerlerinden yüksek obez hastalar için oldukça etkilive başarılı sonuçlara sahiptir.
- Mide geçiş yolunun daraltılması sağlanarak çok daha az miktarda besin tüketimiyle tokluk hissinin gerçekleştirilmesi tamamlanır.
- İştah hissinin sağlanmasından vazifeli Grehlin hormonunun üretimi düşürüldüğü için otomatik olarak iştah kaybı hedefi sağlanmış olur.
- Dengeli – sağlıklı beslenme çok daha mümkün kılınır.
- Her türlü gıdadan tüketilebiliniz lakin az azar tüketim sağlanmış olur.
- Mide – bağırsak yolundaki doğallık muhafaza edilir.
- Hem cerrahi işlem sırasında hem de sonrasında oluşabilecek komplikasyonlar ve yan etkilerin oranı diğer obezite cerrahilerine nazaran daha azdır.
- Tüp mide ameliyatının ardından bir yıl içerisinde sahip olunan fazla kiloların birçoğu kaybedilmiş olur.
- Hem etkinlik hem de hasta konforu açısından mide katlama ameliyatına nazaran daha üstündür.
- Mide katlama ameliyatında kalan mide yapısı değişime uğratılırken tüp mide cerrahisinde standart mide şekli ve hacminin oluşturulabilmesi mümkünlük çerçevesindedir.
- Gerekli olduğu durumlarda diğer obezite cerrahilerine dönüştürülebilmektedir.
Tüp Mide Ameliyatının Gastrik Bypass Ameliyatına Göre Sunduğu Avantajlar
- Bilindiği üzere gastrik bypass cerrahisinde ince bağırsağın bir bölümü devre dışı bırakılmaktadır. Bu da komplikasyon gelişme olasılığını arttıran bir etkendir. Lakin tüp mide ameliyatında bu komplikasyon artış olasılığı yoktur.
- Gastrik bybpass cerrahisiyle karşılaştırıldığında tüp mide cerrahisi hem hekim hem de hasta için çok daha rahattır. Üstelik çok daha kısa süren bir ameliyatı temsil eder.
- Gastrik bypass cerrahisinde hastanede kalma süresi tüp mide ameliyatına nazaran daha uzundur.
Tüp Mide Ameliyatının Dezavantajları Nelerdir?
- Tüp mide cerrahisi esnasında midenin büyük bir oranı çıkartılmaktadır. Bu nedenle midenin eski doğal formuna geri döndürülmesi mümkünlük çerçevesinde değildir. Bu dezavantaj diğer dezavantajlar arasında en önemlisi olarak görülmektedir.
- Yüksek kaloriye sahip sıvı içeceklere ve şekerli içecek – katı besinlere düşkünlüğü olan hastalardaki zayıflatma etkileri daha az olabilir. Özetle yüksek kalorili besin tüketimine karşı zafiyeti olan bireylerde zayıflatma etkisi zamanla azalabilir.
- Mide genişleme özelliğine sahip olan bir organımızdır. Tüp haline getirilmiş midenin ilerleyen yıllarda genişlemesiyle kilo kaybettirici etkisi azalabilir. Bu nedenle hastanın ameliyat sonrasında dengeli – sağlıklı beslenmeye dikkat etmesi gerekir.
- Mide katlama cerrahisine nazaran daha fazla teknolojiye sahip ekipmanlarla gerçekleştirilen bir operasyondur.
- On yılı aşkın süredir yaygın olarak tercih edilen obezite cerrahisidir. Bu nedenle on yıllara dayanan başarı seviyeleri tam olarak bilinmemektedir. Lakin tüp mide ameliyatı olan hastaların beş yıllık dönem içerisinde başarılı bir şekilde zayıfladıkları tespit edilebilmiştir. On yıllara dayanan uzun dönemli başarıları ise henüz net olarak tespit edilememiştir.
HakkındaDoç. Dr. Hasan Erdem
1976 Hatay doğumlu olan Dr. Hasan Erdem; 1996 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’ne girmiş ve 2002 yılında Tıp Doktoru olarak mezun olmuştur. Ardından İstanbul Bezmialem Vakıf Gureba Eğitim Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’ nde ihtisasa başlayıp 2008 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur.
2009-2011 yılları arasında Elbistan Devlet Hastanesi’ndeki mecburi hizmet görevinin ardından Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ nde Genel Cerrahi Başasistanı olarak çalışmış; burada İleri Laparoskopi ve Robotik Cerrahi alanlarında çalışmalar yürütmüştür.
2016 yılında buradaki görevinden ayrılarak İstanbul’da özel bir klinik kurmuştur. Halen bu klinikte çalışmaktadır.
27.08.2018 tarihinde ise Doçent Unvanını almıştır.